Hiçbir teknik adamın elinde sihirli değnek yoktur. Ancak işin ehlinin eli takıma değdiğinde, gözle görülür değişikliğe şahit olunur.
İdmanlarda bordo-mavili oyuncuların gözlerinin içinin güldüğü, yanaklarında adeta çiçek açmış gibi mutlu oldukları her hallerinden belliydi. E, sahaya, skora ve camiaya da yansıması gerekir elbet. Zira Trabzonsporluların, lig başladığından bu yana çektiği sıkıntıyı, yaşadığı stresi bir Allah bilir, bir de Trabzonsporlular!
Çiçeği burnunda teknik adam, ilk günden beri ilk maçı işaret etti hep. Öyle ya, iyi başlamak, moralle başlamak ve galibiyet serisi başlatmak adına çok önemliydi. Puan tablosuna baktığında kaşlarını mahkeme kâtibi gibi çatan Trabzonsporluları mutlu etmek, acı veren haftaları da unutturmak gerekirdi.
Yağmurla birlikte, moralli ve istekli başladı bordo-mavili ekip. Abdülkadir Ömür, sağ tarafı adeta suyolu etmiş, Ekuban’la yardımlaşması tavan yapmış, golü de öyle buldular zaten.
Ekuban’ın 23’te attığı gol Trabzonspor adına ne kadar kıymetli ise, Vitor Hugo ve Marlon’un ağlarla buluşmakta olan meşin yuvarlağa ‘dur!’ demeleri, gol olmasını engellemeleri o denli değerliydi. O pozisyonlardan biri gol olsaydı; bordo-mavili ekip sıkıntı yaşayabilirdi.
Şu da var; Afobe, Kayacan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirmiş olsa, Trabzonspor ikiyi bulacak, bayağı rahatlayacaktı.
Eldeki malzeme bu... Orta sahada büyük problem var.. Çıkarken kaptırılan toplar da cabası. Tüm bunlara rağmen Afobe, Baker ve Ekuban birbirleriyle gol kaçırma yarışına devam etti. Maçın kırılma anı; Kaan’ın frikiğini aynı güzellikte kurtaran Uğurcan’ın enfes hareketiydi.
Uzatmayalım, Trabzonspor zaman zaman iyi, zaman zaman mahkum oynadı. Mahkum oynadığı bölümlerde Erzurumspor’a direnen oyuncunun adı; Vitor Hugo idi. Bir başka ifadeyle defans hata yapmayınca galibiyet geldi...