12.12.2020 - 21:12 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa-Akhisar Çevre Yolu Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
İstanbul-İzmir Devlet Yolu güzergahı üzerinde yer alması dolayısıyla Akhisar şehir merkezinde büyük bir trafik yükü oluştuğunu belirten Erdoğan, inşa edilen 13 kilometreyi aşkın uzunluğa sahip çevre yoluyla ilçenin bu yükten kurtulduğunu söyledi.
Söz konusu yolun transit trafiğin de kesintisiz bir şekilde akmasını sağlayacağını dile getiren Erdoğan, "Daha önce tamamlanan kısımları peyderpey açılan çevre yolumuzun son 4,3 kilometrelik kısmıyla birlikte tamamını bugün resmen hizmete alıyoruz. Bu yol sayesinde araçların şehir geçişi süresi yarı yarıya azalırken, yılda vakitten 56 milyon lira ve akaryakıttan 6 milyon lira tasarruf edilmiş olacak." diye konuştu
Ulaşım projelerini bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının ve hedeflerine doğru yürümesinin temel altyapısı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 18 yılda diğer alanlarla birlikte ulaşımda da yatırım seferberliği başlattıklarına işaret etti.
Erdoğan, "Ülkemizdeki bölünmüş yol uzunluğunu, 81 vilayetinin tamamını kuşatacak şekilde 27 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Bu yolların üzerine uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünel inşa ettik. Araç sayımız arttığı halde bu altyapı sayesinde hem ulaşım kolaylaştı, hem kazalar azaldı, hem konfor yükseldi." ifadesini kullandı.
Aynı dönemde 11 bin 600 kilometre demiryolunu adeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hızlı tren hatlarımızı giderek yaygınlaştırıyoruz. Havalimanlarımızın sayısını 56'a çıkardık. Yaşadığımız her hadise ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemimizin milletimiz için önemini hep birlikte gördük. İhracatımız attıkça Organize Sanayi Bölgelerimizin, üretim tesislerimizin, lojistik altyapımızın ehemmiyeti ortaya çıktı. Eğitimden sağlığa, enerjiden spora kadar her alanda benzer bir tablo ortaya koymak mümkündür.
Bizim için en büyük sevinç ve gurur kaynağı işte bugün burada olduğu gibi milletimize hizmet edecek eserlerin, yatırımların açılışlarını yapmaktır. Hazreti Mevlana ne güzel söylemiş, 'Kamil odur ki, koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Biz de bu dünyada eser bırakmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Eseri olmayanların da günlerini, yıllarını, ömürlerini nasıl boş laflarla, yalan yanlış konuşmalarla, iftira ile ifrat ve tefritle geçirdiklerini sizler de görüyorsunuz. Hep söylediğim gibi bizim siyasetimiz ülkeye ve millete eser kazandırma siyasetidir, hizmet etme siyasetidir. Bunun dışında her şeyin sabun köpüğü gibi bir süre sonra sönüp gideceğini biliyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle son nefesimize kadar da ülkemize ve milletimize hizmet aşkıyla mücadeleye devam edeceğiz."
Kaza riskinin adeta sıfırlandığı yollarla aynı zamanda şehirlerin de güzelleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de her rekabeti, her kavgayı, her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmenin mümkün olduğunu ancak yatırım düşmanlığına anlam vermenin mümkün olmadığını vurguladı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizi bugün en çok uğraştıran hususlardan biri Türkiye'ye yatırım gelmesini engellemek için ülkesini yurt dışında kötüleyen anlayışla mücadele etmektir. Aynı anlayış Türkiye'ye gelen yatırımcıyı kaçırmak için her türlü yalanı, iftirayı ardı ardına sıralamaktan çekinmiyor.
Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. Bunun adı da sadece malum ana muhalefet CHP'dir, yeter ki yatırımcı Türkiye'ye gelmesin. Ya yatırımın rengi olur mu, yatırımın ırkı, dili, dini olur mu? Yatırım Avrupa'dan geldiği zaman güzel ama yatırım Katar'dan geldiği zaman kötü ve ona bir de tabii kılıf giydirmek. Bunun markası kim? CHP. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Milletin gönlünü kazanarak alamadıkları desteği ülkenin çöküşünü sağlayarak elde etme hesabı içerisindeki bu anlayış giderek pervasızlaşıyor.
Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar bunu 'ülkenin ve milletin çıkarlarını korumak' kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar. Halbuki uluslararası yatırımların bir ülkenin gelişmesindeki, kalkınmasındaki önemi tartışılmazdır. Bugün dünyanın 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerinin hemen hepsi aynı zamanda en çok uluslararası yatırımı çekmeyi başarmış ülkelerdir. Çünkü hiçbir ülke sadece kendi geliri ve kaynaklarıyla büyük bir kalkınma hamlesini hayata geçiremez. Türkiye'de de durum farklı değildir."
"ÜLKEMİZİ HEDEFLERİNDEN KOPARMAYI BAŞARAMADILAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de son 18 yılda cari fiyatlarla yaklaşık 508 milyar dolar kamu yatırımı gerçekleştirildiğini, buna karşılık aynı dönemde Türkiye'ye gelen uluslararası yatırım miktarının 220 milyar olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin yaptığı yatırımın neredeyse yarısı kadar uluslararası yatırım çektiğini belirten Erdoğan, "Tabii bu yeterli bir rakam değildir. Keşke bu rakam 2 kat, 3 kat, 10 kat fazla olsaydı. Çünkü uluslararası yatırımcının getirdiği her kuruş sizin kalkınma hedeflerine yapılmış ilave bir katkıdır. Diyelim ki bu yatırımlarla yeni fabrikalar kuruldu veya mevcut tesisler satın alındı, üretim ve ihracat yapıldı. Hiç kimse bu yatırımları sırtına yükleyip başka bir yere götürecek değildir. Yatırımcı sadece karına bakar. İşi bittiğinde de o yatırımı bir başka yatırımcıya devredip gider. Türkiye'yi işte bu imkandan mahrum bırakmak istiyorlar." diye konuştu.
"Ülkemizin son 7 yılda uğradığı her saldırıya, ekonomimize yönelik tuzaklar da eşlik etmiştir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Buna rağmen ülkemizi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Elbette sıkıntı çektik, çekiyoruz. Elbette kayıplarımız oldu, oluyor ama hamdolsun hala istiklalimizi ve istikbalimizi koruyacak güce, dirayete, kararlılığa sahibiz. Biz sağlam durdukça birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça Allah'ın izniyle bu ülkeye kimse diz çöktüremez. Ülkemize dışardan düşmanlık edenler de içerden onların kılıcını çalanlar da hüsrana uğramaya mahkumdur. Bu mücadelede en büyük güç ve destek kaynağımız, bizatihi milletimdir. Çünkü bu millet, hayatları boyunca bu ülkenin ve milletin hayrına yaptıkları tek bir somut hizmetleri bulunmayanlara itibar etmez. Bu millet, bugüne kadar tuğla üstüne tuğla koydukları vaki olmayanları dikkate almaz. Bu millet, siyaset yaptıkları süre boyunca tek bir insanın dahi hayatına dokunmayanları hak ettiği sona maruz bırakır. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dışarıda ve içeride Türkiye'nin pes etmesini bekleyenleri hep beraber bir kez daha hüsrana uğratacağız. Ülkemizi daha büyük projelerle daha büyük eserlerle daha büyük yatırımlarla buluşturmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Yurt dışından ve içinden önümüze çıkan hiçbir engel bizi yolumuzdan döndüremeyecektir."
