Meteorologlar günlerdir, “Kuvvetli fırtınayla birlikte tipi şeklinde kar yağışları” tahminleri yapıyor. “Zaman zaman şimşek, gökgürültüsü de olabilir. Özellikle kuvvetli rüzgar futbolcuları olumsuz etkileyecektir” diyerek uyarılarda bulundular...
Derbi saati yaklaştıkça uyarılarını yinelediler “Karadeniz siklonu yaklaşmaya başladı. Fırtına İstanbul’da her geçen saat kuvvetlenecek. Akşam ve gece ise tipi şeklinde kar yağışları bekliyoruz.” Uyarılar oynanacak derbinin özeti gibiydi sanki! Zira fırtına gibi başlayan, esen taraf Trabzonspor’du. Henüz dakika olmadan Galatasaray defansının akıl almaz hatasını, iştahlı ön alan baskısıyla değerlendiren, Gomez’e “al da boş kaleye at” ikramını yapan Abdülkadir Ömür’dü. Açıkçası böyle bir golü ne Galatasaraylılar ne de Trabzonsporlular bekliyordu; atan da yiyen de şaşırdı bir anda!
Öne geçtikten sonra merkezi kalabalık tutup, rakip defans arkasına atacakları uzun toplarla kanatları kullanarak sonuca gidebilirlerdi ama Lahtimi’nin etkisiz oyunu; bordo-mavililerin o anlamda elini kolunu bağladı… Trabzonspor ilk golü de merkezden yedi zaten…
İkinci yarıya fırtına gibi başlayan taraf bu defa Galatasaray’dı. Geniş alanda etkili diye Okan hocanın sahaya sürdüğü Yunus’a, Trezeguet’nin yaptığı acemi hareket; sarı-kırmızılıları penaltı golüyle öne geçirmekle kalmadı, oynama iştahını da artırmış oldu. Sarı-kırmızılıların etkili olduğu bölümlerde Uğurcan Çakır girdi devreye. Hele Mertens’in vurduğu şut gol olsa…
Trabzonspor adına maçın en büyük kırılma anı; Bakasetas’ın çok uzaklardan kaleye yolladığı topu Muslera’nın kurtarmasıydı. Galatasaray adına ise Kerem’in üst direkten dönen topuydu…
Özetle fırtına, yıllar sonra fırtınalı bir havada, haftalardır ligde fırtına gibi esen lidere kaybetmiş oldu…
Trabzonsporlular bundan böyle Türkiye Ziraat Kupası maçlarına ve Avrupa Konferans Ligi’ne bakmalılar…