23.04.2016 - 07:33 | Son Güncellenme:
Yasa, cezai konularda uluslararası adli işbirliğinin usul ve esasları ile yabancı devletlerle cezai konularda yapılacak adli işbirliğini kapsıyor.
Yasaya göre; Adalet Bakanlığı, taraf olunan milletlerarası antlaşmalar veya mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde, yabancı devletlerin adli işbirliği taleplerinin kabulü ile Türk adli mercilerinin yapacağı işbirliği taleplerinin uygunluğu ile uygulanacak adli işbirliğinin türü ve izlenecek yöntem konusunda karar verecek. Bakanlık, adli işbirliği kapsamında devletlerce talep edilen bilgi ve belgelerin kullanılmasına muvafakat verebilecek, bunların kullanılmasını sınırlandırabilecek, teminat veya şarta bağlayabilecek.
Yabancı devletlerin adli işbirliği talepleri, "Türkiye'nin egemenlik hakları, milli güvenliği, kamu düzeni veya diğer temel çıkarlarının ihlal edilmesi; talebe konu fiilin sırf askeri suç, düşünce suçu, siyasi suç veya siyasi suçla bağlantılı bir suç olması; talebe konu kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair inandırıcı nedenlerin bulunması" hallerinde reddedilebilecek.
Adli işbirliği kapsamında gelen bilgi ve belgeler, gönderen devlet izin vermedikçe, talebe konu olan soruşturma veya kovuşturma ya da infaz işlemleri dışında kullanılamayacak.
Talebe konu suçun hukuki vasfının değişmesi; adli işbirliği işleminden sonra ortaya çıkan yeni şüpheli veya sanıkların soruşturma ya da kovuşturmaya dahil edilmesi; talebe konu suçla ilgili bilgi ve belgelerin, bu suçla bağlantılı olan hukuk davalarında gerekli olması halinde izin şartı aranmayacak.
- Türk adli mercilerin talepleri
Adli merciler, soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılması ya da verilen mahkumiyet kararlarının yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan konularda adli yardımlaşma talebinde bulunabilecek.
Yasayla, yabancı adli mercilerin cezai konulardaki adli yardımlaşma taleplerinin, Türk adli mercileri tarafından yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirleniyor.
Buna göre; talepler, Türk hukukuna uygun olarak yerine getirilecek. Özel bir usulün talep edilmesi halinde Türk hukukuna aykırı olmadığı takdirde, talep bu usule uygun olarak gerçekleştirilecek. Türk adli mercileri, talepleri kısmen veya tamamen reddedebilecek ya da gerek görülen hallerde ek bilgi veya belge isteyebilecek.
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, adli yardımlaşma talebi iletilmeden önce delillerin korunması amacıyla geçici tedbirler alınabilecek. Geçici tedbirin alındığı tarihten itibaren kırk gün içinde adli yardımlaşma talebinin Adalet Bakanlığına ulaşmaması halinde tedbir, yetkili makam veya merciler tarafından derhal kaldırılacak.
Adli yardımlaşma talebine konu işlemin yerine getirilmesi sırasında yabancı adli merciler, Türk adli mercileri önünde hazır bulunma talebinde bulunabilecek. Talep, uygun görülmesi halinde yerine getirilecek. Kişi hakkında Türk mahkemelerince verilen mahkumiyet veya beraat hükmü bulunması ya da suçun affa veya zaman aşımına uğramış olması halinde, aynı fiile ilişkin adli yardımlaşma talepleri yerine getirilmeyebilecek.
- Görüntülü ve sesli iletişim ile adli yardımlaşma
Adli yardımlaşma talebinin yerine getirilmesinde görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması istenebilecek. Bu işlemler, yerine getiren devletin yetkili makam veya mercilerinin yönetimi altında ve bu devletin hukuku uyarınca yürütülecek.
Türk adli mercileri tarafından adli yardımlaşma talebinin görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılmak suretiyle yerine getirilmesinin istenmesi halinde, milletlerarası antlaşmalarda hüküm bulunması kaydıyla işlem, Türk adli mercilerinin yönetimi altında ve Türk hukuku uyarınca yürütülecek.