"AVRUPA BİRLİĞİ İÇİNE ÇEKİLDİĞİ CENDEREDEN KURTULMALIDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususun altını çizmek istediğini ifade ederek, "Avrupa Birliği'yle olan ilişkimizde her zaman iyi niyetli ve diyalogla çözüm bulma yönünde yoğun çabalar sarf etmemize rağmen gösterdikleri tutumu doğru bulmuyoruz. Köklü Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır. Avrupa Birliği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rumları tarafından kasıtlı olarak içine çekildiği cendereden bir an önce kurtulmalıdır. Türkiye'yi dışlayarak, Türkiye'yi ötekileştirerek, haklı davasından dolayı Türkiye'yi cezalandırmaya çalışarak hiçbir yere varılamaz. Her ne karar alınırsa alınsın Türkiye, küresel ölçekte dünya barış ve huzuruna katkı sağlamaya devam edecektir." dedi.
Son 18 yıldır olduğu gibi Türkiye'nin demokratik standartlarını, çok daha ileri götürmeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Hukuk ve ekonomi alanındaki reform hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Yatırım ortamının daha da iyileştirileceği, öngörülebilirliğin artırılacağı, yatırımcıların tereddütlerinin giderileceği bir iklim oluşturacağız. Biz, kendimize inanıyoruz, milletimize inanıyoruz. Potansiyelimize güvenerek alınan yanlı, kararlı ve taraflı kararlara takılıp kalmadan hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Açılışı yapılan yolun şehre ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, yolun yapımında emeği geçen bakanlığı, genel müdürlüğü, yüklenici firmayı, mühendisinden mimarına ve işçisine kadar herkesi tebrik etti.
Erdoğan, tören alanında açılış kurdelesini kesen yetkililerden, günün anısında kurdele ve makasların kendilerinde kalmasını istedi.
GAZİANTEP'TE TARİHİ AÇILIŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Düzbağ İçme Suyu İsale Hattı ve Doğanpınar Barajı Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Açılışı yapılan isale hattı ve barajın bölgeye ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, koronavirüs salgınının dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkilediği bir dönemde ne sağlık ne de yatırımlardan taviz verdiklerini söyledi.
Erdoğan, hayata geçirilen tedbirlerle salgının artış hızının kesildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"İnşallah vaka ve ağır hasta sayılarının hedeflediğimiz seviyelerin altına düşmesiyle sınırlamaları peyderpey kaldırmaya başlayacağız. Bunun için 83 milyon hep birlikte TMM diye kısalttığımız temizlik, maske ve mesafe kurallarına sıkı bir şekilde uyulması gerekiyor. Milletimizin hiçbir ferdini salgın döneminde sahipsiz bırakmadık. Üretimi ve istihdamı sürdürmek için gereken her türlü tedbiri aldık, her desteği sağladık. Sosyal koruma kalkanı kapsamında kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği ve hane bazlı sosyal destek programı başlığı altında 45 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak milletimizin emrine sunduk. Böylece hiçbir vatandaşımızın işsiz ve aşsız kalmamasını temin etmeye çalıştık."
"KİRALARDA DÜZENLEMELERE GİDİYORUZ"
Çiftçiye ve esnafı asla unutmadıklarını belirten Erdoğan, "Kiralarda vesaire düzenlemelere gidiyoruz. Onları da kısa zamanda büyük ihtimalle kabine toplantımızın ardından açıklayacağız." dedi.
Sanayicinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin, esnafın finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik pek çok destek programını hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, şunları ifade etti:
"Gelişmiş ülkelerin dahi başa çıkmakta zorlandığı böylesine kapsamlı bir sağlık ve ekonomi krizini hamdolsun herhangi bir yıkıma veya kitlesel sefalete meydan vermeden bugüne kadar getirdik. Aşı çalışmalarında gelinen seviye itibarıyla inşallah önümüzdeki döneme çok daha umutla bakıyoruz. Yerli aşımızın devreye gireceği tarihe kadar ihtiyacımız olan aşıların bağlantılarını büyük ölçüde tamamladık. Önümüzdeki bahar aylarından itibaren her şeyi salgın gerçeği çerçevesinde olabilecek en iyi seviyeye getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz."
