18.04.2020 - 10:39 | Son Güncellenme:
AA
CNN Türk'te katıldığı programda Özdağ hakkındaki fezlekeye ilişkin soruyu da yanıtlayan Başkan Şentop, Anayasa'da düzenlenen yasama muafiyetlerinden birinin "dokunulmazlık" olduğuna işaret etti. Şentop, bu bağlamda milletvekilinin parlamento üyeliği süresince işlediği suçlarla ilgili hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturmanın yürütülebilmesinin ancak Meclisin bu konuda izin vermesiyle mümkün olabileceğini anımsattı.
Mustafa Şentop, dokunulmazlığın, milletvekilini, parlamento faaliyetlerine katılmaktan engelleyen hallere karşı koruduğunu vurgulayarak, "Mesela bir milletvekili hakkında bir soruşturma açılıp gözaltına alınabilir, tutuklanabilir, böylece parlamento faaliyetlerine katılamaz. Böylece kritik oylamalar olduğu zaman bu parlamentonun nihai iradesini de etkileyen bir sonuca dönüşebilir. Bu bakımdan getirilmiş. Yani esasen milletvekilinin şahsını korumak için değil parlamento faaliyetini korumak için getirilmiştir." diye konuştu.
Yasama muafiyetlerinden birinin de "yasama sorumsuzluğu" olduğunu kaydeden Şentop, bunun, milletvekilinin, milletvekilliği bittikten sonra da parlamentodaki parlamenter faaliyetlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ceza hukukunu ifade ettiğini söyledi. Şentop, yasama sorumsuzluğunun; dokunulmazlıktan farklı olarak milletvekilliğinden sonra da geçerli olduğuna ve Meclis kararıyla ortadan kaldırılamadığına dikkati çekti.
TBMM Başkanı Şentop, İYİ Parti'li Ümit Özdağ hakkındaki fezleke sürecinin "yasama sorumsuzluğu" bağlamında olduğunu belirterek, "Tabii yasama sorumsuzluğunun kapsamı, hangi sözlerin bu kapsama girdiği konusunda gerek Yargıtayın gerek Anayasa Mahkemesinin farklı karar ve değerlendirmeleri var. Anayasa Mahkemesi hukukçularının, ceza hukukçularının farklı değerlendirmeleri var. Bir husus da şudur ki; böyle bir durumda savcılıklar tarafından başlatılan soruşturmaların bir fezleke olarak Meclise gönderilip gönderilemeyeceği konusu ki şu an o tartışılıyor daha çok esasen." dedi.
"MİLLETVEKİLLERİMİZ DOKUNULMAZLIK VE YASAMA SORUMSUZLUĞU KORUMASI ALTINDA"
Şentop, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, savcıların, dokunulmazlık konusunda milletvekilleri hakkında herhangi bir işlem yapamadığını, soruşturma yürütemediğini ve bu tür konuları doğrudan Meclise fezleke olarak gönderdiğini belirtti.
Savcıların, Meclis tarafından dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından bir milletvekili hakkında soruşturma işlemi yaptığı takdirde, konunun "yasama sorumsuzluğu"na dahil olduğunu görmeleri halinde gerekli kararı verebileceğini ifade eden Şentop, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yasama sorumsuzluğu konusunda gerek savcılık gerek mahkeme aşamasına ilişkin düzenlemeler yapıldığını bildirdi.
Meclis Başkanı Şentop, "Bu bakımdan ben şunu ifade etmek isterim; bütün milletvekillerimiz Anayasa'da ifade edilen yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu koruması altındadır. Bunun usulleri gerek Anayasa'da gerek İçtüzük'te belirlenmiş, ceza yargılaması bakımından da Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlemeler var. Bütün siyasi görüşler bakımından farklı düşünen arkadaşlarımızın değerlendirmeleri olabilir. Bizim hukuka, mevzuata bakmamız lazım. Ben yapılan işlemlerin bir problem teşkil etmediğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"MECLİS'TEKİ BASIN AÇIKLAMALARININ, YASAMA SORUMSUZLUĞU KAPSAMINDA OLMADIĞI DEĞERLENDİRMELERİ VAR"
Şentop, daha sonra Bengütürk TV'deki programa canlı bağlantıyla katıldı.
Burada da İYİ Parti'li Özdağ hakkındaki fezlekeye ilişkin soruyu yanıtlayan Şentop, bazı siyasetçilerin bu konuda sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunduğunu anımsattı.
"Milletvekillerinin hangi eylemlerinin yasama sorumsuzluğu kapsamına gireceği" konusunda farklı görüşler bulunduğuna işaret eden Şentop, milletvekillerinin, Genel Kurul, komisyon ve partilerinin grup toplantılarında yürüttüğü çalışmalarının, Meclis çalışması ve "yasama sorumsuzluğu" kapsamında olduğu yönünde genel kabul bulunduğunu anlattı. Şentop, "Meclisteki basın açıklamalarının yasama sorumsuzluğu kapsamında olmadığı yönünde genel olarak anayasa hukukçularının, ceza hukukçularının değerlendirmeleri var." dedi.
Savcılığın, milletvekillerinin yasama sorumsuzluğu kapsamında olmayan açıklamalarına ilişkin fezleke hazırladığını ifade eden Şentop, "Savcılığın Meclise bir fezleke göndermesi, 'Bir yasama sorumsuzluğu vardır, yoktur.' şeklinde bir kanaati ortaya çıkarmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, Ümit Özdağ hakkındaki fezlekeye ilişkin, "Bu husus, 25 Mart'ta normal prosedür içerisinde Meclis Başkanlığına gelmiş. Meclis Başkanlığı 26 Mart'ta komisyona havale etmiş. 30 Mart'ta, 'Gelen Kağıtlar' listesi var; Meclisin milletvekillerine hitaben, orada da yayınlanmış. Üzerinden aşağı yukarı 20 gün geçmiş. 20 gün geçtikten sonra bu konunun gündeme gelmesini biraz tuhaf buluyorum. 20 gün önce bütün milletvekillerinin bilgisine sunulmuş bir husus var ortada. İkinci husus da 'yasama sorumsuzluğu' çerçevesinde tartışılabilecek 7-8 tane daha dosya var Karma Komisyonda. Bunların hiçbirisi ile ilgili böyle bir tartışma olmamış." diye konuştu.
Meclis Başkanlığının, usulüne uygun olarak gelen dosyaları, TBMM Anayasa Komisyonu ile Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderdiğine işaret eden Şentop, "Bu idari bir işlemdir. Meclis Başkanlığının bu konuda içerikle ilgili denetim yapıp, dosyayı savcılığa iade etme gibi bir yetkisi yoktur." ifadesini kullandı.