Y. Malatyaspor, Trabzonspor maçının ilk 36 dakikasını izleyip stattan dışarı çıkan birine 38’nci dakika Trabzonspor’un 2-0 mağlup duruma düştüğünü söyleseniz, inandırmamız deveye hendek atlatmak kadar zor olurdu!
Hadi ilk yarıyı anlattınız, ikna ettiniz diyelim, ikinci yarı arka arkaya gelen sıralı gollere ne demeli?
Y. Malatyaspor, girdiği her pozisyonu gole çevirdi. Halı saha maçında olduğu gibi; Trabzonsporlular için acı, ıstırap, Y. Malatyasporlular için kayısı tadında! Futbol böyle bir şey; atamayana atarlar… Halbuki ilk bölümlerde pozisyonlara giren Trabzonspor’du… 23’te kaleye sırtı dönük goller atan Rodallega, yüzü kaleye dönük olmasına rağmen boş kaleye topu göndermiş olsa sonuç çok daha farklı olabilirdi…
Y. Malatyaspor’un oyuna bu derece kötü başlaması, Trabzonsporlu futbolcular için bulunmaz Hint Kumaşı gibi kıymetliydi ama değerlendiremezseniz, bedelini çok ağır ödersiniz…
Bordo-mavililer gol pozisyonlarını bozuk para gibi harcadıktan sonra, Guilherme, sazı alıyor eline, Trabzonspor defansının kaleci Onur dahil zincirleme hatasını affetmiyor…
Devamında özgüveni yerine gelen, coşan Y. Malatyaspor gol olup Trabzonspor’un üzerine yağmaya başladı… Guilherme ve Aleksic’in gol yollarında yıldızlaştığı, Fernolle ile Sadık’ın devleştiği bir maç… Aleksic'in Onur’u avladığı mesafeye taksinin en az 50 TL yazdığını da kaptan Onur’a hatırlatalım! Özetle, Trabzonspor Malatya’ya puan ve puanlar için geldi ama Y. Malatyasporlu oyuncular, “misafir umduğunu değil bulduğunu yer” tarifesini uyguladı Ünal Karaman ve öğrencilerine…
Ünal Karaman, kısıtlı kadro ve kısıtlı imkanlar dahilinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan ve de yapan Erol Bulut’tan ders almalı… Sadece Ünal Karaman değil, onlar kendini iyi bilir?