Galatasaray'A.Madrid başkanıyla konuştum, Arda'yı...'

'A.Madrid başkanıyla konuştum, Arda'yı...'

18.05.2013 - 23:30 | Son Güncellenme:

Galatasaray Başkanı, lig şampiyonluğunu değerlendirdi.

A.Madrid başkanıyla konuştum, Ardayı...

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Kanaltürk'teki Top Bizde adlı programda şampiyonluğu değerlendirdi.

Haberin Devamı

İşte Aysal'ın açıklamaları:

"Bütün camiaya hayırlı olsun. Kutlamalarımızı sezon başında yapacağız. Bizim görevimiz sahnenin arkası. Sahnenin önünde oyuncular ve teknik ekip var. Rol çalmak doğru değil. Biz de tribünde kaldık. Oyuncularımızı ve teknik ekibimizi alkışlamayı seçtik."

"Kimse kimseyi suçlayamayacak. Galatasaray, başladığı yerde değil. Makina yürümeli. Ben olmayabilirim. Başka bir ekip gelip devam edebilir. Şampiyonluğun elimi kuvvetlendirdiğini söyleyebilirim. Hocanın eli zaten sağlam. Hocayla hiçbir sorunumuz yok. Yanlış bir izlenim var. Beraber çalışan insanların anlaşamadığı konular olabilir. Değişik kültürlerden geliyoruz. Farklı bakış açıları olabilir. Ama hiçbir sorunumuz yok. Samimi olarak söylüyorum. Bir sorun olmadı. Benim bilmediğim, hocanın söylediği bir sorun olabilir. Hocanın zaman zaman mutsuz olduğu olabilir. Oyuncuları idare etmek kolay değil. Taraftar var işin içinde. Bu yıpratıcı bir durum. Objektiflerin önünde olursanız tabii ki yıpranacaksınız. "

"Selçuk ve Muslera çok iyiydi. Eskiden top kaleye gidince korkardık. Selçuk beni çok tatmin eden bir oyuncu. Sneijder'in ayağına top gelince heyecanlanıyorum. Ben Amrabat'ı da takımı ateşleyen, hareketlendiren bir oyuncu olarak görüyorum"

"Genelde düşündüklerimi yapabildim. İlk sene daha acemiydik tabii. Hala hatalarımız var. Bunları da 3. sene düzelteceğiz."

Haberin Devamı

A.Madrid başkanıyla konuştum, Ardayı...


"Galatasaray'ın hedeflerinin yurtdışında olduğunu söyledim hep. Zaten bu Galatasaray'ın anayasasında var. Marka değeri çok önemli bir şey. Marka değeri sizi cazibe merkezi yapması açısından da çok önemli bir şey. Bunu da özellikle Avrupa'da kazanıyorsunuz. Eğer marka değerimiz Real Madrid kadar yüksek olsaydı. Hakem hatalarının yaşanmayacağını düşünüyorum. Manchester ve Schalke maçında da oldu. Bunların marka değeriyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bunu başarılarla yapacaksınız. Hakemlere gerekirse gözdağı verebilmelisiniz. Real Madrid bunu yaptı."

"İki tane sihirli kelime var. Birisi süreklilik, biri Avrupa'nın 10 takımda içinde olmak. Bu sene olduk ama bunun devamlı olması lazım. 2000'deki gibi olursa tesadüfi diye değerlendirilir. O başarı çok hak edilerek alındı ama öyle değerlendirildi. Biz bu başarımızı 4-5 yıl devam ettirirsek kupayı almamız mümkün."

"Bazen oyuncuyu 5 dakikada da alabilirsiniz. Biz Moratti'yle 1 saat 15 dakika görüştük. Son 15 dakika Sneijder konusu açıldı. Biz "Kızınızı verir misiniz?" diye sorduk. Onlar da kabul etti. Benim her davranışım samimidir. Samimi bir ortam içinde gelişti. Moratti de bu durumdan memnun biz de memnunuz. İş adamları aralarında sözle iş yaparlar. Biz sözle hallederiz işlerimizi. Moratti de böyle bir adam. Başka birisi gelip bana bunu söylerse, nasıl söylediğine bağlı olarak gerçekleşebilir tabii."

"Sneijder olayı benim biraz desteklediğim bir alışverişti. Ama hoca buna karşı çıkmadı. Hocanın listesinde de vardı. Ben futbolu çok iyi bilen bir yönetici değilim. Hocanın istemediği oyuncuyu tabii ki almam."

