05.05.2022 - 15:10 | Son Güncellenme:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
1 Mayıs İşçi Bayramı olaysız bir şekilde kutlandı. Bayramda eksiksiz önlemler alındı. Hiç olay olmasın isteriz, hiç tartışma çıkmasın isteriz ama hayatın olağan akışının kendi getirdiği maalesef bir süreler var. Bizim görevimiz bunu düşük tutmak. Trafik kazasında aldığımız tedbirler çerçevesinde 230 bin emniyet ve jandarma ekiplerimiz hepimiz sokaklardaydık.
YÜZDE 61 AZALDI
2020 ve 2021 bayramları salgın dönemine geldi. Fazla yoğunluk yoktu. Bu bayramda daha çok yoğunluk ama trafik kazaları çok ciddi oranda azaldı. Ölümlü kazalar yüzde 61 azaldı. Kaza sayısından yüzde 37 azalma oldu. Türkiye'de 2010 yılında trafik kazalarında yüz binde 13,4 kişi ölüyordu. Şu anda yüz binde 6 oldu. Yarı yarıya düştü.
HIZ LİMİTİ ARTTIRILIYOR
İçişleri Bakanı'nın hız limitlerini yüzde 20 artırabilme imkanı var. Standardımız karayollarının standardıdır. 1 Temmuz itibari ile böyle bir çalışma yapıyoruz. Ulaştırma Bakanı ile de görüştük. Onlar da standartları ilgili yollarda karşılayabileceklerini söylediler. Hız limitlerini biraz daha artırıyoruz. 120 artı idari yaptırım sınırı var otoyol ve otobanlarda, 132 km şu anda. Bir Kuzey Marmara Otoyolu'nda çalışıyoruz, 1Temmuz'a yetiştirme gayreti içinde olacağız. 120 km'yi 140'a, idari yaptırım da 154 km olacak. 154 km hız yapabilecekler. Ama bu 154 km hız yapsınlar demek değildir. Kuzey Marmara Otobanı, İstanbul- İzmir ve Ankara - Niğde otoyolu. Bunların standartları bunu kaldırabilecek seviyede. Diğerlerinde de 10 km'yi kullanıyoruz bunların da ayrıca kendilerine ait 10 km opsiyonları var. Şanlıurfa'dan Edirne'ye kadar otoyolda kullanma imkanına sahip olacak. Karayolları bazı yerlerde işaretleme yapacak.
GÖÇÜN SEBEBİ BİZ MİYİZ?
Dünya tarihinin önemli göçlerinden birisini hep birlikte yaşıyoruz. Bu göçle ilgili biz ne yapıyoruz ve dünya ne yapıyor? Türkiye üzerinden oynanan oyunları hep birlikte konuşacağız. Yalan üzerinden Türkiye'yi başka bir tabloya getirmek istiyorlar. Afganistan'daki göçün sebebi biz miyiz? Suriye'deki savaşı biz mi başlattık? Irak'a girip biz burayı özgürleştireceğiz diyen ABD dediğini yaptı mı? Yoksa insanların orada yarınlarını mı aldı? Peki Yemen, Lübnan ya Orta Asya. Eğer iç savaş varsa eğer yoksulluk varsa, bir taraftan eğitim, suya gıdaya erişemiyorsa bu insanlar ne yapacaklar? İnsanları vekalet savaşının içerisine düşürmüşsünüz. Çekilmişsiniz, yetmemiş afyon tarlaları kurarak bunu dünyada satışa sunuyorsunuz. Bunu biz yapmadık, Batılılar yaptı. Bugün bu operasyonların içinde de onlar var.
İDLİB'DE KENDİME GELEMEDİM
Dışardan da uğraşılıyor ama içerden de büyük gayret sarf ediliyor. 2023'te seçim var. Siyasi partilerin ne yapması lazım. Bu durumu dejenere etmeleri lazım. 2019'da dejenere ettiler, belediyelerin bir kısmını kazandılar. Peki Göç konusunda ne yaptılar? 2023 seçimleri geldi. AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı zora düşürecek bir pozitif katkı ortaya koymayacak, 'Göndereceğiz insanlar ölürse ölsün' diyecek. Hadi Halep'e gönder de göreyim. Şu anda da Esad diyor ki 'Gelsin'... Kim gidiyor? Herkes canından korkuyor. Şu anda orada demokratik kıyım var. Biz neredeyiz? Nereye gönderecekler, hadi göndersinler. İnsanlar neden çadırda dursun, insanlar neden gıda paketlerine ihtiyaç duysunlar. Bundan 2.5 yıl önce İdlib'e gittiğimde orada kendime gelemedim. Hala kendime gelemedim. Yetim çocukları var oturduğunuz masalarda. Babaları yok, kiminin annesi yok. O insanlar çadırda, yokluk içinde yaşıyor.
