Trabzonspor’un evinde Çaykur Rizespor mağlubiyetine ‘iş kazası!’ diyelim, Mersin’de A. Hatayspor’a iki farklı galibiyetten 3-2 kaybetmesini ‘teknik adamın arızası’ olarak kabul edelim tamam da…
Siltaş Yapı Pendikspor maçında olası puan kaybının izahını, hesabını kimse yapamazdı ne en kral edebiyatçı ne de en baba matematikçi!
Amma velakin Trabzonspor az kalsın hem Çaykur Rizespor hem de A. Hatayspor maçında başına gelenlerin tekrarını yaşayacaktı ki ucuz atlattılar neyse ki…
Maçın skoruna, Trabzonspor’un kazandığına aldanmayın, çatır çatır oynayan, topa daha fazla sahip olan ilçe takımı Siltaş Pendikspor’du.
Bordo-mavililerde bu denli kötü oyunun sorumlusu Bjelica’dan başkası değil. Bu neyin inadı arkadaş. Trabzonspor tel tel dökülüyor, pas yapamıyor, oyuna müdahale etmiyorsun! Elinde topu ayağına aldığında kafası yerde giden Trezeguet’ten başka oyuncu mu yok? Bardhi’ye neden bu kadar tahammül ediyorsun?
Gününde olmayan oyunculara bu kadar sabredilmemeli. Kötü de oynasalar sahada kalacaklar diye bir kanun yok ki!
Rakip Mendy’e önlem almış, işi çözmüş ilk golü de böyle yemişsin, rakip ataklara dalgakıran olan Mendy’i orta sahada yalnızları oynamaya mahkûm ediyorsun.
Ayrıca B. Şimşek’in faul olmayan pozisyonda Mendy’i ikinci sarıdan ihraç etmesi, hakikaten şaka gibi. Güler misiniz, ağlar mısınız?
Trabzonspor'un yedigi ilk golde Mendy'e yapılan faulü görmemesi de ayrı bir komedi..!
Başta Bjelica olmak üzere Trabzonsporlular yatsın kalksın Onuachu’ya dua etsin, dahası üzüm kurusu ve kuş sütüyle beslemeliler, zira Trabzonspor’da sahada ne oynadığını bilen tek adamdı. Dev adam çıktığı her maçta hem atıyor hem de attırıyor, daha ne olsun.