Dile kolay; Trabzonspor, Fenerbahçe’yi 20 yıldır İstanbul’da yenememiş. Az buz zaman değil 20 sene...
Trabzonsporlu futbolcuların bir yerde bu kötü gidişe “ Dur!” demeleri gerekirdi. Öyle ya, nereye kadar?
Henüz maçın başında Burak Yılmaz’ın ne kadar iyi golcü, Kucka’nın da Trabzonspor için ne kadar gerekli bir oyuncu olduğu bir kez daha görüldü. Kucka, Burak Yılmaz’a öyle bir aşırtma pas verdi ki, siz-biz pozisyon için yağdan kıl çeker gibi diyelim, Kucka “Al da at Burak” dedi. Zaten Burak Yılmaz’a da dokunmak kalmıştı.
5. dakikada 61. golünü atan Burak ne kadar şanslı ise, sakatlanarak oyundan çıkması çok büyük şanssızlıktı. Burak’ın yerine N’Doye’nin değil de Rodallega’nın tercih edilmesi gerektiğini söylemeliyiz.
Trabzonspor, ilk yarı Fenerbahçe’ye dar alandan çıkmasına müsaade etmedi ama Alper’in attığı golde bordo-mavili takımın acilen stoper alması gerektiğini sadece futbolla ilgilenenler değil sağır sultanlar bile gördü...
Olcay Şahan’a bir parantez açmak gerekirse; Fenerbahçe’nin Trabzonspor’un üzerine gelmeye başladığı anlarda sahneye çıktı tecrübeli oyuncu. 59’da attığı gol hakikaten görülmeye değerdi; Kaleci Volkan, Göztepe maçında yediği golü tekrarladı...
Bordo-mavili takım galip duruma geçtikten sonra topu oyunda tutmakta bayağı zorlandı.Sen gel de oyunu okuyan, yöneten ve yönlendiren oyuncuyu arama... Trabzonspor’un böyle bir oyuncuya ekmek ve su gibi ihtiyacı olduğunu bir kenara not düşelim...
Aykut Kocaman’ın risk aldığı bölümlerde, Ersun Yanal’ın Bongonda’dan niçin yararlanmayı düşünmediğini de anlamış değiliz?
Trabzonspor dün gece büyük fırsat tepti. Sözünü ettiğimiz iki oyuncudan mahrum olursanız, iki kez öne geçtiğiniz maçta iki puanı İstanbul’da bırakırsınız.
Kucka’nın penaltıya sebep olduğu pozisyon, Trabzonspor adına Burak’tan sonra en büyük şanssızlığı idi...