Hüzünlerin, mutlulukların yaşandığı, tarihlerin yazıldığı yerin adıdır Hüseyin Avni Aker…
Milyonlarca insanın hâlâ kulaklarında çınlar radyolardan gelen o anonslar:
“Mikrofonlarımız şimdi Avni Aker’de…”
Ardından büyük bir uğultuyla gelen “Golll” sesi…
Dünya böyle tanıdı futbolun mabedi Avni Aker’i…
Dün gece de yayıncı kuruluşun ekranlarında son yayın yapıldı…
Milyonlarca Trabzonsporlu da görmeden, gitmeden Trabzon şehrine aşık olmuşsa; Trabzonspor’un Avni Aker’de yazdığı destanlar sayesindedir.
Yediden yetmişe her Trabzonsporlunun nesilden nesile anlatacak acı ve tatlı bir anısı vardır orayla alakalı…
Veda gecesine-maçına gelince…
Trabzonspor’un bir maçında da hakemlerin Trabzonspor’a yaptıklarından bahsetmezsek! Düşünün kaleci Ferhat topu elinden düşürüyor, hemen yanı başında olan Yusuf yerde yuvarlanan topu alıyor, golü atıyor, hakem Ulusoy pozisyonda “faul” var diyebiliyor… İkinci yarının hemen başında ceza sahası dışında yapılan faulü Trabzonspor aleyhine penaltı vermesi de işin çabası!
Ya Trabzonspor’un yediği gole ne demeli? Bu tip goller BAL ligi’nde atılmış olsa, pozisyonda olan futbolcuları futbola başlatan hocaların futbol bilgisi sorgulanır!
Trabzonspor mağlup duruma düştükten sonra bordo mavili futbolcuların gereksiz panik yapmaları Antalyasporlu futbolcuların ekmeğine adeta yağ sürdü. Ne oynadığını, ne yaptığını bilen futbolcu yoktu sahada… Sinirlilik hali skora yansıdı diyebiliriz…
Duygu yüklü veda maçı böyle bitmemeliydi. Böyle bir maçta hiçbir takım oyuncusu böyle bir skorla tarihe geçmek istemezdi ama futbolda bunlar var… Futbolun gerçeklerini sahaya yansıtamazsanız sonuç kaçınılmaz olur…
Dün gece alınacak en güzel dersi yine Avni Aker vermiş oldu:
Bu takıma devre arası en az 4 takviye yapılmalı, aksi halde Akyazı’da da benzer skorlarla karşılaşabilirsiniz!..