09.01.2018 - 10:33 | Son Güncellenme:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. 2017 yılında taşlar yerinden oynatıldı" diyen Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle: "2017 yılı kolay geçmemiştir. Bölge ve dünyayı doğrudan etkileyen pek çok gelişme yaşanmıştır. Ülkeler arası hizip ve husumetler kamçılanmıştır. Tüm dünya kendi içinde, kendine özgü derin bir istikrarsızlık sarmalına hapsolmuştur. Biz bu durumdan elbette memnuniyet duymuyoruz. Gelecek adına karamsarız. İlker dürtülerin öne çıkmasın demokrasiye zarar vermektedir. Güçlünün haklı, haklının güçsüz olduğu bir insanlık tablosu karşımızdadır. Bu ağır tablonun kabarık faturası ise masumların önüne konulmaktadır. Küresel emperyalizmin siyasi ve ekonomik operasyonları silah gibi kullanılmaktadır.
"VAR OLAN DÜNYA GERÇEĞİ BİR NEVİ ORTAÇAĞ KARANLIĞIDIR"
Nükleer silahlanmadaki korku verici tırmanış insani endişeyi haklı olarak tırmandırmaktadır. Her düzeyde akıl tutulması, kafa karışıklı belirginleşmiştir. Var olan dünya gerçeği bir nevi ortaçağ karanlığıdır. Çıkış yolu bulunamazsa dünyanın hiçbir ülke ve coğrafyası güvenli olamayacaktır. 20. yüzyılın fahiş yanlışlarını tekrar etmek olsa olsa akılsızlık, körlük ve su katılmamış cahillik olacaktır. 2017'de taşlar yerinden oynatılmıştır. Terör örgütleri ülkemizle birlikte komşu coğrafyalarda at koşturmuşlardır. Güney sınırlarımız boyunca uzanacak bir terör koridoru açılmak istenmiştir. Terör devletinin inşası için yoğun gayret sergilenmiştir. PYD-YPG bu maksatla silanlandırılmıştır. Şiddet övülmüş özendirilmiştir. Terörizm desteklenmiş, korumaya alınmıştır. IŞİD'i kimlerin kurduğu, kimlerin sevk ve idare ettiği bellidir. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütü ile denetlenmesi hesaplanmış, sahada icra edilmiştir. Haçlı hevesleri ülkemizin çevresinde dolaşmış tarihi miraslara kastetmiştir. Suriye'de oynanan oyunlar kıyıya vurmuş, karanlık senaryolar netleşmiştir. Terör örgütlerini kışkırtanlar İslam'a hasımdır.
"ABD'NİN KUDÜS DAYATMASI YENİ BİR HAÇLI SEFERİDİR"
ABD'nin Kudüs komplosu Türk ve İslam dünyasına meydana okumakla eş anlamlı bir provokasyondur. 6 Aralık 2017 tarihli açıklamamda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma arayışının zaman ayarlı bomba olduğunu söylemiştim. Sakat karar kuşku yok ki skandal ötesi hezeyandır. Kudüs'ün tarihi statüsüne göz dikilmiştir. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü İstanbul zirvesinde, BM Genel Kurulu'nda 128 ülke iradesi ile reddedilen ABD'nin Kudüs dayatması yeni bir haçlı seferidir. Kudüs önemlidir, çünkü gerilim düşmezse, dayatmalar sürerse bir kıvılcım bölgemizi mahvedecek, yankı ve yansımaları tüm dünyaya yayılacaktır.
BAE DIŞİŞLERİ BAKANI'NA SERT TEPKİ
Geçtiğimiz aralık ayı içinde BAE Dışişleri Bakanı hepimizi infiale sürükleyen bir paylaşım yapmıştır. Nimetbilmezlerin söz konusu torunu haddini aşarak kahramanlarımıza dil uzatmıştır. Utanmadan, sıkılmadan efendilerine şirin görünmek adına Türk düşmanlığına soyunmuştur. Fahreddin Paşa'yı hırsızlıkla suçlayarak iğrenç bir bühtanda bulunmuştur. En nazik ifade ile alçaklık ve ahlaksızlıktır. Bu sömürge artığının Fahreddin Paşa'ya ve ecdadımıza dil uzatma densizliği nankörlüktür. Bir hırsız varsa, hain aranıyorsa, Osmanlı'ya ihanet eden bir avuç haçlı kalıntısından başkası olamayacaktır. Hırsız, Türk ve İslam'ın onurunu savunan ecdadımıza pusu kuranların ta kendisidir. Bugünkü torunları hırsız bulmak istiyorlarsa yanını yöresini yoklasınlar.Korkaklara kahramanlarımızı ezdirmeyiz. Herkes yerini yurdunu bilmelidir. Türk düşmanlarının gözüne girmek için cambazlık yapanları biliyoruz, ayaklarını denk almaları hususunda da uyarıyoruz.
