Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış törenine katılmak üzere Malatya'ya geldi. Havalimanında protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki miting alanına ilerlerken, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı. Polis helikopterinin havadan uçuş yaptığı miting alanında platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine sevgi gösterisinde bulunanları selamladı. Alanı dolduran kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 yıl aradan sonra Malatya'ya geldiğini belirterek, "Yaklaşık iki yıllık aranın ardından tekrar Malatya'da sizlerle yüz yüze hasret gidermenin memnuniyeti içerisindeyim. Rabbim dirliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin" dedi.
Malatya'nın ülkeye önemli hizmetler yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şehre 20 yılda önemli yatırımlar kazandırdıklarını ifade ederek, "Malatya'ya 20 yılda ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 33 milyar liralık yatırım yaptık. Yakışır Malatya'ya bu yatırımlar. Ve bu yatırımlar, eğitimde ve sporda 5236 adet yeni derslik, 7848 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları 56 adet spor tesisi inşa ettik. Nerede? Malatya'da. Sosyal yardımlarda, Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sizleri yalnız bırakmadık, bırakmayacağız ve bu yola böyle devam edeceğiz. Sağlıkta 14'ü hastaneden oluşan toplam 68 sağlık tesisi yaptık. TOKİ vasıtasıyla Malatya'da ne kadar konut yaptık biliyor musunuz? 17bin 843 konut projesini hayata geçirdik. Durmak yok. O kadar. Malatya’mıza ilk evim kampanyamız kapsamında toplam 2500 konut ile ilk iş yerim projemiz kapsamında 500 iş yeri daha kazandırıyoruz. Ayrıca 12 bin 500 konutluk arsayı da kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza sunuyoruz. Kuralar çekilecek ve herkes buraların sahibi olacak. Ulaştırmada 36 kilometreden devraldığımız Malatya'daki bölünmüş yol uzunluğunu 462 kilometreye çıkardık. Nereden nereye. Tarım ve ormanda Malatya'ya 14 baraj, 12 sulama tesisi, 48 taşkın koruma tesisi ve 10 adet hidroelektrik santrali inşa ettik. 410 bin dekara zirai araziyi sulamaya açtık. Malatyalı çiftçilerimize toplam 1,8 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik" diye konuştu.
MALATYA'YA YAPILAN YATIRIMLAR
Malatya'ya 20 yılda 33 milyar liralık yatırım yaptık. Seviyoruz Malatya'yı, yakışır Malatya'ya bu yatırımlar. Bu yatırımlar eğitimde ve sporda 5 bin 236 adet yeni derslik, 7 bin 242 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt kapasitesi. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4,5 milyar lira kaynak aktardık. Sizleri yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Sağlıkta 14'ü hastaneden oluşan toplam 68 sağlık tesisi yaptık. TOKİ vasıtası ile 17 bin 843 konut projesini hayata geçirdik. Malatya'mıza İlk Evim kampanyamız kapsamında toplam 2 bin 501 konut ile İlk İş Yerim kapsamında 500 iş yeri daha kazandırıyoruz. Ayrıca 12 bin 500'lük arsayı da kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza sunuyoruz. Kuralar çekilecek ve herkes buraların sahibi olacak. 36 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 462 kilometreye çıkardık. Malatyalı çiftçilerimize 1,8 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
133 PROJENİN AÇILIŞI YAPILIYOR
Malatya'da yapımı tamamlanan 132 projenin açılışını gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün sizlerle hasret gidermenin yanında toplam yatırım tutarı 8 milyar lirayı geçen hatta güncel rakamla 19 milyar lirayı bulan 133 ayrı projenin resmi açılışını buradan yapacağız. Malatya'ya elimiz boş gelmedik. Gene dolu dolu geldik. Hani o birileri var ya birileri. Bay Kemal, ya hanımefendi. Peki bunlar ne yapar ya? Bunlar buraya geldiği zaman herhalde turist olarak geliyorlar. Var mı bir yatırımınız? Yok. Ama biz yatırımların açılışı için geliriz. Açılış programımız kapsamında eğitimde, anaokulundan liseye 9 ayrı projeyi resmen hizmete sunuyoruz. Sağlıkta 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesi'ni, 100 yataklı Doğanşehir Devlet Hastanesi'ni çeşitli ilçelerimizdeki sağlık yatırımlarını da bugün hizmete açıyoruz. Ulaştırmada; Malatya'yı Sivas'a bağlayan 104 kilometrelik, Hekiman yolunu güzergahındaki 6 kilometreyi aşan 8 tünel. Dikkat edin, dağları deldik. 8 tüneli ve 2,4 kilometreyi bulan 14 köprüsüyle birlikte resmen hizmete alıyoruz. İhale bedeli 711 milyon lira, güncel rakamla 2,6 milyar lira olan bu yol sayesinde güzergahtaki yolculuk süresi ne olacak biliyor musunuz? 35 dakika kısalacak. Malatyalıya bu yakışır. Daha kısa zamanda uzun yolları ne yapalım, kısaltalım dedik. Kardeşlerim aynı şekilde Battalgazi kavşağı ve yolu ile Hanım Çiftliği Köprüsü'nü de bugün hizmete açıyoruz. Göç İdaremizin 400 kişilik Geri Gönderme Merkezi başta olmak üzere çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binaları ile Kızılay’ımızın üretim üssünün resmi açılışlarını da bugün buradan yapıyoruz. Battalgazi, Pötürge, Kale, Doğanyol, Yeşilyurt ilçelerimizde tamamladığı 3 bin 482 konutu ve ahırlı köy evini de buradan hizmete açıyoruz. Yatırım bedeli 1 milyar 94 milyon lira olan bu konutlarda hak sahiplerimizin sağlıkla, huzurla, esenlikle oturmasını diliyorum. Belediyelerimizin de tamamlanan çok önemli yatırımları var. Büyükşehir belediyemizin 4 milyar 276 milyon lira yatırımla çeşitli ilçelerimize kazandırdığı asfalttan çevre düzenlemesine, yoldan altyapıya kayısı deposundan fabrikasına tam 30 ayrı eser ve hizmeti buradan bugün resmen açıyoruz."
