Karşılaşma öncesi tribünlerin iki takımı çağırıp alkışlaması çok güzel ve de özlenen hareketlerdi!
Trabzonspor, Galatasaray galibiyetinden dolayı moralli, Kayserispor’un da Fenerbahçe karşısında son dakikada aldığı beraberlikten ötürü keyfine diyecek yoktu hani...
Hem Trabzonspor hem de Kayserispor bir önceki maça anlam katmak adına bu maçta galip gelmek istedi ama dün Galatasaray maçındaki Trabzonspor’dan eser yoktu sahada.
Nerede o sağdan-soldan ataklar-bindirmeler yapan, iştahlı oynayan Trabzonspor?
Galatasaray maçında “mutlaka oynamalıydı” denilen Castillo’yu bilmesek-tanımasak, “ikizini oynatmışlar” diyeceğiz... Sezon başından bu yana ilk kez forma şansı bulmuşsun, alıp gideceğin pozisyonlar da buldun; istediğin, sevdiğin... Dedik ya Castillo’yu tanıyana aşk olsun...!
Galatasaray maçının yıldızı Onazi, göze gelmiş olacak ki, sakatlıktan dolayı mecburi değişiklik kurbanı oldu! Onazi ve Mustafa’nın sakatlığı Rıza hocanın, dolayısıyla Trabzonspor’un şanssızlığıydı demek yerinde olur.
Trabzonspor, Kayseri’de mağlup olmadıysa bunu Durica ve Uğur gibi gününde olan kaptan Onur’a borçlu... Kaptanın 77 ve 80’nci dakikalarda iki kritik kurtarışı, Galatasaray maçıyla morali tavan yapan bordo-mavili oyuncuların morallerinin yerle bir olmasını engelledi...
Dün kötü ve mahkûm oynayan, doksan dakika pozisyonu olmayan Trabzonspor kazabilirdi de... Son saliselerde Abdülkadir’in şutu kaleyi bulsa, Trabzonspor oynamadan üç puanı cebe indirip Trabzon’a dönecekti...
Uzun lafın kısası...
Bu yıl ligde iyi sükse yapan Kayserispor karşısında oynamadan alınan bir puan kısa günün kârıdır. Futbolda bazen çok iyi oynarsınız bırakın üç puanı, puan dahi alamazsınız... Trabzonspor da dün futbol adına hiçbir şey yapmadan, oynamadan bir puan aldı...