Yabancı devlet tarafından adli yardımlaşma talebinin görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılmak suretiyle yerine getirilmesinin istenmesi halinde ise işlem, talep eden devletin adli mercilerinin yönetimi altında ve bu devletin hukuku uyarınca yürütülecek. Bu işlem sırasında Türk adli mercileri hazır bulunacak ve Türk hukukunun temel ilkelerinin ihlal edilmemesi gözetilecek.
- İade koşulları
Yabancı ülkede işlenen bir suç nedeniyle hakkında ceza soruşturması başlatılan ya da mahkumiyet kararı verilen bir yabancı, talep üzerine, soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılabilmesi ya da hükmedilen cezanın infazı amacıyla talep eden devlete iade edilebilecek. Talep eden devlet hukuku ile Türk hukukuna göre, üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan dolayı iade talebi kabul edilebilecek.
Kesinleşmiş mahkumiyet kararları bakımından iade talebinin kabul edilebilmesi için hükmolunan cezanın en az 4 ay hürriyeti bağlayıcı ceza olması gerekecek.
İadesi istenen kişinin birden fazla suçu bulunması halinde, bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilecek.
Aynı kişi hakkında birden fazla devlet tarafından iade talebinde bulunulması halinde, suçların ağırlığı ve işlendiği yer, taleplerin geliş sırası, kişinin vatandaşlığı ve yeniden iade edilme ihtimali gibi şartlar dikkate alınarak, iade taleplerinden hangisinin öncelikli olarak işleme alınacağı Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek. İade halinde, kişi ancak iade kararına dayanak teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilecek veya mahkum olduğu ceza infaz edilebilecek.
Yasa, iadenin talebinin kabul edilemeyeceği halleri belirliyor. Buna göre, Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere; iadesi talep edilen kişinin Türk vatandaşı olması, ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle soruşturmaya maruz bırakılacağına, cezalandırılacağına, işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe olması halinde iade talebi kabul edilmeyecek.
İade talebine esas teşkil eden fiilin düşünce suçu, siyasi suç, sırf askeri suç niteliğinde olması, Türkiye'nin güvenliğine karşı, Türk vatandaşının zararına işlenmesi, Türkiye'nin yargılama yetkisine giren bir suç olması, zaman aşımına veya affa uğramış olması; ayrıca iadesi talep edilen kişi hakkında, talebe konu fiil nedeniyle daha önce Türkiye'de beraat veya mahkumiyet kararı verilmiş olması, iade talebinin, ölüm cezası veya insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza gerektiren suçlara ilişkin olması hallerinde de iade talebi kabul edilmeyecek.
Talep eden devletin, ölüm cezasının infaz edilmeyeceğine dair yeterli teminat vermesi halinde iade talebi kabul edilebilecek. Ancak; iadesi talep edilen kişinin, talep tarihinde 18 yaşını doldurmamış olması, uzun zamandan beri Türkiye'de bulunuyor olması veya evli bulunması halinde iade talebi kabul edilmeyebilecek.
- Sınır dışı kararında Adalet Bakanlığının görüşü alınacak
Yabancı kişi, iade sürecinde Adalet Bakanlığı görüşü alınmadan sınır dışı edilemeyecek.
Adalet Bakanlığı iade taleplerini inceleyerek, lüzum görmesi halinde ek bilgi ve belge talebinde bulunabilecek ve gerekli şartları taşımayan talepleri reddedebilecek.
İade talebine konu olabilecek bir suçun işlendiğinin kabulü için kuvvetli şüphe bulunması halinde, iade talebinin Adalet Bakanlığına ulaşmasından önce, ilgili devletin talebi ve Adalet Bakanlığının uygun bulması üzerine kişi geçici olarak tutuklanabilecek. İade talebine konu olabilecek ve suçu üç yıldan az olmayan hapis cezası gerektirecek suçları işlediği yönünde kuvvetli şüphe bulunan kişi, ilgili devletin talebi aranmaksızın geçici olarak tutuklanabilecek.
