29.05.2013 - 11:02 | Son Güncellenme:
BURSA’da, AK Parti İl Başkanlığı önünde parasız eğitim için pankart açıp, slogan atarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla Liseli Genç Umut grubu üyesi 17 genç, haklarında 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bursa Adliyesi önünde yargılanan gençler adına açıklama yapan lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Emine A., "Biz YGS’den çıkıp, sistemi protesto etmek için yürüyüş yaptık. Attığımız sloganları hakaret amacıyla değil, sadece eleştirmek için söyledik. Bize yöneltilen suçu AİHM, hakaret değil eleştiri olarak kabul ediyor" dedi.
Merkez Osmangazi İlçesi Haşim İşcan Caddesi’nde bulunan AK Parti binasının önünde geçen 25 Mart tarihinde, ’Parasız eğitim, sınavsız üniversite’ adı altında düzenlenen eyleme katılan Liseli Genç Umut mensubu bir grup öğrenci gösteri yaptı. Gösteri sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içeren sloganlar attıkları iddiasıyla 12’sinin yaşı küçük olmak üzere toplam 17 öğrenci hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonunda yaşı küçük olan öğrenciler için ’Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek" suçundan 1’inci Çocuk Mahkemesi’ne, diğer sanıklar hakkında ise 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Haklarında dava açılan öğrenciler, Bursa Adliyesi’ne gelerek gazetecilere açıklamalarda bulundular.
Haklarında 2 yıla kadar hapis cezası istenen Liseli Genç Umut üyesi olan lise son sınıf öğrencisi Emine A., YGS sınavı sonrasında, sınavı protesto etmek amacıyla böyle bir eylem düzenlediklerini söyledi. Tepkilerini duyurmak için AK Parti İl Binası önünde basın açıklaması yaptıklarını söyleyen Emine A. şunları söyledi: "Orada attığımız slogan nedeniyle ben ve arkadaşlarım hakkında 2 yıla kadar dava açıldı. Bunun sürekli ‘Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçu olarak görüyorlar. Bir çok mahkeme bu suçtan yargılanan şüphelilere ’beraat’ kararı verirken, bazı mahkemeler ise bu suça, para ya da kamuda çalışma cezası veriyor. Hakimlerin farklı kararlar vermesi bizi ‘Bu suç mu?’ diye düşündürüyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise bunun hakaret değil, eleştiri olduğunu söylüyor. Türkiye’de sürekli düşünce özgürlüğünden bahsedilirken, aslında burada düşünce özgülüğünün olmadığını bir kez daha görüyoruz. Bu zamana kadar benzer slogan attıkları gerekçesiyle 45 kişi hakkında dava açıldı. Benzer eylemleri bundan sonrada sürdüreceğiz."