Maçtan önce Göztepe teknik direktörü Bayram Bektaş, “… Baskılı başlayıp erken skor bulan takım Trabzonspor… Biz de kalitemizi sahaya yansıttığımız zaman bu presi kıracak kalitemiz var…” dedi…
Bayram Bektaş’ın öğrencileri bırakın presi kırmayı ilk yarı Trabzonspor’un deyim yerindeyse kolunu/kanadını kırarak futbol dersi verdi…
Düşünün koca Trabzonspor’un rakip kaleye atağı yoktu, Burak Yılmaz’ın kaçırdığı penaltı pozisyonuna kadar… Penaltıyı kurtaran Beto’nun da hakkını teslim etmek gerekir…
Trabzonspor’da arka arkaya üç pas yok, yardımlaşma yok, rakip kovalamak yok…
Castro, Trabzonspor defasını ipe boncuk dizer gibi gidiyor, Trabzonspor defansı izlemekle yetiniyor, Yasin’e de topu boş kaleye yollamak kalıyor… Hadi bu gol için bir iş kazası diyelim! Ya Gassama’nın şapkadan tavşan çıkarttığı pozisyona ne demeli? Geçmiş maçlarda duran toplardan gol yeme alışkanlığı olan Trabzonspor defansı yine ayakta uyuma hallerinde; kaptan Onur gibi…
İlk yarı Yasin ve Göztepe için bundan iyisi Şam’da kayısı idi…
Ünal Karaman’ın ilk yarı yokları oynayan takımına müdahale etmemesi de ayrı bir konu?
Göztepe gibi dirençli olan takımlar karşısında iki farklı mağlup duruma düştüğünüzde hele de mücadele etmeden, kanatları kullanmadan, penaltıyı da kaçırdıktan sonra çevirmek çok zor olsa da Burak Yılmaz’ın uzatma dakikalarında direkten dönen topu ve Rodallega’nın golünün “ VAR” a takılması Trabzonspor adına şansızlıktı..
Bitirelim, Galatasaray’ı sahasında farklı yenen Trabzonspor, kötü oyunla Göztepe’ye mağlup oldu. Bu duruma denizi geçip derede boğuldular da diyebilirsiniz!