07.06.2017 - 21:09 | Son Güncellenme:
AA
Gelecekte, bu asrın tarihi yazıldığında, sınırlarında beklettiği mültecilere insanlıktan yoksun davranışlarla yaklaşanların utançlarının kaydedileceğini belirten Yıldırım, onlara hiçbir engel tanımadan kucağını açan asil milletlerin davranışının da kaydedileceğini söyledi.
Yıldırım, Türkiye'nin ise tertemiz bir sayfayla insanlık onurunu ayakta tutan bir medeniyetin sahibi olarak tarihteki yerini geçmişte olduğu gibi gelecekte de alacağını vurguladı.
Dünyada yaşanan asimetrik terörün bir sebebinin de uluslararası toplumun insanı merkeze alan yaklaşımlardan uzaklaşması olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Terör belası merhametin olmadığı, insanların adeta robotlaştırıldığı sistemlerin tetiklediği bir olgudur. Bugün hükümetimiz doğru politikalarla terör belasını def etmek için gayretle çalışmaktadır. Bölücü terör örgütüne katılımların sıfıra indirilmesi için güvenlik güçlerimiz bölge halkıyla iç içe olarak, onların da güven ve desteğini alarak başarılı bir çalışma yürütmektedir." diye konuştu.
Bölücü PKK terör örgünün tarihinin en ağır darbesini alırken, bölgedeki vatandaşların da tarihin en büyük kardeşlik destanını yazdığını belirten Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"İçindeki militanlarını robotlaştırarak birer hain olarak yetiştiren FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz sürüyor. Devletin içine sinmiş bu kan emicilerin kökü temizlenene kadar bize bir dakika, bir saniye durmak yok. Türkiye'nin bölgesinde ve içinde başlattığı bu kararlı mücadeleyi sizlerin de en üst perdeden desteklediğinizi biliyoruz. Çünkü sizler katılımcı demokrasinin vazgeçilmez unsurlarısınız. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. 15 Temmuz'u elbette unutmadık, unutturmayacağız. Yıl dönümünde 15 Temmuz'u memleketin her köşesinde, her ilin meydanında, her ilçenin meydanında milletimizle beraber aynı ruhla, aynı coşkuyla kutlayacağız. Demokrasi bayramı olarak kutlayacağız. Şehitlerimizi anacağız ve geleceğimiz olan gençlerin zihinlerinde bu hatıraların daima yaşaması için gereken çalışmayı yapacağız."
"Yenikapı mitingi sivil toplum hareketinin bir haykırışıydı"
Darbe girişiminden sonra yapılan Yenikapı mitinginin sivil toplum hareketinin bir haykırışı, organizasyonu olduğuna dikkati çeken Yıldırım, 15 Temmuz gecesi meydanlara, havalimanlarına akın eden milyonlarca insanın, sivil toplumun tepkisinin en belirgin örneği olduğunu kaydetti.
Yıldırım, yakın zamanda bir halk oylaması gerçekleştirildiğini ve milletin "evet" oyuyla yeni yönetim sistemini kabul ettiğini anımsatarak, 2019'da yapılacak ilk milletvekili ve cumhurbaşkanı seçiminde yeni sistemin devreye gireceğini söyledi.
Dört cümle ile yeni sistemin ne anlama geldiğini aktaran Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'de artık iktidarın garanti altına alındığını, bu değişiklikle birlikte istikrarın sürekli hale geleceğini ifade etti.
Yeni sistemle yönetim krizinin de ortadan kalkacağını söyleyen Yıldırım, "Uzlaşma yönetimde hakim oluyor. Çünkü hem Meclis'in hem de cumhurbaşkanının eşit güçleri var. Eşit iki 'silah' demek, uzlaşma demektir, kriz çözme demektir. O yüzden de yeni sistem ülkemizin zaman kaybını ortadan kaldıracak ve geleceğimiz, gençlerimiz için, gelecekteki büyük hedeflerimizin zaman kaybı olmaksızın gerçekleşmesi için ülkemize büyük bir fırsat sağlayacak." dedi.
"Türkiye'nin bölgede güçlü olması lazım"
Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki krize de değinen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bölgede güçlü olması lazım. Yaşadığımız bütün olaylar bize bunu gösteriyor. Örneğin son günlerde Körfez'de yaşanan gelişmeler, bölgede yeni bir sorun alanının belirtileridir. Ümit ederiz ki henüz Suriye, Irak, Yemen, Libya'da sorunlar çözülmeden, akan kan durmadan yeni bir sorun alanı oluşmaz. Bunun için başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Hükümetimiz, ilgili ülkeleri sükunete davet etmekte ve yaşanan sorunların diyalogla, istişareyle, teenniyle çözümünü sağlamak için her türlü gayreti gösteriyoruz. Zira, bölgenin yeni sorunları, yeni istikrarsızlıkları kaldıracak durumu yok. Acı olan da tabii Müslüman ülkelerin yoğun olduğu bölgede bu sorun alanlarının artmasıdır."
Yıldırım, ramazan ayının Türkiye başta olmak üzere bütün İslam aleminin, bölgenin ve insanlığın huzuru, barışı ve kardeşliğine vesile olmasını temenni etti.
Abdurrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu'nun bugün ölüm yılı olduğunu da hatırlatan Yıldırım, Türk edebiyatı ve fikir aleminin iki önemli şahsiyetini rahmet ve şükranla andı.
İftardan notlar
Başbakan Yıldırım, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği iftarda, konuşmasından önce masaları tek tek gezerek STK temsilcileriyle tokalaştı, kısa süre sohbet etti.
Tasavvuf korosunun müzik dinletisi sunduğu iftar programında, Kocatepe Camisi İmam Hatibi İsmail Coşar, Kuran-ı Kerim okudu.
Çankaya Köşkü'ndeki iftara, Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu, Alevi-Bektaşi Federasyonu, 15 Temmuz Derneği, Diyanet Vakfı, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Şehit Aileleri Konfederasyonu, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB), Türkiye Gaziler Vakfı, Türkiye Muhtarlar Federasyonu, Maarif Vakfı ile Romanlar Konfederasyonu'nun da arasında bulunduğu 126 sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.