31.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu - Yaklaşık 12.5 saat süren görüşmelere, muhalefetin Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası referans metin kabul edilen İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmasına yönelik eleştirileri damga vurdu.
CHP'li Turan Aydoğan, teklifin İstanbul Sözleşmesi'nin getirdiği birçok hakkı tırpanladığını savunurken, "O sözleşmedeki ısrarlı takibi kuşa çevirdiniz. Hiçbir koşulda infazı mümkün olmayan ceza artırımları yaparak insanlara şirinlik yapmaya çalışıyorsunuz. Yok 'Altı aydı, dokuz aya çıkardık.' Çıkarsanız ne olur, çıkarmasanız ne olur? Bu ülkedeki infaz kanunlarından haberiniz yok. Açık, net söylüyorum: Ben bu ülkenin yetkilisi olacağım, kararına 'Cilveli davrandı' diyen hâkimi bir gün orada barındırmam" ifadelerini kullandı.
'Eksik ama olumlu'
CHP'li Gülizar Biçer Karaca, İstanbul Sözleşmesi kapsamında AB ve Avrupa Komisyonu'ndan Kasım 2019'da 800 bin Euro'luk hibe alındığını, Mart 2021'de ise sözleşmeden çıkıldığını hatırlatarak, "Aldığınız parayla 'Mayıs 2022'ye kadar uygulayacağız' dediğiniz projelerin hiçbirini yapmadınız. Şimdi, o 800 bin Euro'yu niye aldınız, İstanbul Sözleşmesi'nden niye çekildiniz?" diye sordu. Karaca, kadına karşı işlenen suçlarda iyi hâl indirimini kaldıran düzenlemeye ilişkin de, "'Kravat indirimi' denen düzenlemeyi getirmişsiniz. Eksik ama tabi ki olumlu ama 'Beyaz pantolon giydi' diye, 'kırmızı ruj sürdü diye öldürdüm' diyenlere uygulanan haksız tahrik ne olacak? Kamuoyunda 'erkeklik indirimi' diye adlandırılan haksız tahrik konusunda neden burada hiçbir düzenleme yok?" ifadelerini kullandı. Sözleşmeden çıkılması konusunda HDP'li Filiz Kerestecioğlu "Çok küçük bir erkek grubunun manipülasyonu nedeniyle, bir küçük erkek grubunun refahına kadınlar helak edildi" dedi.
AK Partili Öznur Çalık ise, şiddetle mücadelede uygulamadan kaynaklanan aksaklıklar olduğunu belirterek, teklifin "kadına yönelik şiddetle mücadelede cezasızlık algısını ortadan kaldıracak" önemli bir düzenleme olacağını vurguladı. Çalık, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin de imza koyan-koymayan, imza koyup onaylamayan ülkeleri sıralayarak, "Dolayısıyla sadece Türkiye'de değil, neredeyse diğer ülkelerde de tartışılan bir metindir. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz, bir hukuki metinle başlamadı ve bir hukuki metinle de bitmeyecek” diye konuştu. Çalık, eski eşi Halis Serbest tarafından önce yüzüne kezzap atılan ardından da kurşunlanarak öldürülen şarkıcı Bergen'i hatırlatarak, "Maktul Bergen ile sanık arasında yaşanan bu süreç maalesef takdir indirimi uygulanmak suretiyle
15 yıl ağır hapis cezası ile sonuçlanmış. İyi hâl indiriminin sadece Bergen üzerinden bizde yarattığı travmayı söylemek için ifade ediyorum" ifadelerini kullanması dikkati çekti.
‘Şiddet faili kaydı’ önerisi
Muhalefet teklifin sağlıkta şiddete yönelik maddelerinin soruna çözüm olmayacağını savunurken, CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi, “Sağlıkta şiddetten hüküm giymiş birinin herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurduğunda başvuru sırasında bu kaydın ortaya çıkmasının ve ilgililerin bu konuda bilgilendirilmesinin gerektiğini düşünüyorum” dedi.