19.05.2021 - 22:51 | Son Güncellenme:
AA
Soylu, TRT Haber kanalında Türk Polis Teşkilatının ilk müzesinden yapılan canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin suç örgütleri ve mafyalarla mücadelesine ilişkin bilgi veren Soylu, "15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar toplam 41 operasyonda 30 ulusal çete çökertildi. Yani Türkiye'nin her tarafına yayılmış 30 ulusal çete çökertildi." diye konuştu.
Sadece geçen yıl 2 bin kişinin tutuklandığını aktaran Soylu, "Nefes aldırmıyoruz organize suç örgütlerine ve nefes aldırmayız." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, AK Parti'nin göreve geldiğinde başardığı ilk işin, Türkiye'yi mafya sisteminden temizlemek olduğunu belirtti.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in kim ya da kimler tarafından kullanıldığına ilişkin soru üzerine Soylu, "Çok basit, burada uluslararası bir operasyon var." dedi.
Soylu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı, devlete ihanet edenle bu devlete ve millete tabi olanı en iyi bilen anlayışa sahip olduğunu ifade ederek, "Alır, getirir ve adalete teslim eder, bu kadar açık. Bu bir operasyondur, bu operasyon devam ediyor. Süleyman Soylu gider Ahmet gelir hiç kimse merak etmesin millet bu koltuklarda oturanlara yanlış iş yaptırmaz." diye konuştu.
Soylu, Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in Birleşik Arap Emirlikleri'ne nasıl gittiğine ilişkin soru üzerine, "Ben dava dilekçelerinde de ifade ettim. Birtakım muamma işler var. Bunların hepsi... Savcı beni çağıracak değil mi?" yanıtını verdi.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'e yönelik operasyona ilişkin de Soylu, "Bu operasyonu yapan benim. Bir buçuk yıl duran bir operasyonu harekete geçiren benim. Bursa'daki operasyonun bizatihi yöneticisi benim. Orada köfteci Yusuf'a çökmeye çalışıyorlar, video kayıtları var. Bana, milletvekillerimize geliyorlar, ben de operasyonu başlatıyorum. 2-3 ay teknik dinlemeye alınıyor, sonra savcılık operasyonuna dönüyor, sonra operasyona dönüyor. Her şey var, videolar ve tehditler hepsi var. Şimdi bütün bunların içerisinde İzmir'de de var, İstanbul'da da var. İstanbul'un başlangıcını bilmiyorum ama bir şey söyleyeyim, İstanbul'u da aylar sonra operasyona döndüren benim." şeklinde konuştu.
Soylu, Peker'e yönelik İstanbul'da başlatılan savcılık soruşturmasına ilişkin, "Bundan 3-3,5 ay evvel İstanbul Emniyet Müdürü, 'böyle böyle bir savcıdan talep var, bu dosya burada duruyor, ne olacak' diye... Ne kadar duruyor? 1,5 yıldır duruyor. Hemen açın, başlatın hemen. Hemen açıldı ve başlatıldı. Bu herkes için geçerlidir. Burada şunu ifade etmek isterim, babamızın oğlu olsa kim olursa olsun bu ülkede mafya tipi örgütlenme yapıları üzerinden haksızlık yapana hayat hakkı tanımayız, bu kadar basit." değerlendirmesini yaptı.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'e verilen polis korumasına yönelik soruya karşılık Soylu, "Benden 1,5 yıl önce verilmiş, ben göreve gelmeden önce. Sonra da benim zamanımda da alındı, bu kadar net." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, gazeteciler Hadi ve Süleyman Özışık hakkında "hakaret", "iftira" ve "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım"dan suç duyurusunda bulunulmasının sorulması üzerine, "Bu iki arkadaş, yani kardeşini daha sonra tanıdım da Hadi Bey'i Günaydın gazetesindeki fotoğrafçılığından tanırım. Yani babama hürmet ederdi. Babam İstanbul'da siyasetçiydi. Şeyi de kabul etmem, 'Babasını 30 yıldır tanır' falan, babamın eteklerine kimse giremez, hiç kabul etmem yani. Hiç öyle bir şeyi kabul etmem reddederim." değerlendirmesinde bulundu.
Programda Peker'in evine yönelik gerçekleştirilen arama görüntülerini paylaşan Soylu, "Yok kızıma şöyle yaptılar, kızıma böyle yaptılar. Gösterin bakalım videoyu kızına ne yapılmış. Türk polisi ne yapacağını falan iyi bilir. Karısının iç çamaşırına sığınan acizler, edepsiz." diye konuştu.
