Kim tahmin edebilirdi Bursaspor’un bu hallere düşeceğini? 3-5 yıl evvel birileri çıkıp da yeşil-beyazlı takımın bugünleri yaşayacağını anlatsaydı; gönderileceği en yakın yer tam teşekküllü devlet hastanesi olurdu!
Sen, Anadolu’dan Trabzonspor’dan sonra şampiyon çıkan takım ol, 7 sene sonra düştüğün duruma bak! Üstelik kader maçını, 2010’da Kadıköy’de Fenerbahçe ile berabere kalarak şampiyonluğuna katkı sağlayan Trabzonspor ile oyna.
Rizesporlular da son virajlarda rakibi Bursaspor’un olacaklarını rüyalarında görse hayra yorarlardı! Zira rakipleri birkaç ay evveline kadar başka takımlar idi, üstelik Rizespor camiasında son birkaç hafta Allah’tan umut kesilmez düşüncesi hakimdi!
Velhasıl iş dönüp dolaşıp Bursa, Rize ve Trabzon hattında düğümlendi. Hal böyle olunca, ağzı olanlar konuşmaya başladı. E, ağızlar torba değil ki gemici düğümü atasın!
Her iki maçın sonucuna göre, Trabzonspor ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamayacaktı belki, fakat bilinmesi gereken bir gerçek var, o da Rizespor ve Bursaspor’un kendi kendine ettiği, kendi göbek bağlarını kendilerinin keseceğiydi. Kısacası bu günleri zamanında düşüneceklerdi.
Bursaspor, Trabzonspor karşısında 1-0 mağlup duruma düşünce, Rize’den de gol haberi duyulunca Bursasporlu futbolcular korkuyu iyice iliklerinde hissetmeye başladılar...
Bursaspor’un nasıl kazandığına gelince;
İnsan var olan gücünün ancak yüzde 75’ini kullanabilir. Geriye kalan yüzde 25’lik bölüm, otomatikman korunan rezerv olarak, hücrelerde şifrelenmiş, kodlanmış olarak muhafaza edilir. Bu güç; ölüm korkusu, bir meseleyi var olma-yok olma konusu oluşunca ortaya çıkar.
Bursasporlu futbolcular dün bu psikolojiyle oynadılar ve kazanmayı bildiler.
Bitirmeden... Bursaspor’un son birkaç ayda yaşadığı sıkıntıyı bir daha yaşamayacağını kimse garanti edemez! Her şeyden önemlisi yaşadıkları büyük korku ligde kalmalarını sağladı.