Terör koridorunu parçalayacağız

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Fırat’ın Doğusu’ndaki PYD-YPG yapılanmasına ilişkin, “Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusunda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalamak var” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2019 Yılı bütçesine ilişkin hükümet adına konuşan Oktay, şunları söyledi:

TERÖRLE MÜCADELE: 2018 içerisinde kırsalda 87 bin 699, şehir merkezlerinde ise PKK/KCK şehir yapılanmasına yönelik 6 bin 763 operasyon yapılmıştır. 352 terörist teslim olmuştur. Terör örgütünün üst düzey zaiyatları artmış, 2018’de 13’ü kırmızı kategoriden olmak üzere 104 sözde üst düzey terörist etkisiz hale getirilmiştir. 2017 yılı başından bu yana ülkemizde eylem yapamayan DEAŞ terör örgütüne yönelik olarak 2018 yılında bin 206 operasyonla, 2 bin 648 kişi gözaltına alınarak 854 kişi tutuklanmıştır. FETÖ’ye karşı 21 bin 893 operasyonla 47 bin 778 kişi gözaltına alınmış, 9 bin 140 kişi tutuklanmıştır.

HAZIRLIKLAR TAMAM: Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusunda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu parçalamak vardır. Bu meselenin çözümü için diplomatik yolları sonuna kadar zorluyoruz. Ancak, bu yolların ülkemizi oyalama taktiğine dönüşmesi, Cumhurbaşkanımızın deyimiyle bizi bir kez daha ‘kendi göbeğimizi kendimizin kesmesine’ mecbur bırakacaktır. Buna ilişkin tüm hazırlıklarımızı da yapmış durumdayız. Türkiye’nin, tüm güney sınırları boyunca uzanan Irak ve Suriye’deki hiçbir gelişmeye karşı tepkisiz kalması mümkün değildir. Irak ve Suriye’deki her hadiseye, devlet ve millet olarak beka meselemiz olarak bakıyoruz. Bu anlayışla, siyasi, ticari, insani, diplomatik ve askeri tüm imkanlarımızı, güneyimizdeki coğrafyanın güvenliği için seferber etmekten kaçınmıyoruz.

FARKLI YAKLAŞIMLAR: Türkiye-Amerika ilişkileri, son dönemde çalkantılı bir süreçten geçiyor. Esasen Amerika bizim çok uzun yıllar boyunca en önemli müttefikimiz olmuştur. Ancak son dönemde bu ülkeyle, bilhassa PYD ve FETÖ terör örgütleri konusunda giderek derinleşen farklı yaklaşımlara sahip olduğumuzu görüyoruz. Amerika’nın yaptırımları çerçevesinde yaşadığımız sorunlar, ilişkilerimizin bir başka sorunlu yönünü oluşturuyor. Türkiye olarak, Amerika’dan beklentimiz, her alanda müttefiklik ruhuna uygun şekilde hareket etmesidir. Karşımızda ülkemizin terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelesine saygı duyan ve destek veren bir Amerika görmek istiyoruz. Filistin ve Kudüs konusunda, İsrail’in hukuksuz ve ahlak dışı uygulamalarına destek olan değil, buna karşı çıkan bir Amerika, bölgemizdeki sorunların çözümüne daha çok katkı sağlayacaktır. Bunlar sağlandığı takdirde, Amerika eskisi gibi güvenilir bir ortak olmayı sürdürebilir.

AB’NİN ŞIMARTTIĞI: Türkiye’nin ne Kıbrıs’ta, ne Ege’de, ne de Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları meselesinde çıkarlarından en küçük bir taviz vermeyeceğini altını çizerek ifade etmek isterim. Bilhassa AB tarafından şımartılan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin, ülkemiz ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atmaya çalıştığı adımlara kesinlikle müsaade edilmeyecektir.

Bu bütçeye oy vermek haramdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti sıralarına “Bu bütçeye oy vermek haramdır. Günaha, harama ortak olmayın” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları kaydetti:

DARBE BÜTÇESİ: 2019 bütçesi bir ekonomik kriz döneminde hazırlanmıştır. Ve ekonomik krizin daha da derinleşmesi beklenmektedir. İkincisi ise, bu bütçe demokratik bir ortamda değil bir sivil darbe döneminde hazırlanmıştır. (AK Partili vekillere dönerek) Sürekli yürütme organını alkışlamak sizi kurşun asker konumuna sokar. Elinizi vicdanınıza koyarak oyunuzu kullanın. Günaha, harama ortak olmayın. 20 Temmuz darbesinden sonra gelen bütçedir.

SÜLEYMAN ŞAH TARTIŞMASI: Bir ülke düşünün; ‘24 saatte Suriye’ye gireceğiz, Emevi Camii’nde namaz kılacağız’ dediler. Ancak aynı yöneticiler kendi topraklarını, Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu vatan topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Bizim tarihimizde bir ilktir. Kendi toprağını terk eden hükümet. Ben ölürüm çakılını dahi vermem. Orada bin kişi 10 bin kişi hep beraber ölürüz ama toprağımız terk etmeyiz. Bana kimse kahramanlık edebiyatı yapmasın. (AK Parti sıralarından tepki gelmesi üzerine) Söylediğim her şey doğrudur. Eğer bu yöneticilerden birisi parlamentonun önünde benimle konuşmak isterse ben hazırım. (AK Partili milletvekillerinin tepkisinin sürmesi üzerine, CHP-AK Parti grubu arasında da kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginliği Yıldırım sakinleştirmeye çalıştı.)

MİT MÜSTEŞARI BİLGİ VERDİ Mİ?

