Dünkü maç film olsaydı; o filmi izleyenler harcadığı paraya ve zamana acır, kimseye izlemeleri konusunda tavsiyede bulunmazlardı!
Sahadaki oyunun adına ‘futbol’ demek için bin şahit gerek!
Teknik adamlar ve futbolcular tamam da…
Bay hakemler ve de ‘VAR’dakiler!
Penaltı öncesi Kenan’ın elinde yürüyen topu nasıl olur da gör(e)mezsiniz? Görmeniz için meşin yuvarlağın kol üzerinde yürümesi değil de, koşması ya da dile gelip çağırıp, bağırması mı gerekirdi?
Evet, Trabzonspor kötü oynadı, oynadığı futbolla üç puanı hak etmemiş olabilirler fakat geçtiğimiz yıllardan alışık olsak da hakemlerin bu kadar kötü maç yönetmeye hakkı yok! Yazıktır, günahtır! Bir takımın hakkı ancak bu kadar yenebilir!
Trabzonspor’da ne oynadığını bilen oyuncu var mıydı derseniz?
Abdülkadir Ömür, kayıplarda! Yerini bilen, gören var ise, Allah rızası için haber versin! Ekuban, kötünün iyisi, topu her ayağına aldığında, gözleri toptan başkasını görmüyor! Arkadaşlarını görüp yardımlaşmayı düşünse!
Yılda milyon dolarlar kazanan futbolcuların da bu kadar kötü oynamaya hakkı yok!
Mücadele raporlu, paslaşma senelik izinde, yardımlaşma tatilde!
Edo Newton’u da anlayan beri gelsin…
Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. Daha önce yazmıştık, defalarca dile getirdik; Nwakaeme’yi kanattan başka bir yerde oynatmak, rakibin kucağına teslim etmek, rakibe ödül vermekten, kendi ayağına sıkmaktan başka bir şey değildir!
Ya takım öndeyken Ekuban ve Nwakaeme’nin oyundan alınmasına ne demeli?
Sezon başıdır, eksikler çoktur tamam da, bu kadar da olmaz, olmamalı! Zira her hafta üstüne koya koya gidilmesi gerekir!
Parmak’ın eksikliği hissedilmedi değil.
Eksikler demişken:
Trabzonspor’a bir stoper, bir orta saha ve de bir golcü gerekli! Aksi halde bordo-mavili takım için zor bir sezon olur!