Bordo-mavili ekip baştan aşağı yenilendi. Birçoğu dün akşam ilk defa bir arada oynadı, anlayacağınız yarısı yeni. Çiçekleri burnunda, ayakları tozlu!
Onca oyuncu alınmasına, hastalığın geçen yıldan bilinmesine rağmen, bırakın ikiyi, bir stoper dahi alınmaması inanılır gibi değil!
Bazı maçlar vardır çok iyi oynarsınız, sayısız pozisyona girer atamazsanız.
Dün Trabzonspor Afobe ile ilk golü bulana kadar futbol adına hiçbir şey üretmedi. Hatta genç Serkan’ın, söküp aldığı topu sağ taraftan taşıyıp Baker’e aktarıncaya, Baker de Abobe’ye 2. golü attırıncaya dek.
Golden sonra az da olsa hareketlendi bordo-mavililer. Hızlı oynamalarının karşılığını almış oldular.
Her ne kadar Trabzonspor’un çiçeği burnunda Afobe, geceye damga vurmuş olsa da, damganın mürekkebi Baker oldu desek yeridir!
Skorun getirdiği rahatlık, verdiği özgüvenle Trabzonspor Nwakaeme ile 3. golü bulduktan sonra bayağı rahatladı. İkinci yarı daha bir özgüvenle oynadılar, doğal olarak bu da oyuna yansıdı. Farka da koşabilirdi bordo-mavililer.
Yenilerin bol olduğu takımların zamana ihtiyacı vardır, Trabzonspor’un olduğu gibi. Önemli olan kaybetmemek ama hala çok eksikleri var. Mesela Parmak sakatlandı, işler sarpa sardı! Derbi maçında olduğunu, ya da skorun böyle olmadığını düşünün?
Uzatmayalım.. Trabzonspor iyi oynamadı ama girdikleri pozisyonları Afobe ile gole çevirip rahat bir galibiyet aldılar. Skor böyle bize de çiçeği burnunda golcüye Afobe’y demek düştü!