‘Yassıada kararları’ yok sayılsın

TBMM tarafından 11 Nisan 1990’da kabul edilen bir kanunla eski başbakanlardan Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen bakan arkadaşlarının “itibarları iade” edilmişti. TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, Menderes’in idam kararının iptalinin mümkün olmadığı, ancak yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde 2 Ocak 2013’te Dilekçe Komisyonu’na görüş bildirmişti. Menderes’in Yassıada duruşmalarında avukatlığını yapan ve daha önce de TBMM’ye dilekçe sunan avukat Burhan Apaydın da TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’nın, “Yeniden yargılama yapılabilir” görüşü üzerine, yeni bir başvuruda bulunarak “Yassıada kararlarının yok sayılmasını” istemişti. YİK, önceki akşam ikinci kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantıda, 2013’ten bu yana rafta bekleyen, Menderes’in de idamı ile sonuçlanan Yassıada mahkemesinin kararlarının yok sayılması için TBMM’de çalışma yapılması istendi. Toplantıda Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili son durumu da YİK üyeleriyle paylaştı. Türkiye’nin kendi sınır güvenliği kadar Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği için de çalıştığını belirten Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’de terör örgütleriyle mücadele ettiğini söyledi.

Barış Pınarı sürecinde Türkiye’nin haksız suçlamalarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Kurul üyeleri, harekâtın yurt dışındaki yansımalarını anlatan bir video izledi. YİK üyeleri, Türkiye ile ABD ve Avrupa Parlamentoları arasındaki iletişimin güçlendirilmesi için yeni bir mekanizma kurulması önerisinde bulunurken, Türkiye aleyhinde yürütülen kara propaganda faaliyetlerinin önüne geçmek için neler yapılabileceği masaya yatırıldı.

FETÖ ile mücadelenin tavizsiz yürütüleceği de vurgulanan Kurul toplantısında, YİK Üyesi Bülent Arınç’ın, “KHK faciadır” açıklaması da gündeme geldi. Toplantıda, Erdoğan’ın bu tür bir ifadenin hoş olmadığını söylediği, Arınç’ın da “facia” kelimesini kullanmasının doğru olmadığını belirttiği öğrenildi.

Erdoğan’ın toplantıda, FETÖ ile mücadeleyi zafiyete uğratma potansiyeli taşıyan tutum ve davranışlara asla izin verilmeyeceğini; kurulan OHAL komisyonunun da ortaya çıkan haksızlıkların giderilmesini sağladığını vurguladı.