07.04.2022 - 10:39 | Son Güncellenme:
Besti Karalar - DHA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, partisinin kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'i ölümünün 25'inci yıl dönümünde anarak, "Bir ara bizim denizimizde yaşayıp, şimdilerde kendi yapay dereleriyle övünenlerin Merhum Türkeş Bey’i ağızlarına almaya ne hakları olacak ne de vefaları yetecektir" dedi.
'MHP, BARAJLARLA SINIRLANAMAZ'
MHP'nin 53 yıldır tuzakları bozduğunu ve Türk-İslam ülküsüne leke sürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktığını kaydeden Bahçeli, "Çünkü davamızın hisarları duayla yapılmış, şehadetlerle karılmıştır. Dün haklıydık, bugün haklıyız, Allah kerim, Allah şahit, yarın da haklı çıkacağız. Buna karşılık hakkımızı yiyenlerle, halkımızı incitenlerle, hakikatimizi inkar edenlerle hem bu dünyada hem de Ruz-i Mahşer'de mutlaka hesaplaşacağız. İkazen söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi yüzdelere sığmaz, oranlara sıkışmaz, barajlarla sınırlanamaz. Türklüğün baraja takılacağını ileri sürenler akıl dağılması yaşayan, aidiyet ve ahlak buhranı geçiren münafıklar korosu, müstevli kalıntılarıdır" diye konuştu.
'ANKETLERİ YAPARKEN CHP'DE Mİ DOLAŞIYORSUNUZ'
Ardından partisi hakkındaki anket sonuçlarına tepki gösteren Bahçeli, "Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde partimizin eridiğini, gerilediğini, inişe geçtiğini yazan, çizen ve açıklayan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum, siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi dolaşıyorsunuz? Yoksa Kandil'de mi geziyorsunuz? Biliyoruz ki, güvenirliği sıfırlamış anketlerin, ahlaken iflas etmiş anketçilerin MHP'nin hakkını teslim etmeleri eşyanın tabiatına aykırı bir hezeyandır. Vaki MHP düşmanlığı şeytani emellerin sipariş verdiği bir düşmanlıktır. MHP'ye düşmanlık Türkiye'ye karşı açılmış ihanet ve melanet cephesinin tahkimidir. Bizim bu kirli tahkimat karşısında yegane direncimiz imanımız, irademiz ve millet sevdamızdır. Bu vesileyle lejyoner anketçilere, onlara ümit bağlayan siyasi işbirlikçilerine diyorum ki, bizim ölümüz bile sizin dirinizi, sizin hepinizi, sizin topunuzu yerle yeksan etmeye çok şükür yetecektir" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE GÖRÜŞMELER PEK ÇOK ÜLKEYİ ÜRKÜTMÜŞTÜR'
Daha sonra Rusya-Ukrayna savaşına değinen Bahçeli, iki ülke arasındaki ateşkes görüşmelerine dikkat çekerek, "Burada asıl can alıcı husus, derinlemesine kazınması gereken püf nokta, Rusya ile Ukrayna arasında yeşeren ateşkes ve barış görüşmelerinin istikrarla mesafe aldığı bir zaman aralığında, sivil katliamların dünya kamuoyuna birden bire ve bomba gibi düşmesidir. Rusya Federasyonu yönetimi Buça'daki katliam iddialarının kurgu ve yalan olduğunu açıklamış, beklendiği üzere tekzip etmiştir. Bunun önü arkası dikkatle araştırılmalıdır. Ancak ABD'den Fransa'ya, Avrupa Birliği'nden (AB) NATO'ya kadar niyeti bildik ve tanıdık ülke ve kuruluşlar Buça'da savaş suçu işlendiğini alelacele duyurmuşlardır. İhtimalen ve ihtiyatlı şekilde söylersek, savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır. Rusya ile Ukrayna arasında süregelen müzakerelerin kesilmesini isteyenler vardır ve gün yüzündedir. Savaşın cari şiddet dozajının artışını hedefleyenler vardır ve açıktadır. Türkiye’nin kolaylaştırıcı diplomasi hamlelerinden, bölgesel ve küresel profilindeki yükselişinden, savaşan iki ülkeyle de doğrudan doğruya konuşabilme kabiliyetinden rahatsız olan bozguncular vardır ve bellidir. Özellikle geçtiğimiz hafta İstanbul Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin Türkiye’nin arabuluculuğunda bir araya gelmeleri, doğrusunu isterseniz pek çok ülkeyi ürkütmüş, telaşlandırmıştır" dedi.
'ARZUMUZ, PUTİN İLE ZELENSKİ'NİN TÜRKİYE'DE BİRBİRLERİNE EL UZATMALARI'
Bahçeli, dünya üzerinde savaşın durmasına, silahların susmasına, masumların hayatta kalmasına Türkiye'den başka samimiyetle hizmet eden ikinci bir ülkenin olmadığını vurgulayarak, "Bizim arzu ve arayışımız bellidir. Putin ile Zelenski'nin İstanbul ya da Ankara'da bir araya gelip birbirlerine el uzatmaları, ezcümle bu savaşa son vermeleri mutlak beklentimizdir. Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Kimin ya da kimlerin stratejik kazançlar elde ettiği artık gizlenemez boyutlardadır. Ülkemiz barışın filizlenmesi için mücadele ederken, hem kendi güvenliğini, hem de dünya güvenliğini muhafaza için çabalamaktadır" diye konuştu.
'ZİLLET İTTİFAKI, MACARİSTAN'A BAKIP SONUÇ ÇIKARMALI'
Bir başka ele alınması gereken çarpıcı siyasi gelişmenin Macaristan'da yaşandığını dile getiren Bahçeli, "Başbakan Viktor Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif altı partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, Soros'u kendi ülkesinde boşa düşürmüş, AB'nin engellerini aşma becerisi göstermiş ve dördüncü defa seçimlerde zafer kazanmıştır. Dış destek ve tazyiklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı Macaristan örneğiyle bir kez daha anlaşılmıştır. Ümit ve temenni ederim ki, içimize yuvalanan zillet ittifakının Macaristan'a bakıp sonuç çıkarması, ders ve ibret almasıdır. Milletin dışında ikinci bir dayanak, ikinci bir egemen, bir başka karar ve irade kudreti yoktur, arayanlar, himaye altına girmeye özenenler zilletin ta dibindedir" ifadelerini kullandı.
'HAYAT PAHALILIĞI GEÇİCİDİR'
Bahçeli, mart ayı enflasyon rakamlarını ilişkin de, "Bugünkü şartlarda enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikayet ve sızlanmalar da görülebilir ama Allah’ın izniyle bunların hepsi geçicidir. Daha huzurlu, daha güvenli, daha müreffeh günlere ulaşabilmek için sabırla, sağduyuyla ve metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeneğimiz yoktur. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa, yarın olacağına inanırız. Ancak pirenin deve yapılmasına, bir kaşık suda fırtınalar koparılmasına asla duyarsız, asla ilgisiz kalmayız, kalamayız. CHP’nin, İP’in ve diğer güdümlü zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi ve bunu istismar etme hırsları hastalıklı bir siyasettir" dedi.