SiyasetTartışma sonrası özür

Tartışma sonrası özür

14.11.2009 - 00:24 | Son Güncellenme:

Ergenekon ile birleştirilen Danıştay davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım çapraz sorguda diğer tutuklu Muzaffer Tekin ile tartıştı. Sonra da karşılıklı özürler geldi

Tartışma sonrası özür

Ergenekon ana davasıyla birleştirilen Danıştay saldırısı davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, ifadelerinde Cumhuriyet’e atılan bombaları kendisine verdiğini öne sürdüğü tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’le duruşmada tartıştı. Yıldırım ve Tekin tartışmanın sonunda birbirlerinden özür diledi.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Ergenekon ana davasının dün görülen 123. duruşmasında, Osman Yıldırım’ın çapraz sorgusuna devam edildi. Tekin ile Yıldırım arasında şu diyaloglar yaşandı:
- Muzaffer Tekin: Bombayı bir holdinge attığınızı, patlamayınca pimini taktığınızı söylüyorsunuz? Patlamayan bombanın pimini nasıl taktınız, açıklar mısınız?
- OsmanYıldırım: Patlamayan bombaları masanıza süs olarak koyuyorsunuz ya. Holding meselesinin dava ile alakası yok. Cumhuriyet gazetesine üçüncü bombayı benim attıracağıma dair bir anlaşma yoktu. Alparslan Arslan Müslüman değil. Müslümanlık sıfatıyla TSK’yı, yargıyı tehdit ediyor. Sedat Peker’i eskiden İstanbul’da bazı mekânlarda 3-5 defa görmüştüm. Ankara’da oynanan oyun karşısında hâlâ “Elhamdüllillah Müslümanım” demeye çekiniyorum. Sizlere sormak lazım, İslamiyet’e, Müslümanlığa niçin bu kadar kin duyduğunuzu ve bunu benim üzerimden niye yaptığınızı anlamış değilim.
- M.T: Neden bu kişiler size eylemi yaptırdılar? Askerler de var. “Bombaları niye onlara attırmıyorlar” diye sormadın mı?
- O.Y: Sesini yükselterek soru sorma, salon adamı olmaya çalışıyoruz.
- M.T: Bana talimat veremezsin. Mahkeme aracılığıyla soru soruyoruz.
Bu diyaloğun ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Osman Yıldırım’a “Senin de sesini yükselttiğin, çok yukarı çıktığın oluyor. Heyecanlandı. Sen üzerine alınma” dedi. Bunun üzerine önce Tekin, ardından da Yıldırım, birbirinden özür diledi.