SiyasetSilah tutanlar hariç herkes muhatabımız

Silah tutanlar hariç herkes muhatabımız

06.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Yeni bir birlikte ve kardeşlik dönemini başlatacağız” diyen Davutoğlu, STK ve kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacağını, muhatabın ta kendisinin millet olacağını, elinde silah olanı ve zulmedenleri muhatap almayacaklarını söyledi

Silah tutanlar hariç herkes muhatabımız

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni kardeşlik sürecinde muhataplarının millet olduğunu belirterek, “Herkesi muhatap alacağız, ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız” dedi.

Haberin Devamı

Davutoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde ‘Kardeşlik Buluşmaları Mardin’ konferansında 10 maddelik “Terörle Mücadele Eylem Planı”nı açıkladı. Sivil toplum örgütleri, vatandaşlar ve akademisyenlerin katıldığı toplantıda konuşan Davutoğlu özetle şunları söyledi:


- BAKANLAR KURULU’NDA HAMDEDERİM: Bakanlar Kurulu toplantısını besmele ile açtığımda hep hamdederim. Sol tarafımda bir Kürt çocuğu Mehmet Şimşek oturur. Diğer tarafımda Numan Kurtulmuş. Diğer tarafta Balkanlardan gelen Mehmet Müezzinoğlu. Bu topraklarda Anadolu, Kafkas, Balkan çocukları birleşti. Sonra parçalayıcı kavimler tekrar geldi. Bağdat’ı aynen Haçlılar gibi tekrar yıktılar. Birleştirici bir ruh, Söğüt’ten Osmanlı tecelli etti. İstanbul’u Bağdat’la, İstanbul’u Kudüs’le buluşturan ve Mardin’i merkez kılan Sultan Selim Han’ın yanındaki İdris-i Bitlisi ve Fatih Paşa’ydı. Diyarbakır’da Fatih Paşa Camisi’ne saldıranlar bu kardeşliği hedef aldılar. Sonra bütün Karadeniz, Akdeniz, Hazar, Kuzey Afrika yaklaşık 400 yıl bir bütün olarak yaşadı, parçalayamadılar, bölemediler. Biz aynı birleştirici ruhla dimdik durduk.

Haberin Devamı


- YA KUT’ÜL AMMARE YA SYKES-PICOT: Tarihimizde Çanakkale Savaşı’nı, Sarıkamış’ı biliriz, Kut’ül Ammare’yi bilmeyiz. Bu savaşta Ortadoğu’nun tüm halkları Bağdat’a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı son büyük zaferi kazandılar. Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler hep beraber savaştılar. Ortadoğu’nun sömürgeci ve dış güçlere karşı verdiği son savaştı. Hala izlerini taşıdığımız, yükünü omuzlarımızda hissettiğimiz Sykes-Picot anlaşması. Ya Kut’ül Ammare kazanacak, ya Sykes-Picot kazanacak. 1918’de başka bir ruh harekete geçti. Bu Meclis’te herkes vardı. Sanki gizli bir el Sykes-Picot oldu ama, son kale lazım. O son kale İstiklal ordularıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünü açtı. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik kimlik üzerine kurulmadı. Bu zemin üzerine kurulan Türkiye ile tarihte son burç olarak yükselirken, parçalayıcı noktalar tekrar harekete geçti.

Haberin Devamı


- TEK TİPÇİLERDEN ÇOK ÇEKTİ: Bu birlikteliğe karşı tek parti ideolojisi bunlara savaş açarak, hikmetimize savaş açtı. Devleti yaşatan yegane gücün fiili güç olduğunu savunarak Dersim’i, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü bu ülkeye yaşattılar. Bu dikte edici ruhun karşısında yeni bir ruha ihtiyaç var. Dedelerimiz son kaleyi savunmak için savaştı, babalarımız inançlarını korumak için saklı gizli gittiği mekanlarda ibadet etti. Biz de bütün hayatımızı vakfettik. Tek tip ulusçu anlayış, aynı sonuçları doğurur. Tek parti anlayışı nasıl baskıcı bir çerçeve oluşturmuşsa, aynısı Ortadoğu’da gördük. Bu ret ve asimilasyona karşı çıktığını iddia eden örgütler çıktı. PKK ve arkasındaki zihniyet. Kürt ulusçuluğu adına harekete geçtiğini iddia eden örgüt de bu anlayışla harekete geçti, parçalayıcı, bölücü anlayış. Bütün Anadolu, Mezopotamya anlayışı bu tek tipçilerden çok çekti.