Erdoğan, çıkış yolunun yatırım, üretim ve istihdam olduğu inancıyla ülkeyi yeniden cazibe merkezi yapacak reformların hazırlıkları içinde olduklarını dile getirerek, "Hukuki ve idari reformlarla ülkemizi yeniden yapılanan küresel, siyasi ve ekonomik düzende ilk 10'a sokmayı hedefliyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkarak ülkemize yönelik tüm iç ve dış tehditleri boşa çıkartarak, demokrasimizi ve ekonomimizi güçlendirerek inşallah hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız." dedi.
"SU TASARRUFUNA ÖNEM VERMEMİZ GEREKİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, suyun hayat olduğunu belirterek, ülkenin zengin su kaynaklarına sahip olmadığı için mevcut imkanların en verimli şekilde kullanılmasının şart olduğunu vurguladı.
Oldukça kurak bir yıl geçirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yağış oranlarının neredeyse yarı yarıya azaldığı şu dönemde hep birlikte su tasarrufuna önem vermemiz gerekiyor. Salgın tehdidi sebebiyle temizlik amaçlı su kullanımında ciddi artış yaşandı. Kurumlar ve vatandaşlar olarak el ele vererek hem etkili hem tasarruflu bir su yönetimine ihtiyacımız bulunuyor. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi su kaynaklarının değerlendirilmesi hususunda da böyle sıkıntılı dönemleri düşünerek çok ciddi yatırımlar yaptık. Son 18 yılda inşa ettiğimiz 585 baraj, 584 hidroelektrik santrali, 385 gölet, 1382 sulama tesisi, 247 içme suyu tesisi, 5 bine yakın taşkın koruma tesisiyle bu alanda adeta destan yazdık. Elimizdeki imkanları küçük tedbirlerle destekleyerek barajlarımız yeniden suyla dolana kadar dikkatli hareket etmeliyiz."
Erdoğan, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün tüm mensuplarına, ülkeye bu değerlerin kazandırılmasındaki emekleri ve gayretleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Düzbağ İçme Suyu İsale Hattı ve Doğanpınar Barajı Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
İshale hattının açılışını yaptıkları Gaziantep'in 2050 yılına kadar olan su ihtiyacını karşılayacak Düzbağ içme suyu projesinin ülkenin ikinci büyük içme suyu projesi olduğunu dile getiren Erdoğan, projesi Gaziantep Büyükşehir Belediyesine, inşası Devlet Su İşlerine ait olan eserin, Fırat'ın kollarından biri olan Göksu Çayı'nın suyunu Gaziantep'e naklettiğini ifade etti.
Erdoğan, suyun doğal eğimle temini sayesinde tek kuruş enerji masrafı yapılmadan şu ana kadar şehre 110 milyon metreküp su sağlandığını dile getirdi.
Böylece belediyenin vatandaşlara kaliteli ve ucuz içme suyu hizmeti verme imkanına kavuştuğunu vurgulayan Erdoğan, "Nitekim belediyemiz içme suyunda yüzde 27 indirim yaparak bu avantajı halkımıza hemen yansıtmıştır. Hizmete açtığımız ilk etap, yıllık 100 milyon metreküpe yakın suyu aktarma kapasitesine sahiptir. Barajı ve arıtma tesisiyle diğer etap da devreye girdiğinde bu rakam, 174 milyon metreküpe çıkacaktır." diye konuştu.