İlgili devletin geçici tutuklama talebi, kişinin iade amacıyla yakalanması için İçişleri Bakanlığına gönderilecek. Yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde sulh ceza hakimi önüne çıkarılacak ve en fazla 40 gün geçici tutuklu kalabilecek.
İlgili devletin belirlenen süre içinde iade evrakını iletmemesi halinde geçici tutuklama veya adli kontrol kararı kaldırılacak.
- İade kararını ağır ceza mahkemesi verecek
İade talebi hakkında karar vermeye, kişinin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesi yetkili olacak. Kişinin bulunduğu yer belli değilse, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak.
Kişi iadeye rıza göstermesi halinde, normal iade usulü uygulanmadan talep eden devlete iade edilebilecek. Kişinin rızaya dayalı iade usulünü kabul etmemesi halinde ise mahkeme iade şartlarını inceleyerek iade talebinin kabul edilebilir olup olmadığına karar verecek.
İade talebinin kabul edilmesi halinde bu kararın yerine getirilmesi, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarının görüşü alınarak, Adalet Bakanının teklifi ve Başbakanın onayına bağlı olacak.
İadesine karar verilen kişinin, talep eden devlet tarafından kararlaştırılan tarihte teslim alınmaması halinde, mahkeme 30 gün sonra o kişi hakkındaki koruma tedbirini kaldıracak.
Bu kişi hakkında, başka bir suç nedeniyle Türkiye'de hapis cezası bulunması veya kişinin seyahat edebilecek durumda olmaması halinde, Adalet Bakanlığı tarafından teslimin ertelenmesine karar verilebilecek. Suçun işlenmesiyle elde edilen ve kişi yakalandığında üzerinde ele geçen veya daha sonra ortaya çıkan eşya talep eden devlete teslim edilebilecek.
- Transit geçişine izin verilebilecek
Türk hukuku açısından iade koşullarının bulunması halinde, bir devlet tarafından başka bir devlete iadesine karar verilen kişinin Türkiye'den transit geçişine izin verilebilecek.
Transit geçişin 24 saatten fazla sürmesi ve bu nedenle kişinin hürriyetinin kısıtlanması ihtiyacının ortaya çıkması durumunda transit geçişin sağlanması amacıyla 7 günü geçmemek üzere geçici tutuklama kararı alınabilecek. Transit geçiş talebinin reddini gerektiren nedenlerin ortaya çıkması veya kişinin transit geçiş sırasında suç işlemesi halinde transit geçiş durdurulabilecek.
Soruşturmanın sonuçlandırılabilmesi ya da mahkumiyet kararlarının infazı amacıyla yabancı bir ülkede bulunan ve hakkında yakalama emri veya tutuklama kararı verilen kişinin Türkiye'ye iadesi, adli merciler tarafından istenebilecek.
Adalet Bakanlığı; talebin iade için gerekli şartları taşımaması, cezaevinde geçirilecek süre dikkate alındığında, iade yoluna başvurulmasının kişi ve kamu yararı arasında açık bir orantısızlığa sebep olması, Türkiye'nin milli güvenliğinin veya uluslararası ilişkilerinin zarar görme ihtimalinin bulunması durumunda, iade talebini yabancı devlete iletmeden reddedebilecek.
Soruşturmanın veya kovuşturmanın yabancı devlete devredilebilmesi için, devre konu suçun üst sınırının 1 yıl veya daha fazla hapis cezası olması şartı aranacak.
Bu şekildeki suçlardan dolayı yürütülen soruşturmalar; şüpheli veya sanığın yabancı devletin vatandaşı olması, Türkiye'de hazır bulundurulamaması veya adli yardımlaşma yoluyla savunmasının alınamaması, Türk vatandaşı olan şüpheli veya sanığın yabancı devlette mutat olarak bulunması veya delillerin bu devlette olması nedeniyle, gerçeğin ortaya çıkarılmasına imkan vermesi hallerinde devredilebilecek.
