2017’de yenilgi yüzü görmeyen Trabzonspor, Akhisar’dan üç puanla dönerse; son (6) sezonda (1) ilki gerçekleştirmiş olacaktı; 8 haftada 20 puan… Ayrıca bu; Trabzon’da oynanacak olan Galatasaray maçında Medical Park tribünlerinde iğne atsanız yere düşmeyecek anlamına da geliyordu.
Akhisar Belediyespor takımının yarısı Trabzonspor’un eski oyuncuları. Bazıları takas yoluyla, bazıları da deyim yerindeyse bavulu-valizi eline verilip gönderilenler.
O anlamda futbolcular, eski takımlarına karşı değişik bir konsantrasyonla oynarlar; bu tip maçları kendi iç dünyalarında eski takımlarıyla bir hesaplaşma olarak görürler! Örnekleri çoktur.
Maçın henüz başında Olcan Adın’ın Trabzonspor’un başına bir çorap öreceği belliydi, kaleci Onur ile karşı karşıya kalmış, topu Onur’un üzerine nişanlamıştı, Onur’un kurtardığı pozisyon da diyebilirsiniz buna. Çok değil birkaç dakika sonra aynı Olcan’ın, Cikalleshi’sın kafasına nişanladığı bir top var ki, sen gel de Durica’yı arama. Maça iyi başlayan Trabzonspor, mağlup duruma düşen Trabzonspor.
Golden sonra Trabzonsporlu futbolcuları tanımak ne mümkün? En azından reaksiyon göstermeleri gerekirdi, oyunu kanatlara yıkıp, bireysel özellikleri olan oyuncuların devreye girmesi gerekirdi…
İkinci yarı N’Doye rüzgarı esti Manisa’da. Trabzonsporlular tüm umutlarını kanatlardan gelen ortalara bağlarken, Onazi’den aldığı topu futbol okullarında ders olacak anlatılacak şekilde alıp dönmesi, estetik vuruşu görülmeye değerdi. Hele üçüncü golde Castillo, Olcay Şahan ve N’Doye işbirliği; tam bir imece usulüydü.
Gecenin en duygusal yanı, Rodallega’nın yoktan var ettiği penaltı ve penaltıyı kullanan Akhisarspor’un eski oyuncusu Uğur Demirok’un gole çevirmesiydi.
Uzun lafın kısası, Akhisarspor’un Trabzonspor’a gücü yetmedi. Akhisar’da hiç kazanamayan Trabzonspor şeytanın bacağını kırmakla kalmadı, yoluna doludizgin devam ediyor; 8 haftada 20 puan.