- BİR VATAN, BİR GELECEK, BİR KADER: 2001 Türkiyesi’ni hatırlayın. Bu toprakları şenlendirmeye çalıştık. Birçok üniversitemizde Kürtçe enstitüleri kuruldu. Türkçe ve Kürtçe güzel şeyler söyleniyorsa, aralarında bir fark yoktur. Biz dilleri aziz kılmaya geldik. Birleştirmek için her şeyi yaptık. Bu topraklar geri kalmış bölgeler deniliyordu. Her türlü yatırımı yaptık. Bizde ayrı ayrı özerk bölgeler yok, bir vatan, bir gelecek, bir kader var. Bu ülke parçalanırsa, bilin ki, Haçlıların, Moğolların, sömürgecilerin yapmak istediklerini yaparlar. Ama biz bunlara karşı bir yandan hizmetler, bir yandan demokratikleşmelerle her yeri aynı yapmaya çalıştık. Bizim aramıza girmesinler, bir herkesle anlaşır, herkesle konuşuruz. Bütün bu demokratikleşme faaliyetlerini yaparken, istismar eden bu terör örgütü en azından insafa gelir bir muhasebe yapar, birilerinin piyonu olmak yerine bu topraklarla bütünleşir. Demokratik açılım süreci, çözüm süreci hep aynı şeyi yapmaya çalıştık. Şu silahlar insin, kim ne istiyorsa söylesin, çocuklar dağa çıkmasın.”

