22.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Adana Demirspor, Spor Toto Süper Lig'in 35'inci haftasında Beşiktaş'a 4-1 mağlup oldu. Siyah-beyazlılar heyecan dolu maçta aldığı 3 puanla ikincilik hedefini devam ettirdi. Beşiktaş'ın galibiyetini spor yazarları değerlendirdi.
Milliyet Gazetesi'nin usta kalemleri temposu yüksek maçı kaleme aldı. Duayen isim, Beşiktaş'ın tecrübeli oyuncusu hakkında çarpıcı ifadelere yer verdi.
İşte Adana Demirspor - Beşiktaş maçının ardından yapılan değerlendirmeler...
KARTAL PUSUYA YATTI / BİLAL MEŞE
Adana Demirspor’un ligde dördüncü sırada olmasını sakın ola yadırgamayın, iyi futbol oynuyor, iyi mücadele ediyor, üretiyor, atıyor, etkili kramponları bünyesinde taşıyor. Demem o ki, özellikle sahasında adeta devleşiyor, keyifli bir futbol ortaya koyuyorlar. Nitekim tribünlerin full oluşunun da temelinde ev sahibi takımın bu özelliği yatıyor. Teknik Direktör Montella’nın da hakkını teslim etmek gerekir, iyi futbol oynatıyor.
Maç mı? Müthiş, tempolu, bol pozisyonlu, top bir o kalede bir bu kalede... Vallahi uzun zamandır liglerimizde böylesi keyifli bir mücadeye tanıklık etmedik. Gözlerimizin pası silindi, ekran başında heyecanlandık.
Beşiktaş’ın hesabı belli... Zirve kaçtı, ikincilik için mücadele ediyor. Kartal’ın tutanacak başka dalı kalmadı. Son iki haftadır maça tutuk başlayan, ikinci yarıda açılan Kartal, o negatif görüntüsünden Adana’da sıyrıldı, baskılı başladı. Gelin görün ki, ofansa çıkışlarda top kayıpları, hep Kartal’ın kalesine tehlike olarak döndü. Bunun temelinde ev sahibin takımın orta sahayı rahat geçmesi yatıyordu. Ancak bu yarıda Cenk Tosun, öyle bir fırsat kaçırdı ki, o da şaşırdı, biz de... Klasına yakışmadı, topu kaleciye nişanlaması.
Taç atışından gol yiyen takım gördünüz mü? Örnek Kartal! Rakibin taç atışından gelen topu Colley, adeta Belhanda’ya asist yaptı, tecrübeli oyuncu, Mert’in kapadığı köşeden topu filelere gönderdi.
Bu gol Kartal’ı ateşledi, rakip kaleye adeta park etti, inanılmaz karamboller yaşandı, ama arzu ettiği golü bulamadı konuk takım. Ne var ki, 45 artı 4’e kadar pek piyasaya görünmeyen Aboubakar, Hadziahmetovic’in soldan arkaya kestiği topa, sağıyla gelişine sert vurdu, Ertaç kurtarmak için çırpındı, ama çaresizdi.
İkinci yarı mı? Değişen bir şey yoktu. Tablo aynı... 46’da Hadziahmetovic yine sahneye çıktı, Gedson’u kaçırdı, tecrübeli futbolcu çalımlarla indi, sağıyla Sertaç’ın uzanamayacağı köşeye topu gönderdi.
Şunu iyi biliyoruz ki, Kartal yeter ki vites yükseltsin, gerisine karışmayın, rahat olun. 72’de Hadziahmetovic’in sağdan kullandığı korner atışında Salih’in topuk pası savunmayı karıştırdı, Saiss dokundu, Ndiaye’nin müdahelesinde hakem penaltı noktası gösterdi. Cenk Tosun şık bir vuruşla farkı ikiye çıkardı.
90 artı 5... Ertaç geri pasta, topu ayağından açınca araya Gedson girdi, topu kurtardı, ançak kendini kurtaramadı! VAR’dan uyarı geldi, gitti, izledi, beyaz noktayı gösterdi. Peki Kürşad Filiz, pozisyon ayan - beyan... Sen niye vermiyorsun, VAR’a sığınıyorsun? Aboubakar, klasına yakışır bir vuruşla penaltıyı gole çevirdi, maçın skorunu belirlerlerken, Yusuf Sarı’nın son saniyelerdeki mutlak gol pozisyonuna Mert geçit vermezken, Kartal gözünü ikinciliğe dikti, adeta pusuya yattı.