Soruşturma veya kovuşturmanın devri, adli mercilerce talep edilecek. Adalet Bakanlığının olumlu görüşüyle talep ilgili devlete iletilecek. Bu işlem, soruşturma veya kovuşturmanın yürütülmesine engel olmayacak.
Yurt dışında işlenen, zaman aşımına veya affa uğramamış, üst sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suç nedeniyle yabancı bir devlette yürütülen soruşturma veya kovuşturmalar devralınabilecek. Ancak kişi Türkiye'de mutat olarak bulunmuyorsa, Türk vatandaşı değilse, suç, talep eden devletin sınırları dışında işlenmişse, devir talebine konu fiil nedeniyle kişi daha önce Türkiye'de yargılanmışsa devir talebi kabul edilmeyecek.
- Türkiye'nin milli güvenliğine uygun düşmezse reddedilecek
İnfazın devralınmasını da düzenleyen tasarı, hangi hallerde yabancı devlet mahkemeleri tarafından verilen mahkumiyet kararlarının Türkiye'de infaz edilebileceğini de sıralıyor.
Yabancı devlet mahkemeleri tarafından verilen mahkumiyet kararları; hükümlünün Türkiye'de bulunması, mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması, mahkumiyet kararına konu fiilin Türk hukukuna göre suç teşkil etmesi ve zaman aşımına uğramaması, talep tarihinde hükümlünün cezaevinde infazı gereken en az 6 ay hürriyeti bağlayıcı cezasının bulunması, aynı suçtan dolayı Türkiye'de soruşturma veya kovuşturma yapılmamış olması halinde Türkiye'de infaz edilebilecek.
Devir koşullarının bulunmadığının tespit edilmesi veya devrin Türkiye'nin milli güvenliği ile temel çıkarlarına uygun düşmeyeceğinin anlaşılması halinde, devir talebi Adalet Bakanlığınca reddedilecek.
Ağır ceza mahkemesi koruma tedbirleri hakkında da karar vermeye yetkili olacak.
Yabancı devletin infazı devretmesi üzerine durum, uyarlama kararını veren mahkemeye bildirilecek, mahkeme infaza başlanılması için kararı cumhuriyet başsavcılığına gönderecek. Mahkemece verilen mahkumiyet kararı Türk kanunlarına göre infaz edilecek.
- Yabancı devlette infazı talep edilebilecek
İnfazın devredileceği devlette bulunan hükümlünün bu devletin vatandaşı olması veya bu devlet ile güçlü sosyal bağlarının bulunması, mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması, mahkumiyete konu fiilin yabancı devlet hukukuna göre suç teşkil etmesi, talep tarihinde hükümlünün cezaevinde infazı gereken en az 6 ay hapis cezasının bulunması, Adalet Bakanlığının olumlu görüşünün bulunması hallerinde, cumhuriyet başsavcılığı Türk mahkemeleri tarafından verilen mahkumiyet kararlarının yabancı devlette infaz edilmesini talep edebilecek.
Devrin, ceza adaletinin amaçlarına hizmet etmeyeceğinin veya Türkiye'nin milli güvenliği ile temel çıkarlarına uygun düşmeyeceğinin anlaşılması halinde devir talebi Adalet Bakanlığınca reddedilecek.
Adalet Bakanlığı, yabancı devletten infaz sırasında ortaya çıkacak özel durumlar ile infazın tamamlanması veya hükümlünün firarı gibi önemli bilgileri bildirmesini isteyecek.
Yabancı devlet mahkemeleri tarafından hakkında mahkumiyet kararı verilen ve cezaevinde bulunan hükümlü; Türk vatandaşı olması veya Türkiye ile güçlü sosyal bağlarının bulunması, hükümlünün veya kanuni temsilcisinin rıza göstermesi, mahkumiyetinin kesinleşmiş olması, mahkumiyete konu fiilin Türk hukukuna göre suç teşkil etmesi, talep tarihinde hükümlünün cezaevinde infazı gereken en az 6 ay hapis cezasının bulunması hallerinde, cezanın infazı amacıyla Türkiye'ye nakledilebilecek.