Soylu, Peker'in Birleşik Arap Emirlikleri'nden iadesine ilişkin soru üzerine "Merak etmeyin." dedi.
Peker'e Türkiye'ye gelmesi çağrısında bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Soylu, "İş adamıysa, iş insanıysa evet." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu konuyu konuşup konuşmadığı sorulan Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuda görüşmedim. Bu konuyla Cumhurbaşkanımızı meşgul etmeyi de hicap ederim." dedi.
Thodex yöneticisi Fatih Özer soruşturmasına ilişkin soru üzerine Soylu, "Soruşturma esaslı yürüyor. Bizim kanaatimiz Arnavutluk'tadır. Tüm temaslarımız yürüyor Arnavutluk'ta. Arkadaşlarımız orada, diğer yanı ülkelerde. Başka bir ülkeye geçtiği noktasında herhangi bir bilgimiz yok. Nerede olduğunu da biliyoruz. Alacağız inşallah." değerlendirmesinde bulundu.
CİBALİ KARAKOLU DA MÜZE HALİNE GETİRİLECEK
Polis Müzesi'nin kurulmasına ilişkin çalışmalardan ve müzede sergilenen tarihi eserlerden bahseden Soylu, İstanbul'daki Cibali Karakolu'nun da müze haline getirileceğini söyledi.
Kovid-19 salgınıyla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, karşı karşıya kalınan bu süreci hiç kimsenin tahmin edemediğini ve bu süreçte atılan her bir adımın yeni olduğunu ifade etti.
Soylu, salgınla mücadelede herkesten samimiyet beklediklerini ve aşı olmayı teşvik etmek istediklerini belirtti.
"Toplu taşıma işini bu dönemde beceremedik"
Soylu, hedeflerinin mümkün olduğunca kısıtlamaları ortadan kaldırabilecek adımları atmak olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Toplu taşıma, problem. Biz onun için 65 yaşa 'toplu taşımaya binmeyin, istediğiniz gibi yürürsünüz, gençler toplu taşımaya binmeyin' dedik. 'Zaten toplu taşımaya zorunlu olarak binenler var, orayı sıkış sıkış bir hale getirmeyin' dedik. Özellikle büyük şehirlerde toplu taşımada bu dönemde çok sıkıntı çektiğimizi söyleyebilirim. Yani yönetemediğimiz alanlardan bir tanesidir toplu taşıma konusu. Mesela şehirler arası taşımacılığı yönetiyoruz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile aldığımız kararları uyguluyoruz ama şehir içi toplu taşımacılıkta yani özellikle büyükşehirlerde belediyelerle iş birliği yapamıyoruz maalesef. Toplu taşıma işini bu dönemde beceremedik. Böyle söyleyeyim. Hakikaten beceremedik, becerilebilirdi."
POLİSLERİN AŞILANMASINDA SON DURUM
Polislerin aşılanmasındaki son duruma ilişkin Soylu, birinci doz aşıların tamamlandığını, ikinci doz aşılarda ise önemli bir noktaya kadar gelindiğini ve aşılamaların devam ettiğini söyledi.
Soylu, bekçilerle ilgili tartışmalar hakkındaki soru üzerine, bekçilerin, polis ve jandarmayla birlikte asayişin sağlanmasına önemli katkılar sunduğunu ve Türkiye'de 2017'de günlük 278 hırsızlık olayı yaşanırken bugün bu sayının 134'e düştüğünü bildirdi.
İstanbul'un bekçi ihtiyacına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Soylu, İstanbul'a 720 bekçi daha vereceklerini kaydetti.
Beşiktaş'ın şampiyonluk kutlamalarında bazı taraftarlarla güvenlik güçleri arasında yaşanan arbede sırasında bekçilerin havaya ateş açması olayına değinen Soylu, şunları söyledi:
"Hayat, sosyal medyanın kadrajından görülmüyor. Uyarmış, havaya ateş açmışlar. Aynı zamanda yakıcı meşaleler kullanmışlar. Uyarmış, demiş ki 'Tamam yapın ama biraz mesafe ortaya koyun' Orada dövmüşler bekçiyi. Dövebilirler mi? Bir bekçi... Yani ne olacak? Orada insanca uyarıyor. Diğerleri de onu kurtarmak için havaya ateş açmış. Ne yapacaktı? Bekçinin dayak yemesini, kafasının gözünün kırılmasını mı bekleyecekti? Aksaray'da Yenikapı'da olan... Adam uyuşturucudan aranıyor, yakalanmış, celalleşiyor. Ters kelepçeyi vurmuş, 'Sen bana bunu nasıl yapıyorsun' diyor. Hapse gitti. Yani her meseleyi o kadar egzajere etmeye, abartmaya, kötülemeye çalışıyorlar ki... Biz hep kötüyüz ama sonuçlar öyle çıkmıyor."
