07.05.2010 - 02:18 | Son Güncellenme:
MEHVEŞ EVİN YAZIYOR
- Saat 18:00 civarında Tüzmen’in basına sushi tanıtımı yaptığını öğrenip, yanına gidiyoruz. Tüzmen, son kontrolleri yapıyor, bize de ikram ediyor.
- Sushi ikramı “Üyeler Alt Lokantası” denilen ve sadece vekillerin girebildiği salonda yapılıyor. Normalde basının alınmadığı salona girip masaya kuruluyorum.
- Tüzmen, her masaya tek tek uğrayarak “Nasıl, beğendiniz mi?” diye soruyor. Hatta sushi yeme usulleri de gösteriyor: “Şu soya sosundan koy... Üstüne de wasabi... Hah! Şimdi daldır içine öyle ye!” Sushi tabağını bitirmeyene de “Helal o, hepsi helal, ye!” diye teşvik ediyor.
- Ancak bu sushi’lerin içinde balık izine pek rastlamıyorum. İçi salatalık ve sebzeyle doldurulan, vejetaryenler için hazırlanan ‘roll’ler bunlar.
- Zaten vekillerin asıl tercihi, sebzeli dana eti, Çin böreği ve yumurtalı pilav. Thai usülü denen etin Tayland mutfağıyla alakası yok. Şekerlendirilmiş cevizlere de rağbet çok.
- Karşımda oturan Kemal Unakıtan, çubukla yemeye hâkim. Genelde kimse çubukla uğraşmıyor. Unakıtan, çıkışta Tüzmen’in siyah-beyaz renkli İtalyan ayakkabılarına takılıyor. Gerçekten Tüzmen, günün Don Corleone’si havasında..