Ailesiyle asker ziyaretinden dönen Trabzonlu beden eğitimi öğretmeni Cem, yakıtı bitmek üzere olan 61 plakalı aracıyla Hatay-Adana karayolu üzerinde bir yakıt istasyonuna uğrar…
Aldığı yakıtın ücretini ödemek için kasaya yöneldiğinde, istasyon sahibi olduğunu söyleyen kişinin “ Para işi kolay… Buralıyım ama ben de Trabzonsporluyum… Sizlere bir şeyler ikram edebilir miyim? ” teklifiyle karşılaşınca bi hayli şaşırır…
***
Bölgenin yumurta pişiren, bunaltan sıcağında bir şeyler içmek- serinlenmek ve de dinlenmek isteyen Trabzonlu aile, mekân sahibinin davetini seve seve kabul eder…
Kırk yıllık dostlarmış gibi sıkı bir muhabbete girerler. Tabi ki konu Trabzon ve de Trabzonspor’dur…
Ev sahibi sordu, misafir anlattı…
Öğretmen anlatırken, mekân sahibi bahçede gülleri budayan bahçıvan gibi sakin, huzurlu ve mutlu görünüyordu…
***
Bir yandan da zamanın zehirli akrebi sinsice yürümeye, uzun yelkovanı da maratoncular gibi koşmaya devam ediyordu…
“ Yolcu yoluna gerek ” diyerek müsaade isteyen Cem öğretmen, yeniden ödeme yapmaya kalkışınca bir kez daha şaşırdı mekân sahibinden “ Sizin paran burada geçmez!” cevabını duyunca.
***
Trabzonspor aşkıyla yanıp tutuşan istasyon sahibi:
“ Benden aldığınız yakıt sizi çok sevdiğim Trabzonspor’un olduğu yere götürecek. Benim için bir şeyler yapmak istersin; dünyalar benim olur araçtaki Bordo-mavi bayrağı bana verirsen… ”
***
Duydukları karşısında ne yapacağını şaşıran, mutlu olan, gurur duyan Trabzonlu öğretmen bir hayli heyecanlandı Bordo-mavi bayrağı istasyon sahibine verirken.
Trabzonspor sevdalısı adam, eline aldığı bayrağı öper, itina ile katlayıp gömleğinin cebine koyar.
Ve iki Trabzonsporlu birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra tekrar görüşmek dileğiyle vedalaştılar…
***
Trabzonspor aşığı istasyon sahibi, yoluna Bordo-mavi bayraksız devam etmeye hazırlanan aracın içindekilere:
“ Trabzonsporuma selam söyleyin… Onu izlemek için en kısa zamanda Trabzon’a geleceğimi söyleyin ” demeyi de ihmal etmedi…