Kantarımda ağır basanlar, başta Masuaku olmak üzere, Hadziahmetoviç, Gedson, ve tabii ki Kartal’ın gol makinesi Aboubakar...
HIZLI, ÖFKELİ VE NEŞELİ / ATTİLA GÖKÇE
Takdirle söyleyelim: Bu ligin en eğlendirici takımlarından biri de Adana Demirspor. Beşiktaş da Şenol Güneş’in elinde doğru dokunuşlarla önce güvenli bir takıma dönüştü. Sonra da eğlenceli oyunlar sergilemeye başladı. Hal böyle olunca güzel bir ilk yarı izledik. İki takım da birer kale ziyaretiyle skor meraklılarını hoşnut etti. Ama daha da değerli olanı “topa basmadan” oyalamadan ve oyalanmadan oynamalarıydı. Pres yaptılar top kaptılar. Set oluşturamadan, birbirlerine üstünlük sağlayamadan kaptıkları topu kaptırarak geçiş güzellikleri sergilediler.
Böyle bir oyun akışı her şeyden önce merak ve heyecan yaratıyor. Daha da önemlisi size bir pozisyona veya hataya/beceriye takılıp kalma fırsatı vermiyor. Oyunun akışı çok hızlı değişiyor ve merak devam ediyor.
Adana Demirspor iç saha maçlarında rakiplerine hiç teslim olmamış bir ev sahibi… Özgüvenle oynuyorlar. Çok kaliteli ve dinamik oyuncuları var. Belhanda, Akintola, Ndiaye’ler gibi… Stambouli, Rodriguezs de cabası. Bizim çocuklardan İsmail ve Yusuf’u da beğendim.
Beşiktaş’ta Hadziahmetovic, takıma uyum sağlayan her hafta üstüne koyarak kendini geliştiren bir oyuncu. Kaleci Mert de hiç ayar bozmadan devam ediyor. O nedenle hem Salih hem de Gedson’un daha rahat oynamasını sağlıyor. Dünkü oyunda geçmiş haftalara göre daha durgun oynayanlar da vardı. Redmond, Cenk, Masuaku gibi. Beşiktaş özellikle kendi sol kanadında Yusuf Sarı’nın taşıyıp getirdiği toplarda çok zorluklar yaşadı.
Goller de güzeldi. Belhanda’nın taçtan gelen topla doğan pozisyonu noktalayan vuruşu… Hadziahmetovic’in asistiyle Aboubakar’ın solundan çıkan sayı… Ama en güzeli sanırım Gedson Fernandes’in harika çalım ve driplingle girdiği ceza alanında ustaca vuruşuyla ikinci yarının ilk dakikasında attığı goldü. Cenk’in penaltı atışında da sert ve hızlı bir vuruş değil, ustaca yumuşak bir dokunuş vardı. Aboubakar’ın attığı gol de biraz artistikti.
Montella’nın kırmızı kart görmesi, oyunun en hüzünlü tablosu. Aynen Andrea Pirlo’nun dediği gibi: “Maçlar çok baskı altında oynanıyor. Hakemler de hocalar da birbirlerine anlayışlı olmalı.” Tamam da… Kart hakemin elinde!.
Adana Demirspor, kendi evinde ilk kez maç kaybetti. Yine de onurlu, saygı duyulacak bir başarıları var: Ligi dördüncü sırada bitirecekler. Belki de Avrupa’da oynayacaklar. Adana gibi futbola aşık bir kentte yeni heyecan rüzgarları estirecekler.
Beşiktaş zor deplasmanı, neşeli oyun ve skorla keyifli bitirdi. Haftalardır ilk golü yedikten sonra öfke ve reaksiyonla çok gollü geri dönüşlere imza atıyorlar. Bu bir mesaj mı acaba? “Atma bana yanarsın!” gibi… Lig ikinciliğindeki olası hesapları canlı tutmak adına da iyi bir iş yapmış oldular... Üstelik, iyi bir oyunla!.