'TÜRKİYE'Yİ REFORMLARLA BULUŞTURDUK'Türkiye'yi 20 yılda demokrasi ve kalkınma reformlarıyla buluşturduklarına dikkat çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunları yaparken hep bir hayalimiz vardı. Bu hayal ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktı. Vesayetle kavgamızı da, darbe teşebbüslerine direnişimizi de, yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayeyle yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı, yeni yönetim sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarının önünü, terörle mücadeleyi, sınırlarımız ötesine doğrudan kaynağına inerek kestik. Eskiden terör neydi? Sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı? Ah ah! Nereden nereye. Milletimizin günlük hayatının kalitesini eser ve hizmet siyasetimizle yükselttik. Eskiden akşam saat 9-10"dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Hayır. Şimdi yarın ben Diyarbakır'dayım. Diyarbakır'da akşam 8-9-10'dan sonra dışarı çıkılmazdı. Ama şimdi akşam saat 12-1 herkes restoranlarda, kafeteryalarda yemeğini yiyor, sabaha kadar oralarda eğleniyor. Nereden nereye, mesele bu. Her kesimden insanımızın hak ve özgürlük taleplerini gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlerle karşıladık. İş ve aş peşinde olan vatandaşımızın derdini, ekonomimizi büyütüp istihdamı arttırarak çözdük. Geleceğine güvenle bakmak isteyen gencimizin ufkunu, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak girişimcilerimize destek olarak genişlettik. Herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirecek altyapıyı kurduk. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına ve 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşan eser ve hizmetlerimizi bu azim ve heyecanla hayata geçirdik."
'HER TUZAK, KUMPAS VE OYUNU BOZDUK'İktidarları sürecinde her türlü oyunu bozduklarını ve ülkeyi 4 temel direk üzerine kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü
"Önümüze kurulan her tuzağı arkamızdan çevrilen her kumpası üzerimizde oynanan her oyunu milletimizden aldığımız destekle bozduk. Yola çıkarken ne demiştik? Ülkemizi dört temel direk üzerinde yükselteceğimizi söyledik. Sağlık, eğitim, adalet, emniyet. Yetmez dedik; ulaşım, tarım, diplomasi bütün bunlarla beraber dünyada Türkiye'nin bir numara olması için adımların atılması. Attık mı bu adımları? Evet. Ulaşımda, göreve geldiğimizde Türkiye'deki yol uzunluğu 6100 kilometreydi. Ama şimdi bu ne oldu? Şimdi 28 bin kilometreyi aştık. Ve dağları deldik dağları. Ferhat'la Şirin meselesi var ya biz Ferhat olduk Şirin'e. Dağları delerek yolları aştık. Türkiye'de 26 tane havaalanı vardı. Şimdi 58 tane havalimanı var. Yani benim vatandaşım uçuşunu yapıyor. Ve oradan evine
yarım saatte, 45 dakikada ulaşıyor. Modern dünyanın talepleri bu değil miydi? Buydu? Biz ülkemize bunu kazandırdık mı? Kazandırdık. Göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı. Şimdi Türkiye genelinde 208 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Artık benim Ayşe'm, Fatma'm, Ahmet'im, Mehmet'im İstanbul, İzmir, Ankara buralara gitmiyor. Ya. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, Muş'a, Ağrı'ya, Iğdır'a, Hakkari'ye oraya gidiyor. Ve orada bu yavrularımızı ne yapıyorlar? Eğitiyorlar. Nereden nereye? E iş bilenin, kılıç kuşananın öyle yan gelip yatmakla bu iş olmaz. Ama bunları başardık. Ve bütün bunlarla beraber bu tarihi mücadelenin, son çağların, en büyük destanı olarak nesiller boyunca kulaktan kulağa anlatılacağına inanıyorum. Ama asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor. Dünyamız siyasi, ekonomik ve sosyal kaosların pençesinde sarsıldığı bir dönemden geçiyor. Biz ise şimdi altını çiziyorum. Türkiye yüz yılı projeksiyonuyla 2053 vizyonumuzu konuşuyoruz. Ayın 28'inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu'nda Türkiye yüzyılını tüm dünya ile paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz. Üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla bunu hayata geçiriyoruz. Onun için 5 tane başlığımız var. Nedir bunlar; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme. Ve büyüyen bir Türkiye var."
