Zarrab’a hangi sır verildi?

Kılıçdaroğlu, dün partisinin belediye başkan adaylarının belirlendiği Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde yaptığı basın açıklamasında özetle şunları söyledi:

BAKANLARI ELE GEÇİRMİŞ: 17 Aralık, tarihimizde rüşvet ve yolsuzluk açısından çok önemli bir tarih. Yabancı uyruklu birisinin, 4 bakanı ele geçirmesi vardır. Zarrab’ın para karşılığında 4 bakanı açıkça yönetmesi vardır, sıradan bir olay değildir. MİT eğer Başbakan’ı uyarmasaydı derdik ki Başbakan’ın haberi yok. Ama 18 Nisan’da uyarıyı yapıyor.

KONUŞMASI LAZIM: Zarrab, parayla vatandaşlık alan, Bakanlar Kurulu’na sızan, parayla her türlü işi yaptırabileceğine inanan birisi, bakanları özel uçağıyla umreye götüren, bakana kol saati hediye eden, bakanların çocuklarını yöneten birisi. Bu, sıradan bir rüşvet ve yolsuzluk operasyonu değildir. Uluslararası boyutu olan bir operasyon. Kim bilir hangi devletin sırları teslim edildi buna. Zarrab’ın konuşması, Başbakan’ın konuşması lazım.

KURDURAN SENSİN: Paralel devlet kurulduysa kurduran sensin. Hırsızlıkların ortaya çıktıktan sonra mı aklın başına geldi? Bu kadar pisliğe batmış bir insanın, milletin önüne çıkıp da ahkâm kesmesini bir türlü anlayamıyorum. Benim ar duygum buna izin vermiyor. Evine kapanır, üç gün sokağa çıkmaz. Her gün çıkıyor televizyonlara, bağırıp çağırıyor.

138. MADDE ÇÖKTÜ: Yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülkeyiz biz. Meclis Başkanı’nın bir saptaması çok doğru. Anayasa’nın 138. maddesi çökmüştür, demişti. Adalet Bakanı ilgili savcıyı arayıp tehdit etti, dosyayı kapatacaksın diyor.

GÜNAYDIN RECEP BEY: Bütün bunların üzerine parlamentoya yeni teklifler getiriyorlar, adına da ‘demokratikleşme’ diyorlar. Yasağı öngören bir paket nasıl demokratikleşme paketi oluyor? İnternet yasağı getiriyorsunuz, müdahale getiriyorsunuz, kamu görevlilerini yasayla görevden alıyorsunuz ki mahkemeye başvurmasınlar. Adına demokratikleşme paketi diyorlar. Araya da biz itiraz etmeyelim diye bir iki şey ekliyorlar. ÖYM’leri kaldıracağız. Günaydın. Günaydın Recep Bey. Neden kaldırmak istiyorlar? Ucu kendilerine dokunacak da onun için.