03.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
SEYFETTİN ERSÖZ
Türkiye’nin dördüncü kez Suriye topraklarında harekât yürütmesine neden olan süreçte, 5 Mart’ta Moskova’da gerçekleşecek yüz yüze görüşme büyük önem taşıyor. İdlib’de gerilimin tırmanmaya başladığı şubat boyunca telefonla görüşmeler yapan Erdoğan ve Putin, bu kez yüz yüze görüşecek. Liderlerin buluşması öncesinde kurmaylar çantalarını açarak tezlerini bir kez daha karşılıklı savunacak. Tarafların masaya taşıyacağı talepleri ise özetle şöyle:
Türkiye
Ankara’nın masada kapağını açacağı her dosyanın ilk sayfasında, “Mutabakatlar kesindir, geçici mutabakat muamelesi yapılamaz” ifadesi yer alacak. Yani temel hareket noktası Soçi Mutabakatı’nın tam olarak işletilmesi olacak.
Ankara’nın önceliği, rejimin İdlib’de saldırılarını durdurması. İnsani dramın son bulması ve sivillerin Türkiye sınırına göç etmesinin önlenmesi için öncelikle ateşkes isteniyor.
Sınıra göç baskısı ve terör riskinin azaltılması için rejimin Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesini talep ediyor.
Aksi takdirde, Bahar Kalkanı Harekâtı, rejim gözlem noktalarının gerisine çekilinceye kadar geniş çaplı olarak devam edecek.
Rusya’ya “Rejim ile aramıza girme” denilecek. Bunun için uçuşa yasak bölge ve hava sahasını kullanma konuları masaya getirilecek.
Rusya’dan ayrıca terörist-ılımlı muhalif tanımını netleştirmesi istenecek.
Rusya
Rusya’nın temel tezi ise “sahada durum değişti, buna uygun yeni bir mutabakat, yeni bir harita ortaya çıkmalı” olacak.
Rusya, Soçi Mutabakatı’nın güncellenmesini istiyor. Bu çerçevede çatışmasızlık bölgesi alanının daraltılmasını, muhaliflerin ve Türkiye’nin İdlib’in yüzde 40’lık alanına denk gelecek, yeni bölgede kalmasını talep ediyor.
Türkiye’nin Soçi Mutabakatı’yla oluşturduğu 12 Gözlem Noktası’nın yerlerinin değişerek, Türkiye sınırına yaklaştırılmasını istiyor.
Rusya, M4 ve M5 otoyollarının, hem ticari hem de güvenlik nedenleriyle rejime bırakılmasını ve muhaliflerin bu yollardan çekilmesini talep ediyor.
Lazkiye’deki Hmeymim üssü, Rusya’ya göre teröristlerin hedefinde. Türkiye’nin denetiminde olduğunu savunduğu unsurların bölgeden çekilmesini istiyor.
Türkiye’nin Soçi Mutabakatı’ndan doğan sorumlulukları yerine getirmediği yani teröristleri bölgeden çıkarmadığını savunuyor. Ankara’nın, “muhalifleri” tam olarak denetimi altına almasını istiyor.