12.02.2022 - 21:50 | Son Güncellenme:
İHA
Sivas’ın tarihinde önemli bir yer tutan, bilgisi ve birikimi ile 5 asırdır tarihe ışık tutan Şemseddin Sivasi’nin hayatını anlatan “Lal” isimli tiyatronun gala gecesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Açılışa TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Sivas milletvekili İsmet Yılmaz, Sivas Valisi Salih Ayhan, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve katılımcılar katıldı.
“Bunu sanatın evrensel diliyle yapmak, yapabilmek ise elbette son derece önemlidir”
Programda konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bu gece Sivas’ın sembol isimlerinden gönüller dostu Şemseddin Sivasî Hazretlerini hatırlatmak, tanıtmak ve gelecek nesillere, emaneti mirasına aktarmak üzere buluştuk. Doğumunun 500. yılını geride bıraktığımız gönüller sultanı Şemseddin Sivasî Hazretleri, geçen bunca asra rağmen tıpkı Yunus gibi, ilahileriyle menkıbeleriyle dillerde dolaşan ve yeni nesillere tanıtılmayı hak eden önemli bir tarihi şahsiyettir. Kadim şehirlerin, kadim tarihlerini ve şahsiyetlerini diri tutmak hepimizin vazifesidir. Bunu sanatın evrensel diliyle yapmak, yapabilmek ise elbette son derece önemlidir. Zira bu tarihi şahsiyetlerin medeniyetimize ışık veren mesajlarını ancak evrensel sanatın diliyle geniş kitlelere ulaştırabilmek mümkündür ”dedi.
“Bizi biz yapan Uzak Doğu’dan Avrupa ortalarına kadar İslam mührünü vuran baba erenlere selam olsun”
Başkan Şentop, “Bu toprakların irfanını, vicdanını bugünlere taşıyan nice kültür ve sanat değerlerine minnet duyuyorum. Bizi biz yapan Uzak Doğu’dan Avrupa ortalarına kadar İslam mührünü vuran baba erenlere selam olsun. Bugün buluşmamıza konu olan Şemseddin Sivasî Hazretleri, doğumunun 502. yılında hem kültürel bir şahsiyet olarak hem de Sivas’ımızı Sivas yapan tarihi bir isim olarak vefa gereği anılmayı ve yeni nesillere anlatılmayı hak ediyor. Peygamberimizin hadislerini anlatan ve öğreten bir muhaddis, Kur’an ayetlerini ayrıntısıyla açıklayan bir müfessir, fıkıh ve akaid dersleri vererek inancımızın temel sütunlarını öğreten bir müderris, halifeler ve İslam tarihini anlatması sebebiyle tarihçi yanıyla da bilinen, anılan, anlatılan bir müverrih olarak bilinir ve anılır. 11’i manzum, 12’si mensur olmak üzere 23 eserin sahibi müelliflerden. Ancak onun 500 yıla yakın süredir muhabbetle anılmasına vesile olan tasavvuftaki derinliğidir. Türbesi Sivas’ta olan Şemseddin Sivasî, Halvetiye tarikatının kendi adıyla anılan Şemsiyye ya da Sivasiyye ekolünün kurucusudur. Yaşadığı dönemde aralarında Kıbrıs’ın da olduğu 19 ayrı yerde halife denilen temsilcileri olmuştur” şeklinde konuştu.
“Derler ki Türk-İslam dünyasının üç Şems’i vardır”
Başkan Şentop, “Derler ki Türk-İslam dünyasının üç Şems’i vardır: Asırlardır Anadolu’ya ışık olan şemslerin birincisi Mevlâna’nın mürşidi Şemsi Tebrizi, ikincisi Fatih’in Hocası Akşemseddin ve üçüncüsü gönüller sultanı Şemseddin Sivasî. Onlar bu toprakları ışıklarıyla aydınlatan güneşlerimiz. Sivas ve havalisinde Şemsi Azîz olarak anılan Şemseddin Sivasî Hazretlerinin künyesi Ebû’s Senâ; lakabı Şemsü’d-dîn, ismi Ahmet, mahlası Şemsî, şöhreti ise Kara Şems’tir. Şöhreti Anadolu coğrafyasından Horasan’a kadar yayılan Şemseddin Sivasî’nin soyu, bu toprakları irşada gelen Horasan erenlerine dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Anadolu’yu ilim ve irfan ışığıyla aydınlatan insandır”
Şemseddin Sivasi’nin ilim ve irfanı ile Anadolu’yu aydınlattığını söyleyen Başkan Şentop, “Yazdığı eserler ve şiirlerinin yer aldığı divanı, ilahi aşkı terennüm eder. Dönemin modası olan ağır ve sanatsal içerikli şiirlerden kaçınmış çünkü şiirlerini halkı irşat vasıtası olarak yazmıştır. Hâkim olduğu Arapça ve Farsça’dan uzak, sade şiirler kaleme almıştır. İlahilerinin günümüze kadar dilden dile aktarılarak gelmiş olmasının sırrı burada gizlidir. Horasan erenlerinin piri Hoca Ahmet Yesevi’nin hikmetli şiir yazma geleneğinin bu asırdaki temsilcilerinden biri olmuştur. Şemseddin Sivasî, halkı; Hakk’a, hakikate ve birliğe çağıran, yetiştirdiği talebeleriyle bütün Anadolu’yu ilim ve irfan ışığıyla aydınlatan insandır. Seksenli yaşlarına yaklaşırken Avrupa kapılarında, Haçova’da Osmanlı Ordusu’nun manevi kumandanıdır. O bir alp eren, gönül coğrafyamızın manevi mimarı, mihmandarıdır” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından tiyatro gösterimi katılımcıların izlenimine sunuldu.