31.05.2016 - 14:12 | Son Güncellenme:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu."Teröre karşı çıktık. Terörün dini imanı yok dedik. Kimden gelirse gelsin karşı çıkacağız dedik. Hakkari, Nusaybin, ayrımı yapmadık" diyen CHP liderinin konuşmasının satır başları şöyle:.
Aynı memlekette yaşıyorsak insan önemli. Çocuklara sahip çıktık. Yardım dediler yardım gönderdik. Herkesin gerçeği görmesi lazım. Teröre karşı hep birlikte duracağız. kimseyi inancından kimliğinden kaynaklı ayrımayacağız. Sözmü söz bütün Türkiye'yi kucaklayacağız. Anayasa dediler değiştirdiler. Terör biterse huzur gelir. Ama hiç kimsenin şunu unuıtmaması lazım. 2002'de sıfır terörle devraldılar. Şimdi kan gölü. Kim yaptı bunu? Kim Sur'un içine silah yığdırdı. Kim göz yumdu? Kim valilere talimat verdi? Bunun hesabInı sormak zorundayız. Her şehidin kanı onların yakalarındadır. Yardım ve yataklık için suç duyurusunda bulunduk. Ahlaklı bir savcı bekliyoruz. Eli yanar diye sosyaya bakmıyorlar. Yanmaz savcı kardeşim.Fethullahçı terör örgütü diyorlar. Bu dosya önlerine gelirse Erdoğan'ı çağıracaksınız. Ne istediniz vermedik demedi mi? Nasıl bir terör örgütü bu? Devleti mi teslim ettin. Hakimlerden bekliyorum. Bunu ve yandaşlarını çağıracaklar. Biz de TC'den taraf olacağız. Ne istediniz de verdiniz? Biz bunu öğrenmek istiyoruz.
"SEÇİMDEYİZ GİBİ ÇALIŞIYORUZ"
Seçim yok. Oy da yok. Sanki seçimdeyiz gibi çalışıyoruz. Bir önceki hafta Rize'ye gittim. Çay üreticiler ve taraflarla konuştum. Ordu'daydım. Fındık üreticilerini dertlerini dinledim. Fındık üreticisi düşünülmüyor. Biz alınterine değer veren partiyiz. Kimse kazanmasa üretici kazanmalı. Bizim mücadelemiz bunun üzerine kurulu. Özel bir fındık yasasının çıkması lazım.Defalarca bölgeye gittiler. Üreticinin sorunlarını çözmediler. Dört yıl verin türkiye^yi uçuracağız. Avrupa'nın lideri yapacağız.
GEZİ ÇIKIŞI
Gezi’nin 3’üncü yıl dönümü. Gençlerimiz türkülerle, şarkılarla, oyunlarla Taksim Meydanı’na çıktı. Zekâsını, bilgisini, aklını kullanan bütün gençlere teşekkür borçluyum. Onlar hiç kimsenin vermediği dersi bir diktatöre verdiler ve diz çöktürdüler. Olay iki ağaç değil, binlerce ağaç. O fidanlarımızın herbiri birer ağaçtı. Ne istiyorlardı; bizim yaşam tarzımıza, kimliğimize, inançlarımıza müdahale etmeyin diyordu. Özgürlük patlamasıydı. Gezi eylemini başlatan, büyüten ve sürdüren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İki büyük yalanla Gezi protestolarını kırmak istediler. Birincisi camide içki içtiler yalanı. Caminin imamına zorla ifade verdirmeye kalktılar, adam dedi “Ben din adamıyım, nasıl yalan atayım.” İkincisi Kabataş'ta başörtülü kadına ve çocuğuna saldırdılar yalanı. 70-80 kişi başörtülü bir kadına saldırdı herkes izledi. Yandaş medya yazıyor, “Kadınlar bağırıyor, erkekler vuruyordu.” Ne yaptı bu çocuklar, ellerinde silah mı vardı? Ellerinde gitar vardı. Orman gibiydi Gezi eylemleri. Birbirinden farklılardı ama aynılardı. Hep beraber Türkiye'nin güzelliği ve mutluluğu için mücadele ettiler.
PARALEL YAPIYLE MÜCADEL
'FETÖ terör örgütü' diyorlar. Bu kararı aldın, gönderdin hükümete... Hakimlere sesleniyorum, bu dosya önünüze gelirse Recep Tayyip Erdoğan'ı davet edeceksiniz. 'Ne istediniz de vermedik' diyordu, soracaksın. Yardım ve yataklıktan daha büyük itiraf mı olur? Nasıl bir terör örgütü? Devleti bile teslim ettin. Hakimlerden bekliyorum, bunu ve yandaşlarını çağıracaklar. Biz de taraf olacağız bu davada.
FETİH KUTLAMALARI
Şimdi bunlar kalkmış fetih kutlaması yapıyorlar. Neredeyse Fatih Sultan Mehmed'in hiçbir görüntüsü yok. Entelektüeldi, aydındı. Bunlar şimdi İstanbul'u talan ettiler. Fatih çağ açıp, çağ kapattı. Fatih onu yaptı da İstanbul'u düşmanlara kim teslim etti? Mustafa Kemal Atatürk kime bakıp diyordu, 'Geldikleri gibi gidecekler' diye. Onun adını bile anmıyorlar. Sahtekarlar Mustafa Kemal'in adını anamazlar. Gemileri karadan yürütenlerle, yürüttükleri gemilerle dünya malı edinenler aynı insan değillerdir.