İSTİLA DENEMESİ YAPTILAR"
28 Aralık'ta İran'da başlayan olaylar dikkatleri bu ülkeye çevirmiştir. Ekonomik sorun ve şikayetlerle başlayan protestolar birden bire rejim eleştirilerine kıvrılmıştır. ABD ve İsrail açıktan bazı bölge ülkeleri de kapalı devre toplumsal infiali desteklemiştir. İran'da her ne yaşandı ve yaşanıyorsa öncelikle bu ülkenin iç sorunudur. Türkiye'ye düşen İran'ın toprak bütünlüğünü tartışmasız desteklemesidir. Demokratik iyi niyetli beklentilere şüphesiz kulak verilmelidir. Ancak İran'ı karıştırmak isteyen eller, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'yu kana bulayan Arap Baharı'nın devamını kurgulamışlardır. Dönem dönem Türkiye'yi de yoklayan zalimler, Gezi Parkı'ndan Kobani olaylarına, hendek teşebbüsünden 15 Temmuz'a kadar son 5 yıldır her türlü ihaneti denemişlerdir. Adalet yürüyüşleri de boşuna icra edilmemiştir. Enjekte edilen zehir Irak ve Suriye'de tuttu ancak Türk milleti kahramanca bir mücadele göstererek her oyunu bozdu. İstila denemesi yaptılar.
ABD'NİN KUMPASI TÜRKİYE'YE SÖKMEZ
Arap Baharı aşama aşama Anadolu'ya gelecek Türk milletini yıkacaktı. Bunu başaramayan Türkiye düşmanları bu kez de ABD'de siyasi bir mahkeme kurarak İranlı şarlatanı tanık mertebesine çıkartarak şanslarını denemek istediler. Önyargılı jüri geçen hafta kararını açıkladı, son söz güdümlü hakime kaldı. ABD kumpası Türkiye'ye sökmez. Mahkemenin hükmü bu aziz millete geçmez, geçmeyecektir. Karşımızda Türkiye'nin siyasi, ekonomik cendereye alınmak istenmesi görünmektedir. Alayınız gelseniz de bir milim geri adım atan sizler gibi, sizlerin maşarı gibi namert kere namert olsun.
"PARTİMİZ 2019'DA CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇIKARMAYACAK, GERİYE DÖNÜŞ YOK"
2017'nin en mühim gelişmesi hükümeti sisteminde yapılan değişikliktir. Türk milleti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni onaylamıştır. 2018 yılı yeni sisteminin istikrarlı bir şekilde gelişmesi için önemli bir dönemeçtir. AK Parti ve MHP Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi'nin hazırlığından oylanmasına kadar başarılı bir süreci işletmiştir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ortaya çıkardığı yeni şartları kavramış, beka üzerinden siyasetimizi yeni baştan anlamlandırmış, 11 Ekim 2016'daki grup toplantımızda da görüşlerimizi açıklamıştım. Bu destek ve katkımız 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde de mutlaka devam edecektir. 2019'dan sonraki 5 yıl boyunca da yeni sistemin kalıcı hale gelmesi için süreç birliğinin, ahlaki ittifakın gereğini gönül huzuru ile yapacağız. Bu şartlar altında dün de belirttiğim üzere partimiz 2019'da cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden geriye dönüş yoktur.
"BİZ GÜLÜNÜ DİKENİNİ BİLMEYİZ”
Artık taraflar niyetler netleşmiştir. Biz gülünü dikenini bilmeyiz, akarına kokarına bakmayız, yatından katından anlamayız. Kalburla su taşıyanlara güler geçeriz. Biz millet ne diyor ona bakarız. Yeni hükümet sistemi üzerinde ameliyat yapmak uyarıyorum ki birbirinin kayığına binip sefere çıkanların haddi değildir. 696 sayılı KHK'nın 121. maddesini muğlak bularak muradını deşifre eden ne sayın Gül'ün harcı ne de Gandiliğe özenen Kandil'e tutunan sayın Kılıçdaroğlu'nun harcıdır. Yeni sistem sadece ve sadece Türk milletinin harcıdır.
CHP'Lİ ÖZEL'İN 'PATRON ÇILDIRDI' ELEŞTİRİSİNE YANIT
CHP'yi yanına aldığı İP, HDP, EMEP, FETÖ ve PKK ile diğer yedekleri de hiç kafaya takmayız. Bir millet ne diyor ona bakarız. MHP'nin kapısına tasfiye sürecinde ibaresi asıldığını onursuzca söyleyenler, patron çıldırdı, kapatıyoruz sözlerini ile irademizi saptıranlar uçurumların en derinine çıldıra çıldıra düşmüşlerdir.
"HZ. NUH'UN CEP TELEFONU KULLANMASI KADAR HAYAL MAHSULÜDÜR"
2018'deki yasal düzenlemelerin süratle hayata geçirilmesi ise bir başka gündem maddesidir. Biz Türk'üz doğruyuz, verdiğimiz sözü sonuna kadar tutarız. Hükümet sisteminde geriye dönüş yoktur. Çalıyı tepesinden sürümek ahmaklıktır. Hz. Nuh'un cep telefonu kullanması kadar hayal mahsulüdür. Yaptıkları baraj tutmaz, söyledikleri sözü kimse yutmaz.