09.12.2021 - 01:49 | Son Güncellenme:
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. TBMM’de Genel Kurulu’nda sürmekte olan bütçe görüşmelerinin, Türkiye ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni Erdoğan, “Türkiye şehit yakınlarına galiz küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken, bu defa da Genel Kurul’da yaşanan bir başka edepsizlik örneği ile sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik Meclis’in ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. TBMM Genel Kurulu’nu, partisinin genel merkezi veya kafaları dumanlı dostlarıyla atıp tuttuğu bir ortam sandığı anlaşılan bu zata Yunus'un diliyle cevap vermek istiyorum, ‘Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride illa edep illa edep.’ Evet milleti kendi yalanlarıyla, iftirayla çarpıtmalarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan ekoları ile geldikleri yer, nokta, burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir projesi, programı, vizyonu olmayanların içlerindeki kiri, kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttıkları görülüyor. Hiç kimsenin partisinde, kendi dost ortamında, evinde nasıl davrandığına elbette karışmayız ama buradan herkesi TBMM’nin asaletine, nefasetine, nezahetine, nezaketine, izzetine velhasıl bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek de bizim görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini takdirini milletimize bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.
EKONOMİDE YENİ MODEL
Gelişmiş ülkelerin 2008’deki finans krizine girdiğinde birilerinin Türkiye için de felaket senaryoları yazmaya başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediğimizde yine birileri bunu istihza ile karşılamıştı ama Türkiye sadece bu krizin kendisine teğet geçmesini sağlamakla kalmamış hızlı bir büyüme sürecine girmiştir. Salgın döneminde de yine benzer bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3,4 küçüldüğü geçen yıl, biz yüzde 1,8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılki büyüme oranımız, çoğunluğu sanayi üretimine ve 221 milyar doları bulan ihracatımıza dayalı olarak çift haneli rakama doğru gidiyor. Önümüzde zorluklar yok mu elbette var. Bunların en başında gelen dünyadaki enerji ve gıda fiyatları kaynaklı fiyat yükselişidir. Bir süre sonra, ben inanıyorum bu da dengeye oturacaktır. Bu belirsizliğin ortadan kalkması bizim de önümüzü daha rahat görmemize imkan sağlayacaktır.
Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatları ile tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda, ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Sanayi kapasitemizi hızla geliştirirken, düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden, kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacaktır. Hep söylediğim gibi biz ne yaptığımızı biliyoruz. Nasıl yapacağımızı, nereye gideceğimizi biliyoruz, ne elde edeceğimizi de biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyorum. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir. Gelişmiş ülkeler arasındaki hakkımız olan yeri aldığımızda, bugünleri büyük bir başarı hikayesinin önemli sayhalarından biri olarak hep birlikte hatırlayacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte Türkiye’nin hep başkalarının reçeteleri ile sıkıntıları çözmeye çalıştığını belirterek, “Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında, bilimin, aklın gayretin ve inancın desteği ile kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikayeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, güçlü bir kamu maliyesi, güçlü bir özel sektör, güçlü bir nitelikli insan kaynağı, güçlü bir azim eşliğinde hayata geçiriyoruz” dedi.
"İNDİRİMLİ STOPAJ UYGULAMASINI MART AYI SONUNA KADAR DEVAM ETTİRME KARARI ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dar gelirliler, ücretliler, emekliler başta olmak üzere milletin her kesiminin üzerine binen yükleri azaltmak için gereken adımları birer birer attıklarını söyleyerek, “Kamu işçileri ve memurların maaşlarında yapılan artışların ardından asgari ücret düzenlemesinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Uyguladığımız sosyal devlet ve kapsamlı sosyal yardım politikalarıyla bugüne kadar ülkemizde hiç kimseyi sahipsiz bırakmadık. Bundan sonra da bırakmayacağız. Geçtiğimiz hafta küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik ilave 10 milyar liralık istihdama destek paketi ile yine 10 milyar liralık imalata dayalı ithal ikamesi destek paketinin müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine Hazine faiz desteği ile ilgili bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Hazine destekli kredilere uygulanan desteğin 2021'de de devam ettirerek esnafımızı yükselen faizlerin yükünden koruduk. Bu kapsamda 2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5,2 milyar liralık faiz yükünü Hazine üstlenmiştir. Önümüzdeki 3 yıl boyunca Hazine'nin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacaktır. Böylece esnafımızın ilave yük altına girmeden işini, gücünü devam ettirmesini sağlamış olacağız. Tasarruf sahiplerinin mevduatlarını Türk Lirası cinsinden tutmalarını teşvik etmek için başlattığımız katılım hesaplarına indirimli tevkifat uygulamasını bu yılsonuna kadar uzatmıştık. Şimdi de vatandaşlarımıza ayda 1,7 milyar lira katkı sağlayan bu indirimli stopaj uygulamasını mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık” dedi.