"Benim beklentim; eğer iyi hazırlanırsa Sneijder, yeni Hagi olabilir. Takımı içinden yöneten bir oyuncuydu. Bence bu oyuncu da Drogba. Bunu da çok iyi yapıyor. Bir orkestra şefi gibi takımı yönetiyor. Hocanın talihsiz bir şekilde ceza almasından sonra Drogba çok etkili oldu."

"Malouda, çilek olmaz. Hoca isterse eğer tabii alabiliriz. Çok deneyimli bir oyuncu, her takımda oynayabilir tabii. Pazartesi hocayla görüşeceğiz. Elimizde güzel bir liste var. Buradan bakacağız."

"Kolo Toure'yi geçen sene düşünmüştük. Bu sene olmadı. Bütün takımlar yaşlanmaya karşı önlemler alıyor. Biz de bunu yapmak zorundayız. Genç oyuncular yönünde kullanacağız tercihimizi. Tabii çok iyi deneyimli bir oyuncu olursa olabilir. Chedjou ile ilgiliyiz. Eksiğimizi tamamlayabilecek bir oyuncu. Ama henüz masaya oturup iş adamı sohbetine dalmadık."

"Küçülerek sorunlarınızı çözemezsiniz. Ancak büyüyerek çözersiniz. Galatasaray bunun örneğini veriyor. Ev, araba satarak borcunuzu ödeyeceğiz. Biz büyüyerek çözdük bunu. Biz bunu yapıyoruz. Rasyonel bir işletmenin kurallarını uyguluyoruz."

"Büyük bir çukuru 3-4 küçük adımla geçemezsiniz. Büyük bir adımla geçersiniz. Başarı için her şeyi yapmak zorundasınız."

"Galatasaray, vergi yönünden en fazla denetlenen kurumlardan birisi. Mümkün değil ki bir ay bir vergi uzmanı, gelip denetlemesin. Bence Aziz Yıldırım bunu bilmiyor. Çok talihsiz bir konuşma. Ödememizi bir gün geciktirsek çok büyük sıkıntı yaratacak borçlar bunlar. Başkan olduğundan beri de ne kendi işim ne de Galatasaray için Ankara'ya gitmedim. Devlet tarafından Fenerbahçe lehine yapılmış bir sürü yardım var. Araziler, vergiler, yardımlar... Bunların listesi de var bizde. Diğer kulüpler beni ilgilendirmez. Ben kendi kulübümle ilgilenirim. Galatasaray'ın yaptığı SPK işlemleri herkesin yapması gereken işlerdir. Biz de bunu yaptık. Bunun yanlış bir tarafı yok. 153 milyon hisse senedi var. Bunu sadece 410 kişilik hisse senedi sahibi yaptı. Bu işe meze oldu tabiri caizse. Şu anda ortaya çıkmıştır. Yaptığımız her şey doğrudur. Galatasaray kazanmaktadır. Ünal Aysal da kazanmaktadır. Bir gece rahatsız uyumadım. Çünkü bütün işlemler doğrudur. Ben burada olduğum sürece de sorun olmaz."

"Demek ki Quaresma, karizmatik bir oyuncu ki soruluyor. Bize gelmek istediği söyleniyor. Benim önüme gelmiş yazılı, imzalı herhangi bir belge yok. Ama kulağıma geldi böyle bir talep. Önümüzdeki günler de bakmak lazım. Hoca da tabii ki bilir. Hocanın bilmediği hiçbir şey yok. Geçen sene de istedik. Bu sene olur mu, bilemiyorum. Olmaz diyemem."

"Her aldığımız oyuncu risk. Çok iyi bir oyuncu alıyorsunuz takıma uymuyor. Quaresma konusunda Beşiktaş'ta bir badire yaşadı. Ama Katar'da 15 maçta 14 gol attı. Katar da olsa tek başına oynamıyor sonuçta. Drogba da Çin'e gitti. Öyle bakmamak lazım. Quaresma'nın iyi bir hocanın elinde başarılı olacağına inanıyorum. Hoca derse ki "Ben oynatırım", ben de alırım. Ama sormadan böyle bir şey yapmam. Şartlar her gün değişiyor. 3 ay evvelle bugün bir değil. Her zaman daha iyisini alabiliriz. Quaresma, karizmatik bir oyuncu. Hoca isterse alırız."