Türkiye İstatistik Kurumunun kamu hizmetlerinden duyulan memnuniyet araştırmasında, asayiş hizmetlerinin yüzde 77,4 ile birinci sırada geldiğini anımsatan Soylu, yılda ortalama 500 polis memuru ile 250 jandarma ihraç ettiklerini belirterek, vatandaşa yönelik kendi görevini aşan hiçbir muameleye müsamaha göstermediklerini kaydetti.
"Akşener'in dediği yakışır mı?"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya benzetmesine ilişkin soru üzerine Soylu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Türkiye, simetrik ve asimetrik birçok saldırıyla karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz'u kim yaptı, biz mi yaptık? 15 Temmuz'un faili bugün nerede? Bugün Cumhurbaşkanımıza antisemitist diye saldıranlar, 15 Temmuz'un failini kendi ülkelerinde tutuyorlar. Ortakları da Birleşik Arap Emirlikleri. Biden, Amerika... 15 Temmuz'u biz yapmadık, onların talimatıyla oldu. Bunu hepimiz biliyoruz. Ben bu sözlerimden dolayı iki defa Amerika'dan kısıtlama almış bir insanım. Söylemeye devam ederim. Bir şey daha söyleyeyim, Amerikan büyükelçileriyle görüşmem. O hatayı bir kere yaptım. Randevu vermem. Bu ülkeye saygı duymaya başladıkları andan itibaren ancak veririm. Bu kadar basit, çok net. Sayın Cumhurbaşkanımız var, ne meseleleri varsa görebilirler. Bizim bu konudaki bütün vekaletimiz de her türlü teslimiyetimiz de Sayın Cumhurbaşkanımıza aittir."
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akşener'in dediği yakışır mı? Çocukları katleden, öldüren, savunmasız masum insanları ortadan kaldıran, dinimize tasallut eden... Ne yapmış o insanlar yıllardan beri? Sayın Cumhurbaşkanımız ne yapmış? Kaç kişi almış getirmiş de Türkiye'de bakmış? Milyonlarca insana ev sahipliği yapıyoruz. Ne yaptın bu ülkeye de ne ortaya koydunuz da siz Tayyip Erdoğan'ı Netanyahu ile aynı kareye koyuyorsunuz? Gündem değiştirmek için mi? Elinize verilen sipariş mi? Sipariş siyasetinin sona ermesi gerek, Türkiye'de bitmesi gerekir. Niye yükselemiyorlar biliyor musun? Bana sorsanıza, niye sormuyorsunuz CHP'nin oyu kaç diye. Bizi uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlayan Kılıçdaroğlu, sen bir CHP'nin oyuna bak bakalım kaç. Haydi sorsun Kılıçdaroğlu, CHP'liler haydi sorun partinizin oyunu? 20,5-21. Tam 1 yıldır bu bantta gidiyor. 19,5'i de gördük ama telaş var, acele ediyorlar."
"15 Temmuz'da başaramadıklarını başarmak istiyorlar"
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in, "CHP ya da Millet İttifakı iktidarında HDP'ye bakanlık verilebileceği" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Soylu, bu konuyla ilgili fikri değil, bilgisi olduğunu söyledi.
Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Mesele sadece bakanlık değil, başka işler de var. İki bakanlık yaklaşık 6-7 aydır pişiyor. Size gösterince tarihini de göreceksiniz zaten. Biri başkan yardımcılığı direkt Kandil ve buradaki iş tutanlarıyla. Öteki de Kültür ve Turizm Bakanlığı. Diyorlar ki 'Bize ilk etapta İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi bakanlıkları vermezler.' Göreceksiniz zaten kim konuşmuş, ne konuşmuş, nasıl konuşmuş, talep nereden gelmiş, teklif nereden gelmiş. Bu dillendirilen talebin altlığını oluşturmuşlar ve bitmiyor. 'Yok' derlerse can yakarım. Sonra yetmedi diyor ki 'valiler ve kaymakamlar' diyor. 'Aman iyi çalışın onlara yönelik de hükümeti şekillendirmeliyiz, bürokraside adamlar oluşturmalıyız' diyor. 'Her bakanlıkta bakan yardımcımız olması lazım' diyor. Bunu Kandil ve Kandil'in buradaki uzantıları söylüyor. Hangi oyunu oynayacaklarını belirlemişler. Bir sistematik yürüyor Türkiye'nin üzerine ve 15 Temmuz'da başaramadıklarını başarmak istiyorlar."