PROVOKASYONLARIN SEBEBİ 2023 SEÇİMLERİ
Provokasyonların sebebi 2023 seçimleridir. Kim istila edecekmiş, bunu yapmak mümkün mü? Biz kime istila ettireceğiz bu memleketi. PYD yapmaya çalıştı yapamadı. Kılıçdaroğlu'nun arkadaşları yapmaya çalıştı, yapamadı. Belediye Başkanlarının terörist olarak işe aldıkları yapmaya çalıştı, yapamadı. Kime istila ettireceğiz bu memleketi. Kendi sınırlarımızda bunu yaptırmıyoruz.
BU İNSANLAR ORADAN KAÇMIŞLAR
Türkiye içerisinde etrafındaki coğrafyada Türkiye'ye gelebilecek misafirlerimize karşı algı oluşturup Türkiye'de bize saldırıyorlar ve turizmin önünü bir şekilde kesmek isteyenlere karşı bir anlayışı serbest bırakmamızı istiyorlar. Birincisi seçim, ikincisi üretim ekonomisi, üçüncüsü Ortadoğu'dan gelebilecek turistti, dördüncüsü ise güvenli bölgeler. Zeytin Dalı Harekat bölgesi, Fırat Kalkanı Harekat bölgesi, Barış Pınarı Harekatı Bölgesi, bölgede 8 bin kilometre karelik alanda şu anda güvenli alan oluşturmuşluğumuz söz konusu. Afrin'den çıkmamızı Kılıçdaroğlu istiyor. Çıkalım Afrin'den. Hataylılara, Anteplilere buradan söylüyorum, Osmaniye ve Kilislilere, Adıyamanlılara söylüyorum. Buradaki dağların adı Amanos Dağları'dır. Bir terörist ya var ya yok, arıyoruz onu da bulucağız. Geçen gün 2 kişiyi götürdük, kimseye bir şey söylemedik, açıklamadık. 2023 seçimini kırmızı Boğa görmüş gibi saldıranlara söylüyorum, güvenli bölge ile Türkiye ve buradan başka ülkelere geçebilecek kaçak göçmenlere yönelik orada kendilerine ait korunma bölgesi olarak değerlendiriyor Türkiye. Afrin'i bırakalım, Amanoslar'da nelerin olacağını hep birlikte seyredelim. Bu insanlar buraya çiftetelli oynamaya gelmiyor. Bu insanlar oradan kaçmışlar.
BOT HESAPLARIN ORGANİZASYONU
Biz Türk düşmanlığı yapıyormuşuz. Bunu kim söylüyor? Bunu her partiden kovulan isim söylüyor. Avrupa'da yükselen aşırı sağcı söylemleri burada yapmaya çalışıyor. Burası Müslüman bir ülke. Bizim inancımız ve geleneğimizde bu yok. Bizim İskandinav ülkesi olduğumuzu düşünenlere söylüyorum. İstanbul'daki ve diğer illerde çıkan yalan videolar ve bot hesapların organizasyonu anlatıyorum.
BÖYLE BİR RAKAM YOK
Bu dezenformasyonlardan bıktık. İstanbul'da toplam şu anda 500 bin kayıtlı Suriyeli var. İstanbul'da diğer rakam ikametli ve yabancı, yani bunda öğrenciler de var, yabancı firmalarda çalışanlar da var. Bunda mülteci olarak uluslararası korumada gelenler var. Böyle bir rakam yok. Valiliğin açıklamasında ikametliler de var. Özbekistanlı, Ukraynalı da, Alman da İrlandalı da var.