"Bizde transferler başkanların kendi arasında konuşmasıyla olur. Ben Eskişehir Başkanı Halil Ünal'la daha Alper için görüşmedim. Lig bitmeden böyle bir görüşme yapmam. Alper iyi bir oyuncu. Her oyuncunun bir piyasası vardır. Bunu da istismar etmemek lazım. Her oyuncunun hakkını vermek lazım. Olmayanı da vermemek lazım. Biz bunu aramızda hallederiz gibi geliyor. Melo'nun 7-8 maç oynaması beni rahatsız ediyor. Benim için süreklilik önemli. 7-8 hafta çok iyi oynadıysa demek ki lig boyuncu iyi oynamamış. Ben oyuncunun süreklisini severim. Ben sezon için para ödüyorum. 1-2 ay oynayıp bir dahaki sezonun parasını alamaz. Avrupa'ya bakın, her oyuncu bir standardı ayarlar."

"Ben istikrarlı oyuncuyu alırım. Hoca ısrar ederse, "ben şu pozisyonda şu oyuncuyu istiyorum" derse onu alırım. İkisini de isterse ikisini de alırım."

"Arda konusunda bir niyet var. Ben Atletico Başkanı ile görüştüm. Hocası göndermek istemiyor. Arda muhakkak gelmek ister. Hoca izin verirse, alırız. Ben gelmesini isterim. Arda'nın dışarıda bu tecrübeyi yaşaması gerekiyordu. Bence yaşadı. 2 sene önemli bir zaman. İspanya'da bir sene daha kalması zaman kaybı olur. Bizde bu zamanı daha iyi değerlendirebilir. Hoca tabii ki ister. Hatta ben gönderdiğim için bana biraz da kızdı. İsteriz tabii ki gelmesini. Arda ile ilgili ihtimal bu sene için pek gözükmüyor. Olursa ben de şaşırırım."

"Hiçbir açıklama yapmasam görevimi yapmamış olurdum. Hiçbir kurum, kendi genel kurulunda başka bir kulüple ilgili bilgi vermez. Kendi kulübüyle ilgili verir. Galatasaray'da bu hiç olmamıştır, geriye bakın isterseniz. Galatasaray-Fenerbahçe maçında özellikle Saracoğlu'ndaysa tansiyon yüksek oluyor. Bunu çözemedik. Biz ortamı germedik zaten gergindi. Mutlaka cevap vermemiz gerekiyordu."

"Geçtiğimiz 2 seneye bakın. Galatasaray karşı tarafa bir çıkışta bulunmadı. Her beyanat ancak tahrik neticesinde oldu. 3 Temmuz sürecinde de her cevap bir şeyin cevabıydı. Bazı şeylere vermiyoruz tabii. Çok ciddi suçlamalar olduğunda muhakkak cevap verdik."

"Bazı şeyler zaman içinde çözülür. İnsanlar kavga etmek için değildir. Ortamın buna uyması lazım. En fazla üzülen benim bundan. Ama hayatta ilk defa da çözümünü bulamadığım bir ortam içindeyim."

"Saha ortasında sevinme spontane bir olaydı. Kör döğüşü halinde oynanan bir oyundu. Maç olarak keşke izlemeseydim denilebilecek bir maç. Çok gergin havada geçti. Kimseyi tatmin etmedi. Hiçbir Fenerbahçeli ve Galatasaraylı tatmin olmamıştır. Bizim oyuncularımız da geçen sene Fenerbahçe'nin yaptığını yaptı. Galatasaray yenildi ama şampiyon olduğu için sevindi. Seyirci olarak izlemekten hoşlandığım görüntüler değildi."

"Birinci açıklamam, ırkçılığın asla affedilmeyecek en büyük suçlardan biri olduğuna yönelikti. Sonra beklemeye geçtim. Ertesi gün dünya basınında gördüm. Ziller çalmaya başladı. Biz olimpiyatları almak istiyoruz. Bu hedefi ciddi düşünüyoruz. Baktım İspanyollar ve Japonlar bunu kullanmaya başladı. Fenerbahçe'nin sahasında olması büyük talihsizlik. Federasyon ve Fenerbahçe bunu önlemekte sorumlu. Drogba son derece güzel bir açıklama yaptı. Bunun üzerinde daha fazla konuşulursa Türkiye zarar alacaktır. Galatasaray'ın bundan bir kazancı da yok. Varsa da ben bunu istemem. Bunu sahiplenmeyelim, sahadan atalım."

