Vedalar ne kadar hüzünlü olursa, buluşmalar da o derece mutluluk verir...
Trabzon tarihi günlerinden birini yaşadı dün. İlk maçına çıkacak olan Trabzonspor’u bu mutlu gününde yalnız bırakmak istemeyen, anı yaşayıp tarihe geçmek isteyen Trabzonspor sevdalıları, kar/kış demeden koşarak ve de coşarak gittiler yeni mabetlerine...
Sadece tribünlerde yerini alanlar değil, sahada oynayanlar ve maçı yönetenler de tarih sayfalarında yerlerini aldılar.
Taşları yavaş yavaş yerine oturan, iki galibiyetle işleri yoluna koyan, kısaca ikinci yarıya çok iyi başlayan Trabzonspor’a Rodallega’nın da dahil olması; stadın bu derece dolmasına en büyük etkendi. O Trabzonspor’un bir de şampiyonluğa oynadığını düşünün?
Dahası kış günü papatya falı; ilk golü kim atacak? Sponsor kim olacak? Soruları...
Maça dakikalar kala sponsor firma açıklandı; Medikal Park Arena... Elde kaldı ilk golü kimin atacağı ve skorun ne olacağı?
Her şey Olcay Şahan, Castillo ve Yusuf’un ayağından hızlı ve isabetli pasların çıkmasıyla başladı. Başrollerde Olcay, Okay, Castillo ve Yusuf Yazıcı... Trabzonsporlular bir gol beklerken önce fırtına, sonra goller arka arkaya yağmur gibi geldi. Gollerin Trabzonspor’un geleceği genç Castillo ve Yusuf’un ayağından gelmesi de; geleceğin emin ellerde olduğunu en büyük göstergesiydi.
Yağmur durdu, kar başladı, Olcay, Castillo ve genç Yusuf durur mu? Durmadı da... Goller fotokopi misali; rakipten kapılan toplarla oldu. Pereira, Durica ve Mas’ın da hakkını teslim etmek gerekir.
Kısaca Trabzonspor’da görevini yapmayan oyuncu yoktu dün. Kaleci Onur’dan, N’doye’ye kadar herkes elinden gelenin en iyisini yaptı. Bir başka ifadeyle ligin ilk yarısında gol kısırlığı çeken Karadeniz fırtınası önce yağmur, sonra kar olup yağdı; böyle bir güne de dört dörtlük skor yakışırdı...