30.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA AA
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ByLock’la ilgili içtihat niteliğindeki ilk tespitleri, “Paralel Yapı” soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer’e “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından 10’ar yıl hapis cezası veren kararının gerekçesinde açıklandı.
Gülen’in kodu: HE
Dairenin 2017’deki kararında, MİT tarafından teşkilata özgü teknik istihbarat usul araç ve yöntemleri kullanılarak “ByLock” uygulamasına ait verilere ulaşıldığı, dijital materyallerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile paylaşıldığı aktarıldı. “ByLock”taki mesajlaşma şekillerinin anlatıldığı gerekçeli kararda, mesajlaşma içeriklerinde, FETÖ’nün faaliyetlerini devam ettirebilmesi için yapılması gerekenlerin anlatıldığı, uygulama üzerinden FETÖ elebaşı Fetullah
Gülen’in talimatlarının iletildiği ve Gülen’den “HE” koduyla “Hocaefendi” olarak bahsedildiği belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Dairenin bu kararını 26 Eylül 2017’de onadı. ByLock kullanımının kesin delillerle tespitinin kişinin örgütle bağlantısının göstergesi olarak kabul eden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, gerekçede, kullanılması için özel bir kurulum gerektiren ByLock iletişim sisteminin, güçlü bir kriptolama yoluyla internet bağlantısı üzerinden iletişim sağlamak üzere tasarlandığına değindii.
AYM, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin TÜRKSAT davası sanığının yaptığı bireysel başvurunun reddi kararınıngerekçesinde, ByLock kullanımını, tutuklama için kuvvetli şüphe saydı. 2017’deki kararın gerekçesinde, “Darbe teşebbüsüyle veya FETÖ ile ilgili yürütülen soruşturmalarda, soruşturma makamlarınca veya tutuklama tedbirine karar veren mahkemelerce, ‘ByLock’un kullanılmasının ve/veya kullanılmak üzere elektronik/mobil cihazlara yüklenmesinin somut olayın koşullarına göre suçunişlendiğine dair ‘kuvvetli belirti’ olarak kabul edilmesi, anılan programın özellikleri itibarıyla temelsiz ve keyfi bir tutum olarak değerlendirilemez” denildi.