"Dünya tarihinin uyuşturucuyla mücadele eden bir numaralı ülkesi Türkiye'dir"
İçişleri Bakanı Soylu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınırlarının dışına çıkarak asimetrik ve simetrik bütün hamleleri gerçekleştirdiğini, buradan elde edilen güçle, Karabağ'dan Libya'ya kadar hat kurulduğunu belirterek, "İç güvenlikte ne yaptık? Bugün Türkiye'de kalan terörist sayısı 260. Bugün 4 daha gitti şimdi Şırnak'ta Beytüşşebap'ta." dedi.
5 yıl önce Türkiye'de her gün bir patlama olduğunu, şimdi ülkenin topyekun bir mücadele içerisinde bütün kapasitesini genişlettiğini vurgulayan Soylu, "Bunu çekemiyorlar, tehlikeli buluyorlar. Netanyahu ile Sayın Cumhurbaşkanımızın benzetilmesinin altında tamamen bu vardır. Bütün güçlerini bir araya getirip, acaba biz bunları nasıl ekarte ederiz... Rahmetli Özal'a, Menderes'e, Demirel'e, Türkeş'e her birine söylediklerini teker teker geçmiş tarihimiz içerisinde yaşadık, biliyoruz. Türkiye bambaşka bir ivme yakaladı. Tam da bu ivmeyi ortadan kaldırmaya yönelik saldırılar devam etmektedir." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında dile getirdiği "Türkiye'nin uyuşturucu ve insan kaçakçılığı merkezi haline geldiği" iddiasının sorulması üzerine Soylu, Türkiye'nin, tarihinin en büyük uyuşturucuyla mücadelesini yaptığını, bu mücadelede Avrupa'nın Türkiye'yi her raporunda tebrik ettiğini belirtti.
Türkiye'nin uyuşturucu için hem hedef hem de transit ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, "Afganistan'dan üç eroin rotası vardır. Birisi kuzey rotası direkt Avrupa'ya gider. Birisi Balkan rotası biz o rota içindeyiz. Biri de aşağıdan Afrika üzerinden Akdeniz'den güney rotası. Biz bu üç rotadan birisinde olmamıza rağmen Avrupa'nın yüzde 60, bazen 75 eroinini, Avrupa ile Türkiye'nin toplam eroinini biz yakalarız." dedi.
Sentetik uyuşturucu güzergahına ilişkin de bilgi veren Soylu, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 2002 yılında 6 buçuk ton esrar yakalanıyor idi. 2020 yılında 93 buçuk ton esrar yakalandı. Sayın Kılıçdaroğlu, bana ara sıra adam gönderir, sonra da el altından gazetelere başka işler yaptırmaya çalışır. Keşke bu işle ilgili de gönderseydi, ne dediğimi anladı onlar. Bu işle ilgili gönderseydi doğrusunu biz anlatabilme fırsatına sahip olsaydık. Türkiye'nin 2002'de yakaladığı eroin, 2 bin 657 kilo. Biz geçen yılı pandemide 13 buçuk tonda bitirdik ama bizim yakalamamız 2019'da 20 ton 165 bin. Biz neredeyiz, Avrupa Birliği'nin tamamı nerede? Türkiye'de 2002'de 8 kilogram kokain yakalandı. Bugün 1,8, 1,9, 2 şu anda yakaladığımız kokain. Geçen yıl yakaladığımız kokain 1961 kilogram. Yine bonzaiden, ekstaziye kadar esrar yakalamalarında 2002'ye göre yüzde 1140 artış yakalamışız. Şu anda cezaevinde 93 bin kişi var uyuşturucudan. Biz her hafta operasyon yapıyorduk. Ortalama 4 bin 500 kişi her hafta gözaltına alıyoruz. Dünya tarihinin uyuşturucu ile mücadele eden bir numaralı ülkesi Türkiye'dir. Türkiye'de rekorlar kırıldı bu dönem içerisinde. Toplam 1355 kilo yani bir buçuk tona yakın bonzai, geçen günlerde 270 kilo jandarma yakaladı."
"Bataklık Operasyonu'nun içerisinde FETÖ var"
Birlik Operasyonu'nda 4 ton 182 kilogram eroin ele geçirdiklerini, Hollanda'dan Almanya ve Avusturya'ya kadar birçok ülke ile ilgili esrar ve eroin operasyonu yapıldığını anımsatan Soylu, ülkenin her yerinde uyuşturucu operasyonu yürütüldüğünü, böyle bir tablonun dünyanın hiçbir yerinde olmadığını söyledi.