Cemal Kaşıkçı cinayetinde katilleri serbest bıraktılar. Sayın Erdoğan diyor ki ‘Almanya’ya gittin ne konuştun çık anlat.’ Hepinizin önünde namus sözü veriyorum. Ben Almanya’da Viyana’da neleri konuşacağımı gelip anlatacağım ama bir şartla. Erdoğan bu katilleri hangi gerekçeyle serbest bıraktı, çıkıp anlatsın bana. Hadi bize bilgi verilmiyor, size verilsin. MİT Müsteşarı koşa koşa ABD’ye bilgi vermeye gider. MİT Müsteşarı parlamentoya gelip komisyona bilgi verdi mi? Erdoğan demiş ki ‘haberim yok.’ Yok arkadaşlar, bire bir haberi var. Niye yalan söylüyor?

Bostancı: 20 Temmuz’da OHAL ilan edildi

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı söz alarak CHP liderine şu sözlerle tepki gösterdi: “Sayın Genel Başkan bir Türkiye tablosu çizdi, çok dramatik bir tablo. Baktığımızda on altı yıldan beri halkı eziyoruz, azınlığı duymuyoruz, ülkeyi batırdık, herkes perişan, sefalet diz boyu, tefecilere hizmet ediyoruz. Sayın Genel Başkanın diliyle söylüyorum: Vallahi de billahi de böyle bir Türkiye olsa kendisi Başbakan olurdu, Cumhurbaşkanı olurdu. Halkımız kendisine zulmedenlere karşı herhâlde mazoşist değil. Dolayısıyla, ya halkta arıza var ya bu ifadelerle Türkiye’nin tasvirinde bir arıza var. Biz halkta arıza olduğu kanaatinde değiliz, halk doğruyu yapıyor. Sayın Genel Başkan ‘20 Temmuz sivil darbesi’ diyor. Bakın, 20 Temmuz’da bu Parlamento OHAL’i ilan etti. İlan eden kim? Parlamento. Yani hepimizin milletten oy alarak geldiği ve millet iradesini temsil ettiği bu yer.”

‘Çarşı her şeye karşı’ anlayışımız yok

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Cumhur İttifakını baltalamak, MHP’yi akılları sıra kendi sorumsuz, popülist istismar kulvarlarına sıkıştırmak ve aleyhimize yanlış propagandalar yapmak beyhude, provokatif gayretlerdir. Bu ayak oyunları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ve Cumhur İttifakını baltalamaya yönelik boş heveslerdir” dedi. Bütçenin milletin malı olduğunu belirten Akçay şöyle devam etti: “Bütçe, hükümet faaliyetlerine tutulan bir ayna ve muhasebedir. Bütçede vatandaşlarımızın sorunlarına çare, beklentilerine cevap aranır. Aradığımız dirliktir, düzendir, güvenliktir, adalettir, refahtır, sağlıktır, eğitimdir, iştir, aştır... Ecdadın kanıyla tesis ettiği millî varlığın bir ganimet gibi hoyratça kullanılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.” MHP’nin konjonktürel değil, ilkelerle hareket ettiğini kaydeden Akçay, “Hadiseler karşısında tribünde oturup ‘çarşı her şeye karşı’ anlayışında değiliz. MHP’nin sözü sözdür, sözümüz senettir” dedi. Akçay, kimsenin krizden medet ummaması gerektiğini belirtirken, “İktidar kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin denmemelidir” değerlendirmesini yaptı.

‘Tablo toz pembe değil, içler acısı’

Bütçe görüşmelerinde HDP grubu adına konuşan eş genel başkanlar hükümete çözüm süreci, HDP’li eş genel başkan ve milletvekillerinin tutuklanması, mahkemelerde ceza almaları ve ekonomik sorunlar üzerinden yüklendi. Konuşmasına, cezaevinde bulunan milletvekillerini selamlayarak başlayan Pervin Buldan, hükümetin ekonomiyi bitirme noktasına getirdiğini savunarak şöyle devam etti: “Bugün burada halkın değil, sarayın bütçesi görüşülüyor. Ülke tablosu sarayın ışıklı pencerelerinden tozpembe görünebilir ama halkın yaşadığı tablo içler acısıdır. Bir yanda yoksulluk, işsizlikle açlık ve sefalet; diğer yanda ise devletin tüm gücü ve imkanlarını har vurup harman savuran bir yönetim anlayışı var.”

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, 10 milyona yakın işçinin ayda bin 603 liraya çalıştığına dikkati çekerek, “Bir ailenin açlık sınırı ise bin 900 lira. Sofralarda ejder meyvesi ama asgari ücretlilere dönüp ‘fedakarlık yapın’ diyebiliyorsunuz. İflas eden esnaf sayısı 72 bin kişiyi aştı. Türkiye’de milyarlarca lira KOBİ kredisi takibe düşmüş durumdadır” dedi.

ÖNDER YILMAZ, ŞEBNEM HOŞGÖR, BAHAR ATAKAN, KIVANÇ EL, NAMIK DURUKAN, ŞEVKET YAMAN

Genel Kurul’da gerginlik

Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelere AK Parti ve İYİ Partililer arasındaki ‘kirli ittifak’ kavgası damga vurdu. AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un, yerel seçime yönelik CHP ve HDP arasında kirli bir pazarlık yürütüldüğü, İYİ Parti’nin de bu oyunun parçası olduğu ifadeleri Genel Kurul’da tansiyonu yükseltti. İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Muş’un ifadelerine ‘sinkaflı’ tepki gösterince, AK Partililer İYİ Parti sıralarına yöneldi. Bunu üzerine TBMM Başkanı Binali Yıldırım birleşime ara verdi. Aranın ardından Öztürk’e, Genel Kurul’un oyuyla Meclis’ten iki birleşim geçici çıkarma cezası verildi.