ÖDEMELER ARALIK AYININ İKİNCİ YARISINDA
Çiftçilere müjde veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilindiği gibi ülkemizde bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle Buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. Kuraklıktan zarar gören 651 bin üreticimize toplamda 2,6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini Aralık ayının ikinci yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yapıyoruz. Stratejik bir sektör olarak gördüğümüz tarımı desteklemeyi, çiftçilerimizin tohumu toprakla buluşturması için ne yapılması gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“FIRSATÇILIK PEŞİNDE KOŞANLARI NE MİLLET NE DE DEVLET AFFEDER"
Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları da görmezden gelmediklerini ve yok saymadıkları söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Özellikle fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyor. Her sıkıntıyı ciddiyetle takip ediyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, tüm kurumlarımıza, tüm belediyelerimize talimat veriyorum. Girdi maliyetlerindeki ve kurdaki yükseliş ile izah edilemeyecek fiyat artışı yapan bilhassa stokçuluğu yönelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari, hem hukuki işlemlerle kendi ülkesine ve milletine karşı böyle ağır bir suç işleyen herkesin yakasına yapışılacaktır.
Türkiye tarihinin en kritik ekonomik mücadelelerinden birini verirken, fırsatçılık peşinde koşanları ne millet, ne tarih, ne de devlet affeder. Bu konunun serbest piyasa ekonomisi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, başıboşluk, vicdansızlık, insafsızlık ve ahlaksızlık demek değildir. Tam tersine bu sistem piyasa kuralları içinde hareket etmeyenlere kati surette izin verilmemesini gerektirir. Dünyanın her yerinde de serbest piyasa ekonomisi bu şekilde işler, işletilir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim hiç kimsenin kazancında gözümüz yoktur, bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey o da sömürür. Bu sömürü emek üzerinden yapılsa da karşıyız, mal ve hizmet üzerinden yapılsa da karşıyız. Para üzerinden yapılsa da karşıyız” değerlendirmesinde bulundu.
“HERKESİ YENİ EKONOMİ POLİTİKAMIZIN GETİRDİĞİ FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEYE DAVET EDİYORUM”
"Sadece kendisi daha çok kazanma hırsıyla ülkenin dengelerini bozmaya, milletin hakkına, hukukuna girmeye kalkanlara izin vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, “Bu vesileyle bankada, yastık altında, kasasında parası özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara da bir çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır ama bu dönemde yapılan yatırımların sağlayacağı helal ve istikrarlı getiri inşallah nesiller boyu devam edecektir” diye konuştu.
“TARİHİMİZDE YENİ VE ŞANLI BİR SAYFA AÇMANIN EŞİĞİNDEYİZ”
Döviz, altın ve Türk Lirası cinsinden tasarrufu bulunanların bu büyük atılıma katılmaları halinde Türkiye’nin çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilecek seviyeye ulaşacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki döviz sorununun kurun seviyesi ile değil istikrarlı ile ilgili olduğunu biliyoruz ve bunu sağlayacak adımları da atıyoruz. Aynı şekilde ülkemizdeki fiyat artışı sorununun, arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını da biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Milletimizin her bir ferdinden bu tarihi mücadelede bize destek vermesini bekliyoruz. Konjonktürel dalgalanmaların günübirlik çıkarların, nefsi arzuların tahrik ettiği haksız kazanç hırsının ihtirasına kapılarak, önümüzdeki bu büyük fırsatı kaçırırsak yarın evlatlarımızın yüzüne bakamayız. Tarihimizde yeni ve şanlı bir sayfa açmanın eşiğindeyiz. İnşallah bu onurlu başarının altına hep birlikte imza atacağız. Şairin dediği gibi, ‘kazanmak istersen sen de bu zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri susandan kaçar da coşana gider” dedi.