23.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
NAMIK DURUKAN Ankara- Dünya Mülteciler Günü nedeniyle İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) tarafından ödül töreni düzenledi. Etkinliğe Kaymakcı’nın yanı sıra BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilci Yardımcısı Giulia Ricciarelli Ranawat, İGAM Başkanı Metin Çorabatır, STK temsilcileri ile davetliler katıldı.
Rekor üstüne rekor
Her sene açıklanan BM raporlarında mültecilere ilişkin tablonun kötüye gittiğini, güncel mülteci rakamının 100 milyonu geçtiğini söyleyen Çorabatır, “Üst üste altı yıldır dünyada en çok mülteci barındıran, onlara uluslararası koruma sağlayan bir ülkenin mensubu olduğum için gurur duyuyorum” dedi.
Dünyadaki mülteci sorunu ve devam eden göç hareketlerine yönelik bilgi veren Ranawat, 2021 sonu itibarı ile dünyadaki mülteci sayısının 89.3 milyona ulaştığını, çoğunluğunun beş ülkeden geldiğini vurguladı. Ranawat, “Bu ülkelerden biri Suriye’dir. Suriyeli mültecilerin çoğunluğu komşu ülkelerde yaşamaktadır... Türkiye’ye 2014’ten beri dört milyon kişi iltica etti. Her ülkenin Türkiye gibi iltica edenleri içeri alması gerekir” diye konuştu.
‘Birlikte yönetilmeli’
Kaymakcı ise Türkiye ile AB arasında yapılan göç anlaşmasını hatırlattı, ancak AB tarafının bu anlaşmanın koşullarını yeterince yerine getirmediğini söyledi. Kaymakcı, şöyle devam etti: “AB’nin, göç konusunu sadece sınır güvenliği ya da geçiş ülkelerine maddi kaynak sağlayarak çözme anlayışının hiç bir yere götürmeyeceğini bilmesi lazım. Dünyada mülteciler her zaman olacak. Mülteci konusu bir yönetim meselesidir. Dolayısıyla Türkiye ve AB’nin göçü birlikte yönetmesi gerekiyor... Unutmayalım; göç meselesi sadece bir iki ülkeye terkedilemez. Bugün Türkiye, Avrupa’nın göç yükünü büyük ölçüde taşıyan ülke konumunda. Bu ilelebet devam edemez.Külfetin de paylaşılması gerekiyor.”