Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Trabzonspor’un bu sezon yarıştan erken kopması, gelinen noktada camianın olağanüstü kongreye odaklanması; Kayserispor maçına ilgiyi bayağı bir azaltmış... Öyle ya nerede o geçmiş maçlardaki neşe, coşku?
Trabzonspor maçlarına ilgisizlik ancak böyle olağanüstü durumlarda olur... E kongreler de duruma göre iki, bilemedin üç yılda bir oluyor, elden bir şey gelmediğine göre başa gelen çekilir demekten başka bir şey gelmiyor elden...
Hal böyle olunca, Trabzonspor adına elde kalan sadece Avrupa’ya giden yol... O anlamda görevi sona eren yönetimi, futbolcuların da hedefi galibiyetle uğurlamaktı. İlk yarı oynanan futbola bakıldığında; topla daha çok oynayan, pas yapan Trabzonspor’du ama iki takımın kaleyi bulan topu bir elin parmak sayısını geçmedi... Trabzonspor’un Kucka ile bir pozisyonu vardı kornerden gelen topa kafa ile vurduğu, Lung’un değil de Erkan’ın gol olmasına müsaade etmediği... Kayserispor’un da iki pozisyonu biri Şamil, diğeri Mendes ile...
İkinci yarı öyle bir Trabzonspor izledik ki, sanki soyunma odasında ya da Karadeniz’de bir şeyler oldu; yönetmen Abdülkadir, başrollerde Yusuf Yazıcı.. İkisi de Fırtına’nın yavrusu, Trabzonspor’un geleceği, kısaca her şeyi.. İlk yarıdaki can sıkan futboldan eser yoktu, adeta Yoroz tarafından sert esen rüzgar başta Abdülkadir ve Yusuf olmak üzere bütün futbolculara efsanelerin ruhunu üfledi!!
Genç Abdülkadir’in attığı ve kilidi çözdüğü ilk gol İspanya’daki sahalardan küçük bir esintiydi adeta! Rüzgara Yusuf da ayak uydurdu... Sonrası malum, Burak ile farka koştu Trabzonspor...
6 puanlık maça Trabzonsporlular ilgi göstermedi ama çok şey kaçırdılar, evet neşe ve coşku vardı ama duygu dolu anlar da yaşandı.. Gol atan futbolcuların sevinçlerini tribünde oturan Muharrem Usta ve yöneticilerle paylaşması, Başkan Muharrem Usta’nın gözlerinin dolması/ ağlamaklı olması duyguların tavan yaptığı andı...