Barajın, 153 milyon metreküp su depolama kapasitesiyle 80 bin dekar alanı sulayacak, bereket kaynağı bir proje olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşası 7 yıldır süren ve yüksekliği 55,5 metreyi bulan, maliyeti 660 milyon lira olan bu baraj, sulama kanalları tamamlandığında ülkemize yılda 51 milyon lira katkı ve 28 bin kişiye de ilave istihdam sağlayacaktır. Halen Kayacık Barajı ve sulamasıyla 120 bin hektarı sulanan topraklarımıza, Doğanpınar Barajı ve sulamasıyla 80 bin dekar daha ilave ederek Gaziantep ve Kilis arasındaki bölgeyi ülkemizin en önemli tarım üretim merkezlerinden biri haline dönüştürüyoruz. İlk etapta 18 bin hektarlık kısmı önümüzdeki sulama mevsimine yetiştirecek, kalanları da peyderpey tamamlayacağız."
"ŞEHRİMİZ BÖLGE DIŞ TİCARETİNİN NEREDEYSE TAMAMINI DA GERÇEKLEŞTİRİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'teki tek baraj ve gölet yatırımlarının bunlardan ibaret olmadığını aktararak, bugüne kadar tamamlananları bir kenara bırakarak, hala proje inşa safhasında olan çok sayıda yatırımları olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Mesela 600 bin dekar araziyi sulayacak Çetintepe Barajı'nda yüzde 75 fiziki gerçekleşme sağlandı. Kayacık ve Kılavuzlu barajlarının sulama projeleri etap etap sürüyor. Yesemek ve Burç Çamlık göletlerinin inşaatları devam ediyor. Nizip ve Karkamış'ta 35 bin dekar alanı sulayacak şebekesi de hazır olan Nizip Pompaj Sulaması Derz Dolgu ve Koruma Tedbirleri işinin ihalesi yapıldı. Görüldüğü gibi ülkemizin diğer 80 vilayetiyle birlikte Gaziantep'imizin de, içme suyundan sulama suyuna kadar Rabbimizin bize verdiği lütuflardan en güzel şekilde istifade etmesi için var gücümüzle çalışıyoruz." diye konuştu.
Gaziantep'in tarihi ve kültürel zenginlikleri, sanayisi, tarımı, ticareti, yetişmiş insan kaynağı, azmi ve çalışkanlığıyla sadece ülkede değil, dünyada gittikleri her yerde örnek gösterdikleri bir şehir olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgemizdeki sanayinin üçte ikisine sahip olan şehrimiz, yine bölge dış ticaretinin neredeyse tamamını da gerçekleştiriyor. Sayısı 6'ya ulaşan organize sanayi bölgesindeki bin firmasıyla 10 ayrı küçük sanayi sitesindeki 10 bin esnafıyla Gaziantep adeta yaşayan bir fabrika gibi çalışıyor. Tabii bu dinamizmin beraberinde getirdiği çeşitli sıkıntılar var. Mesela şehre günde yaklaşık 15 bin ağır vasıta giriş-çıkışı oluyor. Bunun için hem şehirler arası ulaşımda hem şehir içi ulaşımda güçlü bir altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Sanayi bölgesiyle entegre bir depolama alanı, ağır vasıta trafiğinin şehir üzerindeki yükünü azaltacaktır.
Halen ön hazırlıkları yürütülen 500 hektarlık bir alanda kurulacak Lojistik Köy Projesi ile Gaziantep'e Mersin ve İskenderun limanlarıyla irtibatlı bir kuru liman kazandıracağız. Organize sanayi bağlantı yollarının süratle inşası da üretim tesislerine hammadde gelişini ve ürün çıkışını kolaylaştıracaktır. Havalimanımıza yeni ve modern bir terminal binasıyla otopark kazandırıyoruz. İnşası süren bu projenin de bir an önce tamamlanması gerekiyor. Şehir merkeziyle sanayi bölgelerini birbirine bağlayacak Banliyo Hattı Projesi Gaziray, trafiği önemli ölçüde rahatlatacaktır. İnşası süren projenin 16 istasyonundan 12'si tamamlanmıştır. İnşallah kalan kısmı da hızla bitirip, bu önemli projeyi en kısa sürede Gazianteplilerin hizmetine sunacağız."