Soylu, "Biz bir işi yanlış yaptık. Cumhuriyet tarihinin en önemli işlerinden bir tanesidir ama yanlış yaptık, yapmamamız lazımdı. Adı 'Bataklık Operasyonu'. Cumhuriyet tarihinin ilk 'uyuşturucudan suç gelirleri' operasyonu. Esrar yakalamadık, suç geliri yakaladık. İşin başındayız şu anda. Soruşturma sürüyor. 2 milyarlık mal varlığı ve para, 17 şirkete kayyum ama bunu 10 ile çarpın. Turpun büyüğü heybede. Peki Bataklık Operasyonu'nda ne oldu? Bataklık Operasyonu'nda kim var? Bataklık Operasyonu'nda iki baron yakalandı. Kemal Bey der ya, 'Baronlar nerede? 92 bin adamı almışsınız'. Evet tabii, arzı da keserim, tepeyi de keserim." diye konuştu.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ile Çetin Gören'in yan yana çekilen fotoğraflarının ekrana yansıtılmasını isteyen Soylu, "Bataklık Operasyonu'nda, Çetin Gören, dünyanın en büyük baronlarından bir tanesi. Hollanda'dan çok adam yakalandı. Koruyucusu kim? Bu bir şey değil. Bataklık Operasyonu içerisinde FETÖ var ve ulaştık. Bataklık Operasyonu içerisinde biraz önce resmi çıkanlar da var. Çetin Gören'in kim olduğunu, nasıl büyük bir baron olduğunu anlatırsam aklı şaşar herkesin. Bunun Türkiye ile olan ilgisi, meselenin çok az bir noktasıdır ama bunu biz yakaladık." dedi.
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında söylediği Kolombiya'dan Türkiye'ye gelen gemiye ilişkin Said Sefa ve yakalanan FETÖ firarisi Cevheri Güven'in sosyal medyadan geçen yıl ve bu yıl yaptığı paylaşımları okudu.
Bakan Soylu, "Bırakın bu ülkeye ihanet etmeyi, işimi yapamadığımı düşündüğüm an bir dakika koltukta kalan namussuzdur. Bu kadar basit. Bu ülke büyük bir ülke. İşimi yapamadım, bir saniye kalan namussuzdur." ifadelerini kullandı.
Kolombiya Operasyonu'na ilişkin bilgiler aktaran Soylu, "Bu operasyonu gerçekleştiren biz değil, Balkan grubu. Kılıçdaroğlu, 2020 tarihinde Balkanlar'da kimin olduğuna bir bakarsa veya o, arkadaşlarını göndersin biz ona gösterelim. FETÖ'cülerin, Amerika'dan desteklenenlerin, Birleşik Arap Emirlikleri'nin kucaklarına oturanların sözcülüğüne Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partiyi soyundurmasın. Bütün bunların yanı sıra Panama, o da yeni çıktı. O da tweet ile. Geleceği yer neresi, Mersin. Panama'daki malın ilk geleceği yer İtalya, konteynere yüklü. Konteyner inecek, 3 gün İtalya'da kalacak, 3 günden sonra gelecek ama öyle bir operasyon çekiliyor ki çekilen operasyonda, sanki Türkiye bu işleri koordine ediyormuş gibi değerlendiriliyor." diye konuştu.
Soylu, Hamburg'da 25 Şubat'ta 13 ton kokain, Belçika'da ise 6 ton kokainin yakalandığını anımsatarak, "Şimdi FETÖ'cülerin kayığına binen bir ana muhalefet genel başkanı olur mu, organize suç şebekelerinin emrinde bir ana muhalefet partisi genel başkanı olur mu?" dedi.
Bakan Soylu, bir başka soru üzerine "Birleşik Arap Emirlikleri 15 Temmuz'un Amerika ile beraber failidir, net. Biz bunu nasıl değerlendiriyoruz? İçişleri Bakanlığı olarak oradaki 15 Temmuz'un faillerinden biri olan Dağhan, kırmızı kategoride, bizim 15 Temmuz'un teröristlerinden biridir ama bu konuda uluslararası anlamda müracaatlarımız da söz konusu. Bizim için 10 milyon ödülle aranan kırmızı kategorideki terörist. Birleşik Arap Emirlikleri etrafımızdaki coğrafyada, biraz önce bahsettiğim ülkelerin en önemli operasyonel partneridir." değerlendirmesinde bulundu.