11.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Önder Yılmaz
AK Parti ile MHP arasında Mart 2019’daki yerel seçimlere yönelik ittifak görüşmeleri devam ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “kombin formülü” merak uyandırdı. Kulislere yansıyan bilgi, heyetler arası görüşmelerde iyi niyet beyanı dışında karara bağlanmış bir başlık söz konusu değil. Temel konularda liderlerin görüşüne başvurulduktan sonra belli başlıklarda ilerleme sağlanabilecek. Bu amaçla liderler de bir araya gelecek.
İki partinin önündeki karara bağlanması gereken temel başlıklardan ilki, “görüşmelerde 24 Haziran seçim sonuçları mı, 2014 yerel seçim sonuçlarının mı” dikkate alınacağı. MHP, 2014 yerel seçim sonuçlarının dikkate alınmasını istiyor. AK Parti ise, seçmenin nabzını en doğru yansıtan yakın dönem sonucu olduğundan hareketle 24 Haziran’a odaklanmış durumda. Liderlere bırakılan konuların başında bu başlık geliyor.
Bahçeli’nin heyecan yaratan “kombin formülü” ise her bölgede AK Parti ve MHP’yi uzlaştıracak, “farklı formüllerin” uygulanmasına işaret ediyor. Büyükşehirler, il, ilçe ve belde belediyelerine yönelik bölgesel dengeler dikkate alınarak farklı ittifak formülleri hayata geçirilecek. Örneğin İstanbul; müzakerelerde üç büyükşehir ekseninde İstanbul başlı başına ele alınacak. İstanbul’da büyükşehir için aday çıkarmayacak olan MHP, ilçelere odaklanacak. 2014 yılında Şile ve Arnavutköy’de ikinci parti olan MHP, bu ilçelerin yanında kendini güçlü gördüğü üçüncü ilçeyi de ajandasına alarak masaya koyacak. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde belli oranda meclis üyeliği de gündeme gelecek.
Kayyuma devredilen 102 belediye de başlı başına bir değerlendirme konusu olacak. MHP, genelde AK Parti’nin ikinci olduğu bu belediyelerde iktidarı desteklemeyi planlıyor. Burada aşiretler başta olmak üzere yerel unsurların görüşleri doğrultusunda güçlü isimlere yönelme olacak.
AK Parti gibi MHP’de İstanbul dışında her bölgede aday çıkaracağını açıklamış olsa da, iki lider ve heyetler arası görüşmelere bağlı olarak bazı bölgelerde aday çıkarmayabilir. Milliyet’in edindiği bilgiler, yapılan açıklamaların partilerin kimseye muhtaç olmadığını gösteren siyasi nitelikli söylem olduğu, ülkenin bekası için “fedakârlık kapısının” hâlâ açık olduğu yönünde. Kulislere “Şu an partiler peşrev çekiyor. El ense atıyorlar. Güreşteki gibi güç denemesi içindeler” görüşü yansıyor.
Parti disiplini ve ikna
AK Parti ve MHP’nin ayrı ayrı aday çıkaracakları yerlerde nasıl bir formül uygulanacağı ise ayrı bir başlık konusu. Bu yerlerde CHP, HDP ve İYİ Parti’nin konumları dikkate alınacak. Hangi partinin kazanabileceği konusunda tespit yapılacak ve o adaya yönelinecek. Teşkilat ve seçmen tabanı ikna edilerek parti disiplini içinde hareket edilmesi sağlanacak. Parti disiplini ve tabanın iknası konusunda liderler devrede olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bahçeli’nin tabanları üzerindeki karizmalarının parti aidiyetinin bir kenara bırakılmasında etkili olacağı ve formülün başarılı sonuçlanacağı değerlendiriliyor.
Iğdır, bu konuda iyi bir örnek. MHP ve HDP’nin çekiştiği Iğdır’da AK Parti aday çıkarsa bile belli orandaki desteği ile MHP adayının kazanmasını sağlayabilir. Bu durumda MHP de belediye Meclisi’nde belediye başkanvekilliği ve meclis üyelikleri konusunda AK Parti’ye jest yapabilir.
Partiler bu kapsamda teknik çalışmalarını da olgunlaştırdı. MHP, 1398 seçim bölgesinin neredeyse yüzde 50’sinde AK Parti ile yarışıyor. 175 seçim bölgesinde MHP birinci parti. 175 yerin yüzde 80’in de ise MHP, AK Parti ile karşı karşıya. Böyle bir tabloda MHP, kendisine ait bölgeleri elinde tutmak istiyor ve AK Parti’den destek görmek istiyor.