19.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ
Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun katıldığı ortak canlı yayının ardından programı yöneten gazeteci İsmail Küçükkaya’nın yayından önce İmamoğlu ile buluşması tartışma konusu oldu.
Küçükkaya, her iki tarafın danışmanları ve İmamoğlu ile 3-4 dakika görüştüğünü, telefonla konuştuğu Yıldırım’la yüz yüze görüşmeye gerek duymadığını ifade ederken, Yıldırım, “CHP adayı, rakibim Ekrem Bey’in bütün Türkiye’nin pür dikkat beklediği tarihi buluşma öncesi, yüz yüze bir otelde danışmanlarıyla birlikte bir araya gelmiş olması gayriahlaki bir durumdur. Bunu kamuoyundan gizlemiş olmaları da ayrıca bir felakettir” dedi.
İmamoğlu’na “Böyle bir görüşmeyi neden kamuoyuyla paylaşmadınız? Yayın öncesi yaptığınız bu görüşmeyi neden gizlediniz? Bunun cevabını bekliyorum” diye seslenen Yıldırım, görüşmenin gerçekte ne kadar sürdüğünün de açıklanmasını istedi.
Gazeteci Nagehan Alçı, önceki gece Habertürk TV’de yayınlanan programda “Güvendiğim iki kaynaktan mesaj aldım. Ortak yayından bir-iki gün önce Küçükkaya’nın İmamoğlu’yla buluşup karşılıklı olarak bu yayınla ilgili konuştuğu ve bunu da görenlerin olduğu iddia ediliyor. Çok önemli bir iddia. Bu iddia doğru mudur değil midir? Yayından 2 gün önce bir otelde buluşup 1 saat kadar baş başa görüştüğü yönündeki bir duyum bana şu an güvendiğim kaynaklardan geldi” dedi.
‘Görüşmem istendi’
Alçı’nın ardından programa bağlanan Küçükkaya, iki partinin genel başkanlarının moderatör olarak ismini onaylamasının ardından bir araya geldiği AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın önerisi üzerine İmamoğlu ile yüz yüze ve Yıldırım ile telefonda görüştüğünü açıkladı. Küçükkaya, şöyle devam etti:
“Altay ve Ünal ile bir otelde 1.5-2 saat konuştuk. Süreci anlattılar. Altay ve Ünal ‘İki aday ve kurmaylarıyla görüşün. Zorlu bir süreç’ dediler. Ben de ‘Tamam’ dedim. Onlara formatı anlatmak ve beklentilerini almak istedim. Önce Yıldırım’ın kurmayı ile görüştük. 3 dakika süresi ve soru sayısı onay aldı. Yıldırım’ın danışmanına da İmamoğlu’nun danışmanına da bilgi verdim. Yıldırım’ın en yakın danışmanı ile görüştüm. Sonra Yıldırım ile telefonda görüştüm. ‘Ömer Bey ile (Ömer Sertbaş) çerçeveyi tartıştık. O da size bu çerçeveyi anlatacak’ dedim. Ömer Bey ile görüşmemden sonra İmamoğlu tarafına döndüm.”
‘3-4 dakika sürdü’
Küçükkaya, İmamoğlu ile bir otelde görüşmesine ilişkin olarak da “Ekrem Bey basın toplantısından gelmişti. Ona ‘Yıldırım ile konuştum, danışmanı ile de görüştüm. Sizleri bilgilendirmek için geldim. Yıldırım, hiçbir kısıtlaması olmadığını söyledi’ dedim” ifadelerini kullandı. Küçükkaya, İmamoğlu ile görüşmesinin 45 dakika sürdüğü iddialarına karşılık “İmamoğlu ile görüşmem 3-4 dakika sürdü. Danışmanları ile görüştüm. İmamoğlu, basın toplantısında konuştu. Sonra Alman kanalı ile görüştü. Benim sürem kısıtlıydı. Yıldırım ile ikinci bir telefon görüşmesi daha yaptım” dedi.