Haberin Devamı

Sıkı güvenlik
Mardin’e önceki gece eşi Sare Davutoğlu ile birlikte gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, için geniş güvenlik önlemleri alındı. Artuklu Üniversitesi’ne açılan cadde ve sokaklarda özel harekat polisleri konuşlandırıldı. Davutoğlu’nun gelişi nedeniyle kentteki kaldırımlara daha önceden belediyeler tarafından konulan ayaklı çöp kovalarına herhangi bir patlayıcı madde konulma ihtimaline karşı valiliğin talimatıyla belediye ekipleri tarafından çöp poşetleri geçirildi ve polisler nöbet bekledi.
Yolda durup halkı selamladı
Davutoğlu, Yeşilli İlçesi’ne giderken, yol üzerindeki Kabala Mahallesi’nde vatandaşların sevgi gösterisi üzerinde aracından inerek kalabalığı selamladı. Davutoğlu, ’Kabala seninle gurur duyuyor’ sloganları üzerine vatandaşların ülke içine nifak sokmaya çalışanlara en güzel dersi seçimde verdiğini söyledi.
Kabala’nın, Mardin’in, Güneydoğu’nun ve Doğu’nun, bu ülkenin bir parçası olarak her zaman yükseleceğini ifade eden Davutoğlu, vatandaşların ’Kahrolsun PKK’ sloganları atması üzerine “Allah bütün nifak ekenleri kahretsin, Allah şehitlerimize rahmet eylesin. Allah şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmayı bize nasip etsin. Bilin ki şehitler ölmez” dedi. ’Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları üzerine de Davutoğlu, “Allah’ın izniyle şehitlerimiz hep bağrımızda olacak” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, geçtiği Yeşilli İlçesi’nin Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalığa yaptığı konuşmada da “Bugün Mardin’de eylem planımızı açıkladık. Biz buradayken bu ülkenin birliğine, dirliğine saldıranlara izin vermeyeceğiz. Kim terör konusunda mağdur olmuşsa onların hepsine şefkat elimizi uzatacağız. Suriye’deki ateşi bu ülkeye atmaya çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. Yeşilli küçük bir ilçe diyorlar, Yeşillilerin yürekleri dağ gibi büyük bir ilçeymiş. Şimdi zalim rejim ve onu destekleyen Rus uçakları Halep’i vuruyor, kardeşlerimizi vuruyor. Onlarla işbirliği yapan PKK’nın uzantısı PYD oradaki Kürt ve Araplara zulmediyor.’ diye konuştu. Davutoğlu daha sonra Mardin’in Midyat İlçesi’ne geçti.
Midyat’ta halka seslendi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin'in Midyat İlçesi'nde Ak Parti Mardin İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Başbakan Davutoğlu, toplantı öncesi salonun önünde bekleyen vatandaşlara parti otobüsü üzerinden seslendi.
İşte 10 maddelik eylem planı
Başbakan Davutoğlu, 10 maddelik Terörle Mücadele Eylem Planı’nı şöyle açıkladı:
1-Psikolojik unsur: Millet ile devlet arasındaki farklar kalkacak, birleştirici anlayışı yerleştireceğiz. İnsan odaklı devlet anlayışını yerleştireceğiz. Meşru güç kullanma yetkisi sadece halktan yetki alanlardadır. Biz hesap makamıyız. Her türlü hesabı vermeye hazırız.
2-Kamu düzeni inşası: Kamu düzenini kim tehdit ederse, ister DAEŞ örneği gibi, ister PKK gibi, ister DHKP-C olsun terör yapmak isteyen kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecek. Kamu hepimiziz. Herkesin eşit hakka sahip olduğu kamu düzeni. Burada kesinlikle teröristle, halk ayrılacak.
3-Kapsamlı demokratik reform süreci: Türkiye’nin bütün vesayet odaklarını değiştirelim. Çukur kazacağınıza Anayasa Komisyonu kurduk, oraya gelin. Ne istiyorsanız Ankara’da konuşacak zemin var. Cizre’de çukur, barikatların dibinde bir şey iddia edemezsiniz, gösteremezsiniz. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem.
4-Sosyal seferberlik: Terör saldırıları nedeniyle oluşan bütün yaraları saracağız. Biz ki diğer mazlum milletleri mağdur etmemişiz, Sur’dan, Cizre’den çıkan vatandaşlarımızı bunların eline bırakır mıyız? Aile Sosyal Destek Programı’nı bölgeden başlatıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bütün kardeşlerimize düzenli kira yardımı yapılacak. Öğrencilerimizi en iyi şartlarda eğitim yaptıracağız. Telafi eğitimi vereceğiz. Okullarımızı imar edeceğiz.
5-Ekonomik destek: 13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini tahkim edeceğiz. Bütün vatandaşlarımızın terörden kayıplarını telafi edeceğiz. Prim borçları ertelenecek. Esnaf ve sanatkarların kredi ödemeleri, çiftçilerimizin kredi ödemeleri ertelenecek. Kredi sağlanacak. İstihdam artışını sağlayacak hamle başlatılacak.
6-MekÂnın ihyası: Diyarbakır’ın tarihi dokusu gibi, bütün tarihi şehirlerimiz yeni bir yasal çerçeve ile şehir ihyası çabası içinde olacağız. Sur’u öyle bir inşa edeceğiz ki insanlık ihya olacak.
7-İletişim sistemi: Etkin bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan biten bilgiler aktarılacak.
8-Yasal ve idari düzenlemeler: Büyükşehir yasası istismar edildi. Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. Terörü teşvik eden kim olursa olsun kamu hizmetini aksatılmasına izin verilmeyecek.
9-İstişare meclisleri: Yeni bir birlikte ve kardeşlik dönemini başlatacağız. Muhatap milletin ta kendisidir. STK, kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız.
10-Komşu ülkelerle ortak ruh: Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatacağız. Kut’ül Ammare’de birlikteydik, önümüzdeki dönemde de birlikte olacağız.
Türkiye’nin, Mezopotamya, Balkanların birliğini, kardeşliğini tesis edeceğiz.