ZONGULDAK'TAKİ MADEN İŞÇİLERİ
Ocak ayından bu yana çalışıyorlar, paraları ödenmiyor. Vali hiç takmadı. İş merkezi çatısında eylem yaptılar. Emek en yüce değerdir. Alınteri en yüce değerdir. Bu değere CHP dışında hiçbir parti sahip çıkmaz. Arkadaşları gönderdik, işçilerle görüştürmüyorlar. Telefonla bile konuşturmuyorlar. 17 işçinin parasını verdiler, diğerlerine sadaka gibi para dağıttılar. Onlar tazminatlarını, aylıklarını istiyorlar. Senin sorunlarına sahip çıkan bir parti var o da CHP'dir. Kendin için yeni bir gelecek ara.
ELEKTRİKTE KAYIP-KAÇAK BEDELİ
Elektriğin kilovatt saati 21 kuruş ama faturada 41 kuruşa geliyor. Bir vatandaşa 52 liralık elektrik tüketimi için gelen fatura 105 liradır. Namuslu vatandaş elektriğini ödüyor, bir başkası kaçak elektrik kullanıyor. Devlet onun değil, namuslu adamın peşinde. AKP için uygundur bu, felsefesi bu zaten. Bizim felsefemize aykırı. Olay Yargıtay'a kadar gitti, kararını verdi. Şimdi kanun getiriyorlar, kanunla alacaklar. 33 milyar lira alacaklar. Her evden küçük küçük bu paraları alacaklar. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, kaçak elektrik kullananların bedelini namuslu insanlardan almak doğru mudur, değil midir? Şimdi Meclis'e getiriyorlar. Aynı sertlikte Genel Kurul'da muhalefet edeceksiniz. Antik çağlara döndük. Spartalılar döneminde hırsızlık övünülecek bir olaydı. O döneme döndük.
AHMET DAVUTOĞLU'NUN GÖREVDEN AYRILMASI
Davutoğlu niye gitti? Davutoğlu'nun gidiş şifrelerini bulduk. Birincisi, Davutoğlu 'Türkiye'ye şeffaflık, siyasi ahlak yasası getireceğiz' dedi. Yıllardır biz bunu savunuyoruz. Ama Saray'da oturan zat itiraz etti. Kamu ihale yasasını değiştireceğim dedi. Bu başlı başına sorgulanması gereken alan. İkincisi, 1 Kasım seçimlerinde sen misin başkanlık sistemini getirmeyen, var olan sistemi çalıştırmaya çalışan... Üçüncüsü düşünce özgürlüğü. Akademisyenlerin bildirisinden sonra düşünce özgürlüğünü söyledi. Abisi itiraz etti. Dördüncüsü, Davutoğlu hediyeleri devletin arşivine kaydettirdi. Ahlaki ve doğru bir tutumdur. Beşinci şifre örtülü ödenek. Davutoğlu örtülü ödeneğin başındaki kişiyi götürdü, kendi öğrencisini getirdi. Ve görevden alındı.
ABD ASKERLERİNİN PYD ARMASI TAKMASI
ABD askerleri PYD kokartı takmış. Kıyamet koptu. Takmış, takmamış daha ötesine gitti. ABD, PYD'yi savunuyor.
ALMANYA'DA SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI
Normalde bu tasarının görüşülmemesi gerekir. Ama Almanya'da siyasi partiler 'Bu hükümeti tanımıyoruz' diyor. Bu bile Türkiye'nin hangi noktaya geldiği konusunda dramatiktir.
DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ
Bütün ülkeler bildiriye imza attılar, Türkiye kendi ülkesine yaptığı zirvedeki bildiriye imza atmayan tek ülke. Türkiye'nin geldiği durum budur.
NEREDE BU YARGITAY, DANIŞTAY VE SAYIŞTAY BAŞKANLARI
Darbe dönemlerinin temel özelliği yolsuzlukları saklamaktır. Deniz Feneri Almanya'da başladı Türkiye'de herkes beraat etti. 17-25 şimdi ABD'de yargılanıyor. Nerede bu Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, hakimler, savcılar... Adalet mülkün temelidir. Adaleti hepimiz korumak zorundayız.
SENİN NE İŞİN VAR ORADA
Yargıtay, Sayıştay ve Danıştay başkanları Erdoğan'ın davetiyle çay içmeye gittiler. Erdoğan'ın tabiriyle, 'Rize'de çay tahlil etmeye' gittiler. Sonra da Kırşehir'e gittiler. Neden dedik? Protokol dediler. Sizin ne işiniz var orada? Bunlar gazete de mi okumuyorlar? Yargı benim için ayak bağı dedi. Senin ne işin var orada. 'Anayasa mahkemesi kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum' dedi. Senin ne işin var orada? Önünde el pençe divan duruyorsun.
Namus ve şeref kavramı hadi onun için önemli değil, sizin için de mi değerli değil? Yargıya yazılı talimat veriyorr. Anayasa açıkça ihlal ediliyor. Fiili durumu yasal hale getirin diyor. Bunu söyleyen adamın yanında sizin ne işiniz var. Sıkılmadan bizi davet ettiler gittik. Ben de sizi önümüzdeki İzmir ve Adana toplantılarıma davet ediyorum. Kendi söylemlerine meşruiyet tanımak için bunları yanında çanta gibi taşıyor.
"GİTSİNLER KAÇAK SARAY'DA OTURSUNLAR"
Kırşehir'deki toplantıda terini siliyor. Kendisi dışında terini silen yok. Bizi eleştirenleri mahkemeye vereceğim diyor. Vermezsen namertsin.Bağımsız yargıya güveniriz. Birilerinin çömezi olan yargıya güvenmeyiz. Bu tür insanlar yargıda olmamalı. Gitsinler kaçak sarayda her gün el pençe divan dursunlar. Cübbelerini çıkarıp AKP'ye kayıtlarını yaptırsınlar.