SiyasetMisyonere tehdit

Misyonere tehdit

27.08.2008 - 01:18 | Son Güncellenme:

Alman Haber Ajansı (DPA), Diyarbakır’da çalışan ABD’li misyoner Jeremiah Mattix’in bıçakla tehdit edildiğini ve kilisedeki İncil’in yakıldığını bildirdi

Misyonere tehdit

Türkiye’de misyonerlik faaliyetinde bulunan Hıristiyanların, tehdit altında olduğu ileri sürüldü. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberinde, Malatya’da 2’si Türk vatandaşı 3 Hıristiyanın işkenceyle öldürüldüğü hatırlatılarak, Diyarbakır’da misyonerlik yapan ABD vatandaşı Jeremiah Mattix’in de bıçakla tehdit edildiği ve kilisesindeki İncil’in yakıldığı bildirildi. Haberde, Mattix’in Diyarbakır’ın Protestan cemaatindeki çalışmalarıyla 70 Müslüman’ı vaftiz ettiği belirtildi. 

‘Gizlice geliyorlar’

Her ay bölge halkına 250 İncil hediye ettiklerini ve cemaat olarak zor bir bölgede çaba gösterdiklerini belirten Mattix,  sık sık tepki ve müdahalelerle karşılaştıklarını belirtti. Bolivya asıllı ABD vatandaşı Mattix, “Biz Müslümanlara yeni bir anayurt sunuyoruz” sözleriyle çalışmalarını savundu. “Aile içinde büyük baskı olduğundan çok sayıda kişi bize gizlice geliyor” diyen Mattix, bazı “yeni Hıristiyanların” da aileleri için “utanç oldukları” gerekçesiyle ölüm tehdidi aldıklarını anlattı.
Mattix, “Bazı Müslümanlar İslam’ın katı kurallarından sıkıldıkları ve Hıristiyanlığı daha insani gördükleri için bize geliyor. Kuran onları ikna etmiyor” görüşünü dile getirdi.

‘Atak olmanın anlamı yok’

Haberde, merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan Uluslararası İnsan Hakları Derneği’nin, din uzmanı Walter Flick’in görüşlerine de yer verildi. Flick, Türk halkının hassasiyetleri nedeniyle misyonerlik faaliyetlerinin, “Maüslümanları taciz edecek şekilde yapılmaması gerektiği” uyarısında bulundu.
“Türkiye’de din özgürlüğü sadece kâğıt üzerinde. İlke olarak Hıristiyan misyonerliği ve din değiştirmek de yasak değil” diyen Flick, sözlerini şöyle sürdürdü: “Misyonerlik faaliyetleri, 2006’da Trabzon’da rahip Andrea Santoro ve 2007 yılı nisanında Malatya’da 3 Protestan Hıristiyan’ın acımasızca öldürülmelerinde görüleceği gibi, Türkiye’de tehdit ve ele geçirme girişimi olarak algılanıyor. Bu nedenle atak biçimde ortaya çıkıp, halka açık yerlerde İncil dağıtmak da pek anlamlı değil.”