23.09.2018 - 09:29 | Son Güncellenme:
Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere New York'a hareket edeceklerini belirten Erdoğan, bu yıl genel kurul görüşmelerinin, Birleşmiş Milletleri tüm insanlarla ilgili kılmak, barışçıl, eşitlikçi ve sürdürülebilir toplumlar için küresel liderlik ve ortak sorumluluklar temasıyla yapıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu görüşmeleri öncesinde, yarın BM üyesi ülke liderlerinin iştirakiyle Küresel Mülteci Mutabakatı Yüksek Düzeyli Etkinliği'ne katılacağını ifade ederek, New York'taki yoğun programlarına büyük önem verdikleri bu etkinlikle başlayacaklarını söyledi.
"SURİYE'NİN EN BÜYÜK SORUNU FIRAT'IN DOĞUSUNDAKİ TERÖR BATAKLIĞI"
Genel kurul görüşmelerinin ilk gününde, 25 Eylül'de, BM Genel Kurulu'na hitap edeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Konuşmamda insani krizlere dikkat çekerek, vicdanları derinden yaralayan bu sorunlara çözüm bulunması için çağrıda bulunacağım. Tabii bu noktada özellikle Suriye'deki gelişmelere dikkat çekeceğiz. Suriye krizinin üzerinden 7 yılı aşkın bir süre geçti ancak hiçbir ülke Türkiye kadar büyük bir sorumluluk almadı, elini taşın altına koymadı, bizim kadar da bedel ödemedi. Suriyeli kardeşlerimizin sorunlarını gündeme getirmek, bu zulmün artık sona erdirilmesi için gayret sarfetmek bizim insani sorumluluğumuzdur. Şu an Suriye'nin geleceği için en büyük sorun, Fırat'ın doğusunda kimi müttefiklerimizin himayesinde büyüyen terör bataklığıdır. Tabii bir taraftan da malum İran'daki son meydana gelen terör eylemi... Şu anda tabii içeriğinde neler var, neler yok bunu henüz bilemiyoruz ama dün akşam itibarıyla 29 kişinin öldüğü, yaralılarının sayısının ise çok çok fazla olduğu, bunun da 25'i asker böyle bir durumla bölgedeki hassasiyetler daha da artıyor. Bir taraftan Suriye krizinin siyasi çözümü yolunda adımlar atılırken, bu bataklığın kurutulması için gerekenler yapılmalı. Bu arada İran yönetimine geçmiş olsun derken, tüm İran halkının da başı sağ olsun diyorum. Türkiye olarak bölgedeki tüm bu gelişmeler de gerek Tahran Zirvesi, gerek arkadan Soçi Zirvesi bunlar hassasiyetimizi aynen artırmamızı gerektiriyor."
YATIRIMCILARLA BİR ARAYA GELECEK
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta BM Genel Sekreteri'nin yanı sıra çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile ikili görüşmeler de gerçekleştireceklerine işaret ederek, ekonomik alandaki temasları kapsamında ABD mensubu yatırımcılarla bir araya geleceklerini aktardı.
Türkiye'deki Amerikalı yatırımcılarla görüşmeler yapıldığını ve çok etraflıca konuları ele aldıklarını hatırlatan Erdoğan, şimdi de Amerika'da bunun bir başka katılımını, yönetim kurulu başkanlarıyla, CEO'larıyla gerçekleştireceklerini belirtti.
Erdoğan, medya kuruluşlarının temsilcileriyle, kanaat önderleriyle ve Amerika'daki Türk ve Müslüman toplum temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını vurguladı.
ALMANYA ZİYARETİ İLK OLACAK
New York'taki temaslarına müteakip ise Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in davetine icabetle 27-29 Eylül tarihleri arasında Almanya'yı ziyaret edeceklerini belirten Erdoğan, ziyaretin Cumhurbaşkanı Steinmeier'in önerisiyle devlet ziyareti niteliğinde olacağını söyledi.
Erdoğan, "Kendilerine öncelikle bu davetten ötürü bir kez de sizlerin huzurunda teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi akabinde yurt dışına yapacağımız ilk devlet ziyaretini teşkil edecektir." dedi.
Almanya'da Steinmeier'in yanı sıra Başbakan Angela Merkel ile de bir araya geleceklerini belirten Erdoğan, "Ayrıca Türkiye'de yatırımları bulunan büyük Alman firmalarının üst düzey yöneticileri de kabul edeceğim. Ziyaretimin son günü Köln'e geçerek burada Almanya'nın büyük ve ihtişamlı camisi olan Köln Ditip Merkez Camisi'ni ziyaret ederek, resmi açılışını yapacak ve burada inşallah vatandaşlarımızla da buluşacağız." diye konuştu.