Fotoğrafları yayımladı
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür dünkü köşe yazısında fotoğrafları da yayımlayarak tartışmayı sürdürdü. Övür’ün fotoğraf paylaşarak verdiği yazısında “Elimde ilginç iki fotoğraf var. Biri İstanbul Taksim’de bilinen bir otelin giriş kapısında, öteki de asansörün içinde çekilmiş. Kapıdan bizim ‘tarafsız’ İsmail giriyor. İmamoğlu’nun adamları karşılıyor. X-Ray cihazından geçtikten sonra asansörde görüyoruz. Asansörde tanıdık bir isim daha var; Murat Ongun... Hani İmamoğlu’nun meşhur basın sözcüsü. Onu kamuoyu daha çok bir minibüsün içinden uzanan ve İmamoğlu’nu omuzundan tutup içeri çeken eliyle tanıyor. Bu ikilinin bir otel asansöründe bir araya gelmesi tesadüf olabilir mi? Buluşma tarihini de söyleyelim, 4 gün önce; 13 Haziran 2019. Saat 12.19 civarı... O tarihte Küçükkaya’nın ortak programı sunacağı belli ve konu bizzat İmamoğlu’nun yalanları nedeniyle medyada tartışılıyor” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun da o esnada aynı otelde olduğunu belirten Övür, şöyle devam etti:
İmamoğlu ile görüştü mü?
“Tesadüf bu ya saat 11.00’de o otelde basın toplantısı yapıyor. Medyaya düşen haberlere göre toplantı 13.00 gibi bitiyor. Sonrası meçhul. İşte işin bamteli de tam burası. Şimdi soru şu; tarafsız gazeteci moderatör Küçükkaya o otelde saat 13’ten sonra İmamoğlu ile görüştü mü? Ve Binali Yıldırım’ı ‘soruları talep etti’ diye açıkça yalan söyleyerek suçlayan ve o gece ahlak abidesi kesilen İmamoğlu, Küçükkaya’dan soruları alıp hazırlık yaptı mı? ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ misali önceden ‘sorular istendi’ deyip algı oluşturanlar meğer arka planda organize işler peşindeymiş.”
‘Yüz yüze demedi’
Bu açıklamanın ardından programa bağlanan Yıldırım’ın danışmanı Ömer Sertbaş ise şunları söyledi: “Ben moderatör açıklandıktan sonra salı günü İsmail Bey ile görüştüm. 15-20 dakika kadar konuştuk. Programın detayı ve format hakkında görüşmedik. Akşam ismi açıklanmıştı. Konu başlıklarına çalışmadığını, hazırlık yapacağını söyledi. ‘Hayırlı olsun’, kendisine güvendiğimizi belirten minvalde bir konuşma. Kaçar dakika, nasıl olacak detaylarına girilmeyen bir konuşmaydı. Yarım saat sürmedi. Detaylarla ilgili İsmail Bey daha çalışmamıştı. O günden sonra hiçbir görüşmemiz olmadı. Cuma akşamı, bana gelen bir duyumda ‘Marmara Otel’de İsmail Bey, Ekrem Bey ile görüşme gerçekleştirdi’ dendi. Kendisini aradım. İsmail Bey ‘Ben aradım’ dedi, halbuki ben aradım. ‘İmamoğlu ile değil danışmanları ile görüştüm’ dedi. ‘İmamoğlu ile yüz yüze görüştüm’ demedi. Danışmanı ile görüştüğünü söyledi. ‘Binali Bey ile neden görüşmedin’ dedim? Onun üzerine cumartesi akşamı 4-5 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. ‘Ben Küçükkaya yalan söyledi’ demiyorum. Onu değerlendirmek kamuoyunun görevi.”
‘Küçükkaya ile 15-20 dakika görüştük’
Ekrem İmamoğlu, programın ardından Habertürk’e yaptığı açıklamada Küçükkaya ile program öncesi buluşmayı doğrularken “Tabii ki. Bana geldi, zaten ‘Sizinle görüşeceğim, ardından Sayın Binali Yıldırım’ı ziyaret edeceğim’ dedi. Gizli görüşme derken, kameraların önünde değildi ama gizli de değildi. Oturduk, konuştuk. Sorular konusunda da, ‘Sizin ne soracağınıza karışmam ama konunun çemberi belli. İstanbul konuşulmalı, tamam ama İstanbul’da ikinci seçime niçin gidildiği de konuşulmalı. Bu en önemli mesele’ dedim. Normal bir seçim değil ki bu. 31 Mart’ta bir seçim yaptık, 23 Haziran’da niçin bir seçim daha yapıyoruz? Niye bu ülke 3 ay daha seçimle boğuşuyor? Bunu millete anlatmamız gerektiği konusunda talebimi ilettim. Sorular, özel detaylar gibi konulara asla girmedim. ‘Siz aklınıza gelen her şeyi sorabilirsiniz’ deyip kendilerini uğurladım” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, TRT’de katıldığı canlı yayında ise Küçükkaya ile görüşmesine ilişkin “15-20 dakika sürdü ama ben 2-3 dakika ancak konuşmuşumdur” dedi.
