Kimi savunacağını biliyor

Daha önce "kâfirlerin öldürülmesi için gerektiğinde Müslümanların da öldürülebileceği" yönündeki görüşleri nedeniyle tepki toplayan Kaplan, dünkü yazısında, "Kıymetli avukatım, dostum" dediği Kutlunun kendisini nasıl beraat ettirdiğini şöyle anlattı: "15 sene önce idi. Demokrasi içinde problemlere çözüm bulunacağını sanıyorduk. Urfadaki konferansta demokrasiyi anlatırken, ülkemizdeki totaliter yapıyı ve totem sistemini tenkid ediyorduk. Fikir hürriyeti denen nesne de kâğıt üzerinde kaldığından, bizi mahkemeye vermişlerdi. Atatürke hakaret denen mevhum suçlama ile karşı karşıya kalmıştık. Şimdi milletvekili olan Kutlu, o davada benim avukatımdı. Güzel bir müdafaa ile bir celsede beraat alınmasını sağlamıştı. Bizim avukatın şimdi kendisi yargısız infaza tabii tutuldu..." TBMMdeki mareşal üniformalı Atatürk resminden ve taburun seslerinden rahatsız olduğunu söyleyerek tartışmalara neden olan AKPli Hüsrev Kutlunun, Anadoluda Vakit gazetesi yazarı Mustafa Kaplanın, "Ataya hakaret"ten yargılanarak beraat ettiği davada avukatlığını üstlendiği ortaya çıktı.