"İSTİŞARELERİ ARTIRARAK DEVAM ETTİRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ziyaretine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Almanya ziyaretim sırasında öncelikli gündemimiz siyasi ilişkilerimizde son birkaç yıldır yaşanan dönemin tamamen geride bırakılması olacaktır. Öte yandan ekonomik ilişkilerimizi karşılıklı fayda temelinde daha da ileriye taşıyabilmek adına atabileceğimiz adımlar olacaktır.
Bu arada malum, Hazine ve Maliye Bakanımız, Ticaret Bakanımız birlikte yapmış oldukları Almanya ziyaretiyle de ön görüşmeler başlatılmıştı. Şimdi bunları Enerji Bakanlığının da katıldığı bu ziyarette tekrar ele alma fırsatımız da olacak. Avrupa Birliği'nin lider ülkelerinden Almanya'nın gerek Avrupa Birliği'ne tam üyeliğimiz gerek Gümrük Birliği'nin genişletilmesi ve Türk vatandaşlarına vize serbestisi tanınması süreçlerinde yapıcı bir rol üstlenmesini de bekliyoruz. Bir diğer başlık elbette bölgesel konular ve yakın coğrafyamızda cereyan eden gelişmeler olacaktır. Esasen bu konuda Almanya ile yakın bir diyaloğumuz telefon diplomasisiyle bugüne kadar hep sürmüştür, sürmektedir.
Bizler bu istişareleri önümüzdeki dönemde de artırarak devam ettireceğiz. Almanya'nın 2019-2020 dönemi Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin uluslararası meselelerdeki etkin rolünü daha da güçlendirmesine yardımcı olacağına inanıyorum. Almanya'nın özellikle insani meseleler karşısında gösterdiği duyarlılığı takdirle karşılıyoruz. Görüşmelerimizde değineceğimiz bir diğer husus, Avrupa'da artış gösteren ırkçılık, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığıdır. Alman toplumu içerisindeki geniş çoğunluğun ırkçılığı reddeden tavrını biliyor ve bunu takdirle karşılıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Steinmeier'in ortak aidiyeti ve farklılıklara saygıyı öne çıkaran yaklaşımını aynı şekilde değerli bulduklarını, Başbakan Merkel'in de ırkçı eğilimler ve aşırı sağa karşı kararlı bir duruş ortaya koyduğunu memnuniyetle gördüklerini belirterek, "Ziyaretim sırasında PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı daha etkin mücadele beklentimizi de Alman muhataplarımla paylaşacağım. Terörizmle mücadelede iş birliğimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu vurgulayacağım. Gerek New York gerekse Cumhurbaşkanı sıfatıyla Almanya'ya ilk kez gerçekleştireceğim bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
TRUMP'LA GÖRÜŞME OLACAK MI?
Bir gazetecinin ABD ziyaretinde ABD Başkanı Donald Trump ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, "ABD tarafından bir talep gelirse değerlendiririz. Şu anda herhangi bir şey söz konusu değil." yanıtını verdi.
MHP'NİN AF TASARISI
MHP'nin hazırladığı ve pazartesi günü TBMM'ye sunmayı planladığı af tasarısına ilişkin görüşü sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
"Konuyla ilgili bazı açıklamaları duyduk. Fakat bu konudaki temel ilkemiz şudur; eğer bir af, devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa, bunun af yetkisi devlette değildir. Ancak bunu affedebilecek merci, o şahısların, mazlum, mağdur insanların ta kendisidir. Biz o yetkiyi devlet olarak kendimize alamayız. Düşünün ki bir ailede, bir kişinin eşi, kardeşi öldürülmüş, devlet olarak biz bunu affedebilir miyiz? O yetki ancak o ailenin kendine aittir. Bunun dışında parasal suçlar, hırsızlık, şu, bu... Aynı şekilde edebilir miyiz? Bu afla ilgili talebin içeriği A'dan, Z'ye ancak Meclise gönderildiğine göre bunların üzerinde arkadaşlarımız da gerekli çalışmaları yaparlar. Bakılır, atılabilecek adım varsa, üzerinde durulur. Ama şu anda televizyonlarda konuşulanlara bakıldığı zaman, tabii bunlar genelde kişileri de ilgilendiren bir konu... 164 bin veya 162 bin kişi... Bunların devletle alakası noktasında arkadaşlarıma sordum. 'Devlete karşı işlenmiş bu tür veya bu sayıda bir suç söz konusu değil' dediler. Gelsin, görürüz, bakarız, üzerinde çalışırız. Ona göre de atılabilecek adımlar varsa, buna göre atarız veya nereye kadar, ne kadarı ayrı bir konu. Bunlar üzerinde çalışırız."
