Perdeyi Cham açtı, Cham kapattı!
Sahaya sürülen kadro, rakip Türkiye Ziraat Kupası karşılaşmasında alt liglerden bir takımmış gibi! Açıkçası bu kadar da rotasyon fazlaydı hani. Her ne kadar rakip ligin dibine demir atmış olsa da nihayetinde süper lig ekibi.
Neyse ki korkulan olmadı… Zira sahada durmak bilmeyen, durdurulamayan, atmaya, attırmaya doymayan bir Cham vardı, attıkça coştu, attırdıkça coşturdu…
İki takımın ilaç gibi galibiyete ihtiyacı olduğu karşılaşmada, 3’ncü dakikada Cham, topu adeta iğnenin deliğinden geçirmekle kalmadı, bilhassa ikinci yarı çizgi filmi kahramanı gibiydi, attıkça attı, yetmedi Banza’ya attırdı.
Evet, Adana Demirspor’un gücü belli ancak, Avusturyalı on numara dün gününde olmasaydı, daha doğrusu geceye damgasını vurmasaydı Trabzonspor bu kadar rahat, bu denli farklı kazanamayabilirdi.
Anlayacağınız Cham’ın dünkü performansı; sezon başından bu yana mutsuz haftalar geçiren Trabzonsporluların alınan skorlara isyanı, bir yerde haykırışı gibiydi; işte Cham da patlayan, o haykıran Trabzonsporlulardan biriydi!
42’de Yusuf Sarı’nın volesine, sakız gibi uzayarak karşılık veren kaptan Uğurcan Çakır’ın da hakkını teslim edelim. Eğer o pozisyon gol olmuş olsaydı, ikinci yarının büyük bir bölümünde Trabzonspor’un gol yağmurunu değil, iki takım oyuncularının futbol anlamında kör dövüşlerine şahit olabilirdik!
Neyse ki ikinci yarının hemen başında aynı Cham, bu defa Banza’yı devreye sokarak, fişi çekip işi bitirdi!
Mendy’e bir parantez açmak gerekirse, bordo-mavililerin her şeyi, bir başka deyişle itfaiye eri gibi, hangi bölgede ateş olsa; gidip söndürüyor! Allah sakatlıklardan korusun!
Gençler nasıldı diye soracak olursanız? Genç Arif, birçok defans oyuncusunun karşısında oynamakta zorlandığı Yusuf Sarı ile iyi mücadele etti, adım attırmadı ve de ataklara çıktı. Olacak Arif olacak!
Özetle Şenol Güneş’in rotasyon yaparak sahaya sürdüğü genç kadro gol olup yağdı. Amma velakin perdeyi açan ve kapatan Cham, rüzgârla karışıp kar oldu yağdı hem de dolu ile karışık bayağı yağdı!