Maçın kırılma mühendisi; 37. dakikada Gaziantepsporlu Abdulkadir’in direkten dönen topunu boş kaleye atamayan Emre’nin pozisyonuydu.
Gaziantepspor ayağa hızlı ve isabetli oynamaya çalışan bir takım. Bunu da topun arkasına geçerek, rakipten kaptıkları topu başta Larsson olmak üzere hızlı oyuncularıyla buluşturup Trabzonspor’un adeta oyun kimyasını bozdular... Öyle ki, İsmail Kartal’ın öğrencileri zaman zaman bunu otomatiğe bağlamışçasına iyi yaptılar..
Her ne kadar Ersun hoca, Kasımpaşa maçını kazanan ekiple sahaya çıksa da, Trabzonspor’un en zayıf halkası; Zeki ve Yusuf idi... Trabzonspor yönetimi bu bölgelere bir an evvel takviye yapmalı!
Kalabalık orta saha ve de kademeli savunma anlayışıyla karşılaşan Trabzonsporlu futbolcuların düştüğü durumu düşünün; Mehmet, Onazi yokları oynuyor. Forvet, orta saha bağlantısı; “aradığınız kişiye ulaşılmıyor” mesajı...
İkinci yarı, bir türlü istediği oyunu sahaya yansıtamayan, oyundan erken düşen, geriye dönmekte zorluk çeken Trabzonspor’un üstüne gitmeye başladı Gaziantepspor. Organize olmakta zorluk çeken Trabzonspor gol pozisyona girmedi değil. Kaçan pozisyonlar saç-baş yolduran cinstendi. 60’da Ekici, 72’de Durica, 77’de Bero’nun kaçırdığı pozisyonlara, kırmızı-siyahlı takımın genç oyuncusu Orkan Çınar oyuna girer girmez, buluştuğu ilk topla Trabzonspor defansını ipe dizer gibi geçerek verilen görevi yerine getirmiş oluyor..
Böylece Trabzonspor da yediği ilk golle ilk mağlubiyetini almış oluyor…
Umarız ve dileriz milli maçtan dolayı verilen arayı Ersun Yanal iyi değerlendirir, özlenen ve beklenen Trabzonspor’u izleriz.. Böyle oyunla, böyle bir mağlubiyet ders olsun!