Kayserispor ve Trabzonspor taraftarının birlikte maç izleme isteği; futbolda yıllardır özlemini duyduğumuz, taraflı tarafsız herkesin görmek istediği tablodur. Temennimiz genele yayılmasıdır...
Haftanın açılış maçında Antalyaspor’un Başakşehir’e mağlup olması, Trabzonsporluları az da olsa keyiften dört köşe yapmıştı; Trabzonspor, Kayserispor’u yenerse; Avrupa’ya giden yolda Antalyaspor’a atacağı fark dağlar, tepeler misali olacağındandı elbet...
Eee, dostluk başka, alışveriş başka, tamam da...
Dünkü maçın 65 dakikasını futboldan hiç anlamayan birine izlettirin, 22 oyuncu arasından oyundan alınan oyuncunun Rodallega olduğunu söyleyin, pişmiş kelle gibi sırıtır!
Golü atan Rodallega, Uğur’un penaltıdan attığı golün baş mimarı Rodallega, oyundan alınan Rodallega... Ersun Yanal’ın yaptığı değişiklik; pişmiş aşa su katmak gibi bir şeydi... İnsan golünü atan, morali yerinde olan, kısaca gününde olan oyuncusunu dışarı alır mı? Lawal’ın da hakkını teslim etmek gerekir. Lawal ile Aytaç’ı aynı kantara koymak kilo ve grama hakaret olabilir, orayı anladık da, Ersun Yanal’ın Aytaç ısrarını anlamadık? Kayserispor’u şapka çıkartılan gollerle galibiyete uçuran Lawal gözlerimizin pasını silmedi değil. Gerçi kişinin yaşı-başı ne olursa olsun Aytaç’ın bölgesinde kimi oynatsanız benzerini yapardı!
Anlayacağınız, Trabzonspor dün Avrupa’ya gidilen yolda büyük bir fırsatı tepti...
Oyunu kendi alanında kabul edip, alan savunması yapan takımlar karşısında eğer hücum genişliği yaratamazsanız, oyuncu tercihlerinde yanlış kararlar alırsanız, olacağı budur; adını ne koyarsanız koyun... Biz bunun adına, eski çıraktan sabah, öğlen, akşam ücretsiz dersler diyelim, yenilen üç golde olduğu gibi. Umarız Ersun hoca buradan bir ders çıkarmıştır.
Bu arada bizim de alkışlarımız Kayserispor’a, Trabzonspor taraftarının dün yaptığı gibi...