'SIKIYORSA REFARANDUMA GÖTÜRELİM'Türkiye'nin büyüdüğünü ancak madalyonun bir de diğer yüzü olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir yüzü bu olan madalyonun diğer yüzünde ise pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı milletimizin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Bu tartışma vesilesiyle milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başörtülü diye sınıflamadık. Ayırmadık. Ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Bay Kemal senin yanındakiler ne yaptılar? Üniversitelerimizde ikna odaları kurdular. Ve bu ikna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini maalesef başlarından çekerek aldılar. O ikna odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde onlar imam hatip okuluna girme noktasında sıkıntıya maalesef düçar oldular ve ben kızlarımdan bir tanesini aldım müdürü arkadaşım olan imam hatip okuluna gönderdik. İstanbul'dan bir başka şehre. Niye? Çünkü zulmediyorlar. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz, bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz. Ama artık bunları yapamıyorsunuz. Şu anda devletin tüm kurumlarında başı açık, başı örtülü böyle bir ayrım var mı? Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da var, başörtülüsü de var. Bütün bunlarla beraber okullarımızda böyle bir sıkıntı var mı? Başörtülüsü de başı açığı da kardeş kardeş üniversitelerimizde, ortaöğretimde her yerde okuyabiliyor. Bu barışın, bu özgürlüğün, bu kardeşliğin simgesidir. İşte bunu biz başardık. Bay Kemal senin böyle bir derdin yok. Bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerini tamamen rahatlatmak için bu konuyu anayasa güvencesi altına almayı teklif ettim. Bakalım gelebilecek mi göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık. Bu anayasa değişikliğini meclise göndereceğiz. Gelir veya gelmez. Maksat tüm milletimiz bunu görsün, bunu tanısın. Yandaşlarını da tanısın. Altılı masayı da tanısın. Hayati bir diğer konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailenin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu meclise geldiğinde kim nasıl bir tavır içine girecek? Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni sivil özgürlükçü özellikle böyle bir anayasaya kavuşturma mücadelemizi inşallah seçimden sonra da zaten sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk defa bugün Malatya'da açıklıyorum. Şunu da yapabiliriz. Nedir o? Hadi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim. Kararı millet versin. Türkiye yüz yılı artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkartacak milletimizin refahını en üst seviyeye yükseltecek, 2053 vizyonumuzu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamakta kararlıyız."
'MUHALEFET, CESARET İŞİDİR'Türkiye'yi her alanda değiştirdiklerini ancak iki konuda mesafe alamadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biliyorsunuz demokraside iktidar kadar muhalefet de önemlidir. Ülkemizdeki muhalefet zihniyeti ve üslubuyla eski Türkiye'de takıldı kaldı. Bir türlü bugüne 2023 arifesindeki Türkiye'ye gelemeyen muhalefetin içinde bulunduğu durumdan samimi olarak üzüntü duyuyorum. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde baktık bunlar kendi başlarına aday çıkartamayacak, bari biz önlerini açalım dedik. Karşımızdaki en büyük muhalefet partisinin başındaki kişiye 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 'hodri meydan' dedik. Biz bu zata 'seçimde karşımıza çık' dedik. O ne anlamış biliyor musunuz? Sanki ben ona 'televizyona çık' demişim. Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Tabii biz meselenin aslını biliyoruz. Siyaset iddia işidir, yürek işidir, vizyon işidir, hepsinden önemlisi cesaret işidir" diye konuştu.
Yeni yıl ile birlikte faiz ve enflasyonu indirmeye devam edeceklerini de anlatan Erdoğan, "Yılbaşından itibaren enflasyonu, faizi düşürmeye devam edeceğiz. Faizi devamlı indiriyor muyuz? Şimdi inşallah tek haneli rakama da faiz inecek. Ve faiz zulmünden yatırımcılarımızı kurtaracağız, vatandaşımızı kurtaracağız. Geçmişte bunu biz yaptık mı? Yaptık ve 4,6'ya kadar biz faizi düşürdük. Ve enflasyon da o zaman nereye düşmüştü; 5,6'ya. Her kesimden insanımızın gelir seviyesini yükselteceğiz. Bakalım o zaman ne diyecekler? Tabii bunların ne hayat pahalılığının önüne geçecek ne enflasyonu düşürecek, ne istihdamı koruyacak, ne üretimi sürdürecek herhangi bir projelerinin, programlarının olmadığını söylemeye bile gerek duymuyoruz" dedi.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde alanı dolduranlardan önümüzdeki yıl yapılacak olan
seçimler için kendilerine destek olmayı sürdürmelerini istedi.