‘Telefonla görüştüm’
Sertbaş’ın açıklaması üzerine yayına tekrar bağlanan Küçükkaya, şunları söyledi: “Ömer Bey’i kendim aradım. 15 dakika da değil. Bu konuda Binali Yıldırım benim önümü açtı. İlk telefon görüşmesinde ‘Arkadaşlarımızdan bazı şeyler duyuyorum. Bu sorular hazırlanmış falan... Böyle bir şey olur mu’ dedi. Yıldırım, bana yetkiyi verdi. ‘İstediğin soruyu sorabilirsin’ dedi. Format konusunda iki tarafı da bilgilendirdikten sonra Sertbaş’a ‘Sorular verildi verilmedi tartışmaları var. Binali Yıldırım’la konuştum, itirazı yok sorular konusunda. Tekrar görüşmeme gerek yok’ dedim. O da ‘Doğru söylüyorsun’ dedi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Öztrak: Faturayı moderatöre kesiyorlar
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “AK Parti yetkilileri, İstanbul seçimini kaybetmenin faturasını açık oturumun moderatörüne kesmeye çabalamaktadırlar” değerlendirmesinde bulundu. Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar tehdit diliyle toplumun her kesimini baskı altına almaya çalışan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, gasbedilen İstanbul seçimlerinin yenilenmesine sayılı günler kala, gerginlik siyasetine hız vermiştir. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran öncesindeki son düzlükte farkı açmaya başladığının anlaşılması, Adalet ve Kalkınma Partisi kanadının sinirlerini bozmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerinin artan gerginliği ve siniri, son olarak kamuoyu araştırma şirketlerine ve gazetecilere yönelmeye başlamıştır.
Özellikle Sayın Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasındaki tartışma programının hemen ardından başlatılan bu algı operasyonun amacı bellidir. Bu çerçevede, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın MAK Danışmanlık firmasını ve bu firmanın basında yer alan araştırma sonuçlarını hedef alan açıklamaları son derece yakışıksızdır. İstanbul seçimleriyle ilgili kamuoyu araştırmalarının aleyhlerine çıkmasını içine sindiremeyen AK Parti yetkilileri, İstanbul seçimini kaybetmenin faturasını kamuoyu araştırma firmalarına ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yapılan açık oturumun moderatörüne kesmeye çabalamaktadırlar.” ANKARA Milliyet
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
‘İstanbul’a çaylaklık değil, ustalık yaraşır’
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Zaman Sayın Binali Yıldırım’ın lehine işliyor. 23 Haziran yaklaştıkça zillet ittifakı adayının telaşı ve paniği artıyor” dedi. MHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim çalışmalarına ilişkin soruları yanıtlayan Yalçın, vatandaşla bire bir temas halinde olduklarını vurgulayarak, “İstanbul’un maceraya sürüklenmemesi, halkın zillet ittifakının boş vaatlerine, parlak yalanlarına kanmaması için çaba gösteriyoruz” diye konuştu.
Semih Yalçın, “Gördüğümüz kadarıyla zaman Sayın Binali Yıldırım’ın lehine işliyor. 23 Haziran yaklaştıkça zillet ittifakı adayının telaşı ve paniği artıyor” değerlendirmesini yaptı.
İstanbulluların dünyanın gözdesi, devasa bir metropol kentin dümenini, gemiyi karanlık sulara sürükleyecek, tehlikeli bir serüvene yelken açacak bir acemiye teslim etmekten kaçınacağını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, şöyle devam etti:
“İstanbul’a çaylaklık değil, ustalık yaraşır. İstanbul’a tilmizlik ve talebelik değil, bilgi ve tecrübe, yetersizlik değil, engin bir birikim yakışır.” AA