İDLİB MUTABAKATI
Erdoğan, bir gazetecinin "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de İdlib konusunda mutabakata vardınız.15 Ekim tarihi açıklanmıştı ağır silahların çekilmesi yönünde. Takvimde bir değişiklik var mı? Şu anki gelişmeler nedir bu konuda? ABD'deki ziyaretinizde ikili görüşmelerde liderlerle bu konuyu, mutabakatı da gündeminize alacak mısınız?" sorusuna karşılık, Rusya'dan gelen bir heyetin, Türkiye'deki heyetlerle görüşmeler yaptığını hatırlattı.
Bu görüşmelerin neticesinde detay çalışmalar üzerinde durulduğunu anlatan Erdoğan, 10 maddelik bir metni her iki ülkenin savunma bakanlarının imzaladığını, bu metin üzerinde çalışmaların detaylandırıldığını ifade etti.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada böyle bir tarih verilmesi söz konusu oldu. Bu ağır silahların cinsleri, bütün bunlar, bu arkadaşlarımızın yaptığı detay çalışmalarda gizli. Bunları gerek dış işleri bakanlarımız gerek savunma bakanlarımız gerekse MİT Başkanlığımız, kendi elemanlarıyla takibini yapıyorlar. En kısa zamanda inşallah en isabetli, en hayırlı ne olacaksa, bölgenin barışı için bu adımı atacağız.
Mutluyuz çünkü, 3,5 milyon insanın yaşadığı İdlib'te siviller her an burayı nasıl terk edecekler? Terk ettikleri zaman gidecekleri yer neresi? Orada gidebilecekleri tek yer görünüyor, yine Türkiye. Biz zaten 3,5 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz, misafirperverliğimiz malum. Şimdi yine böyle büyük bir mülteci akınını Türkiye'nin üstlenmesi kolay değildi. Onun için böyle bir barışın sağlanmış olması, anlaşmanın sağlanmış olması bizi de bölgeyi de rahatlatmış oldu. Temenni ederim ki bu süreci başarılı bir şekilde sürdürürüz."
İTTİFAK DEĞERLENDİRMESİ
"Yerel seçimlerde MHP ile bir ittifak görüşmesi olacak mı?" sorusu üzerine Erdoğan, şu anda seçimlere uzun zaman bir zaman olduğunu, bu zaman dilimi içinde liderler olarak görüşmeye her zaman açık olduklarını belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifade ettiği gibi MHP'den görevlendirilecek bir kişiye karşı, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısını hatta Genel Başkan Vekilini görevlendirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer bir değil, iki kişi olacak olursa bu görevlendirilen kişiler, Genel Başkan Vekilim ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcım bu işe hazır. Onlar görüşmeleri kendi aralarında başlatacaklar. Burada da yine muhteva nedir, içerik nedir bilinmesi lazım. AK Parti olarak bütün hedefimiz, tüm belediyelerde seçime girmek üzere hazırlığımızı sürdürmektir. Ona göre hazır olmaktır. Şu anda Cumhur İttifakı noktasındaki hassasiyetimiz ne ise bundan sonraki süreçte de aynı hassasiyeti tabii ki koruruz. Böyle bir dayanışma içinde olmayı arzu ederiz. Bunun devamının da ülkenin geleceği açısından faydalı olduğuna inanırız." diye konuştu.
YENİ HAVALİMANININ AÇILIŞI ERTELENECEK Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Havalimanı'nın açılışının ertelendiğine dair haberlerle ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Öyle bir şey yok. Dün zaten oradaydım. Tekraren arkadaşlarımıza sordum. 29 Ekim'de inşallah açılışını yapacağız. Ama nedir? Peyderpey oraya iniş kalkışlarda şeyler olabilir. Diyelim iç hatlarda kaç uçak, dış hatlarda kaç uçak... Bunların planlaması THY'nin İGA ile yapacağı görüşmeler çerçevesinde olacaktır. Çünkü bir anda Atatürk Havalimanı devreden çıkmayacak. Bir geçiş süreci var onun. Onun için 3. Havalimanı'nın bu geçiş süreci içinde, burayla müşterek olarak bu süreci işletecekler. Onun için 29 Ekim oranın açılış tarihidir. Test çalışmalarını TEKNOFEST'te yaptık. Daha önce biz bizzat oraya indik. Terminal binası her şeyiyle hazır durumda. Pist gayet güzel. Hatta beraber indiğimiz pilot arkadaşlara sorduğumda onlar da pistin çok kaliteli olduğundan bahsetti. Ama bu pistlerin sayısı ne olacak? Onlar da artacak, onun çalışmaları da devam ediyor."