Erdoğan, hızlı tren hattının Bahçe-Nurdağı kısmında yüzde 25'lik, Nurdağı-Başpınar kısmında yüzde 50'lik ilerleme sağlandığını aktararak, şehri dört bir yana bağlayan bölünmüş yol çalışmalarının etap etap sürdüğünü, tamamlanan kısımların hizmete açıldığını ifade etti.
"ŞEHİR HASTANESİNİN BİR AN ÖNCE TAMAMLANMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aşağı Fırat havzasındaki arabalı feribotların yeterince verimli kullanılamadığının anlaşıldığını ifade etti. Bu feribotların, turizm hareketi giderek artan bölgedeki barajlarda kullanılmaya elverişli teknelerle takas yoluyla değiştirilmesi teklifinin hem maliyet hem etkinlik açısından dikkate alınabileceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gaziantep'e 1875 yataklı bir şehir hastanesi inşa ediyoruz. Hastanenin inşaatının biraz yavaş gittiğini görüyorum. Hem bölgenin potansiyeli hem küresel sağlık krizlerinin ortaya çıkardığı ihtiyaçlar çerçevesinde şehir hastanemizin bir an önce tamamlanmasını sağlayacağız. Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla şehrimize dükkanları, camileri, okulları, sağlık ocaklarıyla yaklaşık 20 bin konut kazandırdık. Kuzey Şehir Projesi ile de adeta şehrimiz için yeni bir nefes kaynağı olacak 50 bin konutu daha Gaziantep'e inşa ediyoruz. Konutların inşasında yüzde 10'luk seviyeye gelinen bu projede, yol, kanalizasyon, yağmur suyu gibi altyapılar da büyük ölçüde tamamlanmıştır. Hasan Celal Güzel ve Yeşil Vadi Millet Bahçelerini şehrimizin hizmetine sunduk. Eski stadın yerine yapılan millet bahçesinin inşası da sürüyor. Ayrıca Nizip ve Oğuzeli'nde iki millet bahçesi için de hazırlık yapıyoruz. Sadece TOKİ'nin şehrimizde halen süren yatırımlarının tutarı 1 milyar lirayı aşıyor. Gaziantep'e 33 bin kişilik kapasitesiyle ülkemizin en güzel, en modern statlarından birini yaptık. Ayrıca mahallelerimize 31 ayrı salon kazandırarak, gençlerimizin spora erişimini kolaylaştırdık. Gaziantep'in potansiyelini geliştirecek her yatırımı Cumhurbaşkanı olarak bizzat desteklemekte kararlıyım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan isale hattı ve barajın şehre, ülkeye hayırlı olmasını diledi. Baraj ve sulama hattına ilişkin görüntülerin gösterilmesini isteyen Erdoğan, "Bir taraftan barajlar, bir taraftan malum dev isale hatları, bunları milletçe izleyelim. AK Parti iktidarı demek, hizmet iktidarı demektir. Şu anda Halep oradaysa arşın Gaziantep Düzbağ İçmesuyu İsale Hattı'nda ve Doğanpınar Barajı açılış töreninde. Gördüğünüz gibi. Bunlar laf ola beri gele değil, icraat. Bu vesileyle yüklenici firmalara da teşekkür ediyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ya Allah, Ya Bismillah" demesinin ardından tören alanındaki kurdeleler kesildi. Erdoğan, tören alanındakilerden kurdeleyi kestikten sonra makasları günün anısına saklamalarını istedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin törende kendilerine memba suyu kalitesindeki suyun ikram edileceğini söylemesi üzerine, Erdoğan, "Biliyorsunuz büyüklerimizin ifadesiyle bunlar abıhayattır. Yani hayat suyudur. Afiyet olsun." diyerek, ikram edilen suyun konulduğu maşrapaların da anı olarak saklanmasını istedi.