"Fenerbahçe'nin yaptığı çok talihsiz bir davranış. Bizim sahamızda da olabilir. Ömür boyu stada giremezler. Haklarında dava açılır. Ben açarım, başkasına gerek kalmaz. Buna yardımcı olanı da cezalandırırım. Fenerbahçe bu kişileri sahiplendi. Bu olmamalı. Bu suç işlenmiştir. Özür dilenmeli. Federasyondan bunla ilgili bir yaptırım gelmedi. Bu Galatasaray'ın görevi değil. Federasyon yüklenmelidir."

"Drogba ve Eboue bu kişilere dava açabilir. Biz de destek veririz. Ama ikisinin de yumuşak beyanatları var. Her yerde olabileceğine dair. Ortamı yumuşattılar."

"Trabzonspor pankartını gördüm. Şey bir pankarttı. Ama bizle ilgili değil. Taraftarlar yapıyor. Bence bir hatırlatma şeklinde yapılmış olabilir. Ben yorum yapamam."

"Twitter'ı kontrol edemezsiniz. Bunun kontrolü mümkün değil. Kişisel meselelerdir. Burak, Trabzon'da çok reaksiyon gördü. Belki ilişkisini normalize etmek için konuşmuş olabilir."

"Biz 3 Temmuz'da bir açıklama yapmıştık. "Bu ateş üfleyerek sönmez" başlığıyla. Biz bunun uzamaması için yapmıştık. Birini suçlamak için değil, bir an önce kapansın diye yapmıştık. Hala ortada çözülmemiş bir durum var. Yargıtay çok saygın bir kurum, inanıyorum bu sonuca bağlanacaktır."

"Futbolcunun misyonu gol yememek ve gol atmaktır. Ama Burak'ı şöyle anlamak lazım. Trabzon'dan zor bir ayrılık süreci yaşadı. Bunla ilgilidir."

"Başarıya giden muhtelif yollar vardır. Benim terciğim; problem büyükse küçülerek çözemezsiniz. Büyük denizde yüzmeyi öğrenmeliyiz. Daha büyük tekne almalıyız."

"Ben 3 senelik bir program yaptım. 2 sene geçti. Program iyi gidiyor. 3. sene sonunda tam olduğunu görüyorsam bırakırım. Ama benden sonra gelecekleri zor durumda bırakacaksam kalırım."

"Galatasaray gelenekçi bir grup. Statükocu grup azınlıkta. Galatasaray yenilikçidir, üretir. Nostaljik, "küçük olsun bizim olsun" şeklinde bir bakış olabilir. Kültüre dayanan hiçbir camia statükocu olamaz. Bunların azınlıkta ve her zaman yenilmeye mahkum olduğunu söyleyebilirim."

"Hatırlarsanız biz seçimde oy kullanmadık. Çünkü seçim değildi, tayindi. Demokratik bir sistem değildi. Güvenmek zorundayız. Önemli bir teşkilat. İlişkilerimiz talihsiz başladı. Düzeltmeye çalıştık. Ama geldiğimiz noktada Galatasaray, çoğu kaybını cuma günleri yaşadı. 9 cuma maçı oynadık. Fenerbahçe'nin hiç yok. Beşiktaş'ın yarısı kadar var. En fazla cezayı biz almışız. Hocamız toplam 12 maç ceza oluyor. Birtakım olaylar olmuş ama tahrikler var. Melo, 4 maç ceza almış. Meireles, ağzından sıvı çıktığı için ceza almamış. En fazla ceza alan 11 maçla Engin. Çocuğun futbolu bitecek neredeyse. Galatasaray çekiçle ezile ezile şampiyon oldu. Galatasaray şampiyon olduysa federasyon desteğiyle olmamıştır. Sıkıntı olursa yönetimde değişiklik yaparız. 1 sene daha kaldı. Arzu etmem. İyisiyle kötüsüyle geçirdik. Ama bir uyuşmazlık, huzursuzluk, güvensizlik olursa da zorlamam."

"Albayrak'ın konuşması kulağıma geldi. Abdürrahim, insanlara yardım etmeyi çok seviyor. Her çarşamba yemekler veriyor. "Yoruldum" diyorsa son derece haklı. Her yere yardım eden yorulur. Eskiden iki senede bir olurdu. Yorulan bırakırdı. Bunun süreyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Abdürrahim bir gönül adamı. Öyle söylemesi önemli değil. Benimle hiçbir problemi yok. Yönetimde bölünme mümkün değil. 15 kişiyiz. Büyük bir çoğunluk yönetilişten memnun. %20'yi geçmez bu. Zorlanmadığım sürece değişim düşünmem. Ama önümüzdeki seneyi kaybetme sıkınıtısı görürsem çekinmeden önce kendimi değiştiririm."