İkamet izniyle kalan yabancılar 1 milyon 417 bin. Uluslararası korumada 320 bin kişi var. Bunun 4 milyon 100 bini mülteci diyebileceğimiz yabancı var. Türkiye'de 3 milyon 760 binin üzerinde Suriyeli kesinlikle söz konusu değildir. 122 bin kişiyi pasife aldık, 2 yıldır pasifte. Onlara Türkiye'nin hiçbir yerinde rastlamadık. Biz son 5 yılda 323 bin kişiyi kendi ülkelerine deport ettik. Kaçak Türkiye'ye girmiş, bir kısmı sınırlardan giriyor ama Almanya'ya da Sırbistan'a da giriyor. Gönüllü geri gönderme 500 bin Suriye'ye gönderdik. 641 bin 487 kişi de denizlerden ve karadan Avrupa'ya geçti. Bunlar tespit ettiklerimiz, edemediklerimiz de var. Son 5 yılda 1.5 milyon kişi Türkiye'den ayrıldı.
SESSİZ İSTİLA EDEPSİZLİKTİR
Bu bir edepsizliktir. Bu film bir yalandır. Bunu ortaya koyup, toplumu tahrik etmek kin ve nefret oluşturmaya çalışan, direkt hükümeti hedef alan bir saldırıyla karşı karşıyayız. Bu hesapların yüzde 80'i bot hesaplar. Sokaktaki vatandaşı korkutmaya çalışan bir süreci dinamitlemeye çalışıyorlar. Ümit Özdağ'ın yaptığı Soros taktiğidir. Türkiye'de 4 milyon 100 bin sığınmacı var.
TÜRKİYE DİYE SERVİS ETTİLER
Burada meseleleri yalan üzerinden değerlendirip insanları birbirine kırdırmaya yönelik hayvandan aşağı pozisyon alınmaz ki. Ada vapuru görüntüsü, Ada vapurunda Afgan istilası diye lanse etmişler. İnsanlık sıfatından çıkmış olanlarla karşı karşıyayız. Lübnan'da çekilen görüntülerin Türkiye diye servis edilmesi... Böyle yüzlerce operasyon çocuklarının paylaşımı var. Sosyal medya üzerinden bunu sağlarsak Türkiye'yi karıştırırız gibi bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. Bu dünyanın öteki dünyası da var. Allah muhafaza biz de bu işlerle karşı karşıya kalabiliriz. Hepsi bir merkezden yönetiliyor. Batı eksenli AB, Amerika eksenine bakabilirsiniz. Büyükelçilikler içindeki operasyon çocuklarına bakabilirsiniz.
BRİKET EVLER BAĞIŞLARLA YAPILIYOR
Biz şu anda Afganistan'a, Lübnan'a Yemen'e, Filistin'e insani yardım yapıyoruz. Bu milletin yüce gönüllülüğüyle yapıyoruz. İdlib'de yapılan briket evlerin tamamı bağışlarla yapılıyor. İnsanlığı ezip geçmiyoruz. Yardımlaşma, dayanışma bizde. Avrupa bizi bundan uzaklaştırmaya çalışıyor. Uluslararası yardım kuruluşlarından karşılanacak masraflar. 1 milyon Suriyeliye briket ev hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımız bunun projesini kamuoyuyla paylaşacak.
REZİL OLACAKLAR
Önümüzdeki günlerde söyleyeceğim. Büyükelçiye giden birileri rezil-rüsva olacak. O büyükelçiyi de, ona gideni de, neler konuştuklarını da, öncesinde de neler konuşulduğunu açıklayacağım. Bu ülke bedava bir ülke değil. Belki Kılıçdaroğlu çıkar söyler, şu arkadaşımı gönderdim. Ama bunlarda böyle bir hassasiyet yok. Onlar İngiltere Büyükelçisi ile kalkan yerler. Burası birilerinin peşkeş çekeceği ülke değil.
İSTANBUL SIĞINMACILARA KAPALI
İstanbul'u sığınmacıya kapattık. İstanbul'a kesinlikle yeni sığınmacı almıyoruz. İstanbul'da sığınmacı diye bir şey söz konusu değil. Biz İstanbul'da sığınmacı alımını çoktan kapattık. Fatih ve Esenyurt'ta ikamet alamazlar. Biz bu politikadan sonuç alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Geri gönderiyoruz. Gönüllü geri dönüyor, deport ediyoruz. Şu ana kadar 2 milyon 600 bin insanın girişini engellemişiz. Ankara'da CHP Genel Merkezi'nin 14. katında oturmakla, tiyatro oynamakla olmuyor, sosyal medya fenomenleri ile bu işler olmuyor.