Nakil koşullarının bulunmadığının, naklin hükümlünün sosyal rehabilitasyonuna katkı sağlamayacağının, ceza adaletinin amaçlarına hizmet etmeyeceğinin veya Türkiye'nin milli güvenliği ile temel çıkarlarına uygun düşmeyeceğinin anlaşılması halinde nakil talebi Adalet Bakanlığı tarafından reddedilecek.
- Hükümlüler cezanın infazı amacıyla yabancı devlete nakledilebilecek
Hükümlünün nakline karar verilmesi üzerine, ceza infaz kurumlarında kalacağı süre hükümlüye ve yabancı makamlara bildirilecek. Yabancı devlet ile hükümlünün nakli kabul etmesi üzerine hükümlü Türkiye'ye getirilecek. Hükümlü hakkında verilen mahkumiyet kararı Türk kanunlarına göre infaz edilecek.
Türk mahkemeleri tarafından hakkında mahkumiyet kararı verilen ve cezaevinde bulunan hükümlü, cezanın infazı amacıyla yabancı devlete nakledilebilecek. Bunun için hükümlünün nakledileceği devletin vatandaşı olması veya bu devlet ile güçlü sosyal bağlarının bulunması, hükümlünün veya kanuni temsilcisinin rıza göstermesi, mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması, mahkumiyet kararına konu fiilin nakli istenen devlet hukukuna göre suç teşkil etmesi, talep tarihinde hükümlünün ceza infaz kurumunda infazı gereken en az 6 ay hapis cezasının bulunması, hükümlü hakkında başka bir suçtan dolayı Türkiye'de bir soruşturma veya kovuşturma bulunmaması koşulları aranacak.
Hükümlünün hapis cezası ile birlikte adli para cezasının bulunması halinde, nakle karar verilebilmesi için adli para cezasının ödenmesi gerekecek.
- Türkiye'ye nakil masrafları hükümlü tarafından karşılanacak
Nakil talebinin kabul edilebilmesi için yargılama giderlerinin ödenmiş olması gerekecek. Ancak, hükümlünün yargılama giderlerini ödeyebilecek durumda olmadığının anlaşılması halinde yargılama giderleri ödenmeden de nakle karar verilebilecek.
Adalet Bakanlığı, yabancı devletten infaz sırasında ortaya çıkacak özel durumlar ile infazın tamamlanması ve hükümlünün firarına ilişkin bilgileri bildirmesini isteyecek. Bu bilgiler, kararı veren mahkemeye bildirilecek. Kararın yabancı devlet tarafından tamamen infaz edilmesi veya infaz kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmesi, Türk hukuku bakımından da aynı sonuçları doğuracak. Yabancı devletin kararı infaz edememesi halinde infaz işlemlerine Türkiye'de devam edilecek.
Bu düzenleme uyarınca yapılan adli işbirliği taleplerinin yerine getirilmesine ilişkin giderler, merkezi makamların aksine bir mutabakatı bulunmaması halinde yerine getiren devlet tarafından karşılanacak.
Hükümlünün bulunduğu devletten Türkiye'ye nakli için gerekli masraflar hükümlü tarafından karşılanacak. Söz konusu masraflar, hükümlü veya onun adına herhangi bir kişi tarafından Adalet Bakanlığınca açılan hesaba yatırılacak. Hükümlünün nakil masraflarını karşılayacak durumda olmadığının tespit edilmesi halinde, mahkum olunan suçun niteliği, naklin kamusal yararı, kişinin bulunduğu devletteki cezaevi koşulları, infazı gereken bakiye cezanın süresi gibi hususlar göz önüne alınarak nakil masrafları bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanabilecek.
- "Darbeci" tartışması
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, Ergenekon davasıyla ilgili sözleri Genel Kurul'da tartışmaya yol açtı. Zaman gazetesini koltuğunun altına sokan Ağbaba, AK Parti Grubu'na, "Geçmişte bir zamanlar böyle geziyordunuz. Aranızda bu gazetenin abonesi olmayan var mıydı?" diye sordu. Birleşimi yöneten Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Ağbaba'yı uyararak, "Burası tiyatro sahnesi değil." dedi.