"Yabancı kontenjanı ile ilgili Federasyon Başkanımız böyle bir proje düşünmüş. Ben bunun tartışılmadan uygulanmasının çok büyük hata olduğunu düşünüyorum. Her takımda 10 civarı yabancı var. Türkiye'de binlerce okul var futbolcu yetiştirmek üzere. Ama daha başındayız. 150-200 yabancı oyuncu için değişiklik yapmak doğru değil. Ayrıca biz Avrupa'ya uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ama Avrupalı oyuncuları yabancı görüyoruz. Kaliteli yabancılar rol model oluyor gençlere. Yabancıları kısıtlarsanız. Yüz liralık oyuncuyu bin liraya almak zorunda kalacağım."

"Arda'yı göndermek istemiyorlar. Chedjou ile ilgileniyoruz. Toure ile ilgilenmiyoruz. Ferdinand ile yaşı nedeniyle ilgilenmiyoruz. Terry için şu an bir görüşme yok. Hoca isterse olabilir. Robben ile hiç ilgilenmedik. Podokski ile bu sene bir ilgimiz yok. Muslera ile ilgili hoca konuşmuş. Arda'nın da gitmemesini istememişti. Aksi kararlar olabiliyor ama böyle bir teklif yok. 40 milyonu görsem düşünmem, satarım."

"Muslera çok yararlı bir oyuncu. Ama daha ekonomik olursa tabii ki olur. Aklın yolu bir. Hoca sadece teknik bakmıyor ekonomik de bakıyor. 40 milyon gelse benden önce hoca gönderir zaten."

"Burak için de Muslera için de Selçuk için de bize çok ciddi teklifler gelebilir 15 gün içinde. Ama şu an yok. Daha az bir takviyeyle takımı güçlendirmek istiyoruz. İstikrarı yakalayabilecek birbirine yardım eden oyuncular istiyorum."

"Getirisi götürüsünden fazla olan oyuncu isterim. Sponsorluk olur, marka değeri olur, goller olur... Bizim eksiğimiz çok. Biz bunları kapatmaya çalışacağız. Paramız da hazır, gerekeni yapacağız. Bütçe dışına da çıkmayız. Nani için geçen sene uğraştık alamadık. Carlinhos'u hocamız istiyor. Müspet bir ilişki var şu anda. Olabilir. Draxler çok iyi oyuncu ama şu anda alabileceğimiz bir oyuncu değil."

"İlk transfer stopere olacak. Süreç veremem. Kamp döneminden önce bitireceğiz. Ana hedefimiz bu."

"Sneijder bir yatırım. Hemen olmayabilir, yarım sene geçirdi. Daha 3 senesi var. Yarım dönem hazırlık dönemiydi. Tatmin edici değildi ama Sneijder gibi oyuncu çok faydalı olacaktır. Hagi ayarında bir oyuncu olacaktır."

"Ne kadar sert olursanız o kadar çabuk kırılırsınız. Merdivenin içinin demir olması sorun olmaz ama dışı olursa rahatsız eder insanları."

"Ujfalusi mükemmel bir şahsiyet. Galatasaray'a çok da faydalı oldu. Büyük talihsizlikti olmaması. O yüzden çok gol yedik. Ama her şeyin bir süresi var. Gelecek sene olur mu, bilmiyorum."

"Umut çok düzgün bir oyuncu. Becerebilirsek almayı istiyoruz."

"Messi gibi Ronaldo gibi oyuncular da ileride gelebilir. Ama biz o paraları veremeyiz. "Gelmem" demezler ama bizde o para yok."

"Arena kendi malımız değil. 49 senelik anlaşması var. Mecidiyeköy'deki stadımız da böyleydi. Galatasaray, 49 sene bu stadın sahibidir. Başka takımın da orada oynayacağı yok."

"Fikret Orman da zor bir görev aldı. Bence başarılı da. Bizim Beşiktaş'la aramız her zaman iyi oldu. Spor bi dostluk olayı. Bunun farkına varırsak Beşiktaş'la olan ilişkiler bütün takımlarla olur."