27.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Afyon kampından sonra ilk kez partisinin Meclis grubunu topladı. Konuşmasına Mustafa Koç, Kamer Genç, Tahsin Yücel, Ergüder Yoldaş’a Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Davutoğlu, MHP lideri Bahçeli’ye de geçmiş olsun dileklerini iletti. Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
KİMSEDEN PARA İSTİYOR DEĞİLİZ: Biz mülteciler meselesini bir para meselesi olarak görmüyoruz. 10 milyar dolara yakın harcamayı, kamptaki mülteci kardeşlerimiz için yaptık. Kimseden de para istiyor veya talep ediyor değiliz. İster versinler, ister vermesinler insani vazifemizin gereğini yaparız. Ancak bu 3 milyar avroluk destek, uluslararası toplumun ve başta AB’nin, özellikle külfeti paylaşma konusundaki iradesini ortaya koymaktadır.
İYİ TERÖRİST YOK: DAEŞ, PKK, El Kaide, El Nusra, DHKP-C gibi tüm terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bizim için iyi terörist, kötü terörist ayrımı yoktur. Kim insan canına kastediyorsa, şehirleri bombalayıp insanları sürgüne ve mülteci olmaya doğru zorluyorsa hepsine karşı ortak tavır alacağız.
PYD’NİN YERİ REJİM YANI: Bu çerçevede Biden ve dünya kamuoyuna da açık bir şekilde ifade ettiğimiz gibi, bizim için PKK ile PKK’nın Suriye’deki kolu olan YPG, PYD arasında hiçbir ayrım yoktur ve DAEŞ ne kadar tehditse PKK da o kadar tehdittir. Suriye’de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hıristiyanların hep beraber bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada bulunması zarurettir. Biz Kürtlerin değil, bu Kürtlere de zulmeden YPG’nin ve PYD’nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız. Bir terör örgütünün, muhalif hareketlerin arasına katılarak, bu müzakerelere katılması, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. PYD’yi illa ki masanın kenarına oturtmak isteyen birileri varsa, PYD’ye o masada yakışan yer, onurlu bir mücadele veren muhaliflerin yanı değil, rejimin yanıdır. Rejimle işbirliği yapan PYD hiçbir şekilde Suriye halkının haklı mücadelesini temsil edemez, edemeyecektir.
SEÇİM YOK: Değişik çevrelerde, ‘Türkiye erken seçime gidecek’ gibi aslı astarı olmayan spekülasyonlarla kafaları karıştırmaya çalışanlar var. Açık ve net olarak ifade edeyim ki 1 Kasım seçimlerinde demokratik istikrarı bulan Türkiye’nin bugün itibarıyla erken seçim gibi bir gündemi yoktur.
EDEBE MUGAYİR ÜSLUP: Millet 1 Kasım’da mührü oy pusulasına vurdu, Kılıçdaroğlu hâlâ onu dinliyor. O mührün sesi o kadar ağır geldi ki bu sefer yaptığı tek şey o mührün güçlü sesine karşı nezaketsiz, edebe mugayir bir üslup takınmaktır. Biz onlara edebi de öğretiriz.
TERÖRSÜZ BAHAR OLACAK: Terörist hayata, cana, mala düşmandır, küçücük öğrenciler için bile sadece ölümü düşünmektedir, yoğun bir nefret eğitimi almıştır. Ne kadar acımasız, merhametsiz olursa o kadar başarılı olacağına inanmaktadır. Bu caniliği, bu karanlık odakları, bu kirli hesapları ülkenin gündeminden tamamen çıkarıncaya kadar, bu ihanet şebekesiyle sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. 15 gün sonra o okullar açılacak, öğrenciler sınıfları dolduracak. İşte Silopi’de hayat normale dönmeye başladı. Emin olunuz ki inşallah bu bahar Türkiye’nin her yerinde terörsüz, şiddetsiz bir bahar olacaktır ve bu bahar için biz, soğukta, karda kışta mücadele eden güvenlik güçlerimizin yanındayız.