Konuşmasını sürdüren Ağbaba, bazı gazete kupürlerini göstererek, Ergenekon davasına gittiğinde kendisine "darbeci" dendiğini ifade ederek, "Şimdi tam tersi diyorsunuz. Darbeci varsa sizsiniz. Sizi darbeci sizi... Savcı Öz'ün heykelini diktiniz mi? Belki çelenk de koyarsınız. Yüzünüz kızarıyor mu?" ifadesini kullandı.
Bu sırada AK Parti milletvekilleri Ağbaba'ya laf atarak tepki gösterdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sataşma gerekçesiyle söz alarak, Ergenekon davasının paralel örgütle sulandırıldığını belirterek, milletin darbecilerin kimin olduğunu, kimin de onların karşısında olduğunu çok iyi bildiğini söyledi. davayla ilgili nihai kararın verilmediğine işaret eden Turan, "Biz olmasaydık o paralel oyunu bozmasaydık, bu konuşmayı yapamayacaktınız. Ergenekon ile ilgili süreci alkışlıyorsunuz ama 17 Aralık ve Ergenekon savcısının aynı olduğunu düşünmüyorsunuz bile." dedi.
Bahçekapılı, tartışmanın sürmesi üzerine, Meclis'in kuruluş yıl dönümü olduğunu belirterek, milletvekillerinden bunu düşünerek üsluplarına biçim vermesini istedi.
Sataşma gerekçesiyle söz alan Ağbaba, "Siz olmasaydınız, her gün küfrettiğiniz, kol kola girdiğiniz o ittifakı kurmasaydınız Ali Tatar ölmeyecekti. Ergenekon, Balyoz, Oda TV davası olmayacaktı, insanlar katledilmeyecekti. O davalarda ne kadar katliam varsa suç ortağısınız. Orada paralel yapının ne kadar günahı varsa, sizin de o kadar günahınız var. Siz ortaksınız. 'Ne istediniz de vermedik.' denilmesinden insan utanır. Elçi göndermediniz mi? Fehmi Koru kitap yazdı. Ona, 'git aramızı bul, uzlaştır bizi.' dedi. Utansanız da kızsanız da söyleyeceğim; siz suç ortağısınız." diye konuştu.
Bu sırada, AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar ile Ağbaba arasında tartışma yaşandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Hangi milletvekili paralel yapıyla kol kol girip yol yürüdüyse, destek aldıysa, Malatyalılar onun kim olduğunu biliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Başkanvekili Bahçekapılı, Ağbaba'ya, "Onlarca madde görüştük, belli üslupla... Siz geldiğinizden beri Meclis bu vaziyete geldi. Bunu biraz düşünün. Bir yandan 23 Nisan kutluyorsunuz, bir yandan da şu halinize bakın." dedi.
- 23 Nisan'ı kutladılar
Genel Kurul'da, söz alan grup başkanvekilleri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in 96. açılış yıl dönümünü kutladı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Ne mutlu bize ki 23 Nisan'ın 96. yılını idrak ettiğimiz şu anda Meclisimiz açık. Ne mutlu bize. Bu yüce Meclis'in sonsuza kadar açık olmasını diliyorum" yorumunu yaptı.
HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, 2 bin 374 çocuğun şu anda cezaevinde bulunduğunu ifade ederek, "Okul çağındaki çocuklar 23 Nisan'ı aileleriyle kutlaması gerekirken, cezaevinde geçiriyor. Bugün çocukların bayramı kutlu olsun diyemiyoruz. Çünkü çocuklarımız cezaevlerinde." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayarak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere emeği geçen ve Cumhuriyeti kuranları hayırla yad ettiğini dile getirdi.
Başkanvekili Bahçekapılı da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı. Bahçekapılı, "Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla selamlıyorum. Yaşasın 23 Nisan, yaşasın ulusal egemenlik." dedi.
Bahçekapılı, tasarının yasalaşmasının ardından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in 96. açılış yıl dönümü dolayısıyla özel gündemle toplanmak üzere birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.