15.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu / Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti MYK toplantısında, kadına şiddetle mücadelede uluslararası referans metin kabul edilen ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı feshedilmesi ya da tartışmalı maddelere çekince konulmasının sonuçları üzerinde çalışma yapılması talimatı verdiği öğrenildi.
Erdoğan başkanlığındaki MYK’da Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesiyle ilgili uluslararası camiadan gelen tepkiler değerlendirilirken, Erdoğan bir kez daha “egemenlik hakkı” vurgusu yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de katıldığı toplantı saat 21.00’de başladı ve gece 02.00’ye kadar sürdü. MYK’nın ana gündemini ise İstanbul Sözleşmesi oluşturdu.
Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, toplantıda, sözleşmenin; “toplumsal cinsiyet” ve “cinsel yönelime dayalı ayrımcılığa” karşı teminat getiren hükümleri, eleştirilerin odak noktasını oluşturdu. Bu hükümlerin LGBTİ bireylerin “marjinal faaliyetlerine” alan açacağı savunulurken, sözleşmeden ayrılmasının Türkiye’deki kadına şiddet vakalarına olumsuz bir etkide bulunmayacağı öne sürüldü.
“’Kadının beyanı’ esas alınarak erkekler için verilen evden uzaklaştırma kararlarının ‘aileleri parçaladığı’; kadının beyanının erkeği ‘potansiyel suçlu’ gösterdiği” de iddia edildi.
Sonuçları çalışılacak
Kadınların şiddet görmese bile eşlerine bu sözleşme hükümlerinin verdiği teminat kapsamında yaptırımda bulundukları; bu yönüyle sözleşmenin, “aileye zarar verdiği” görüşünün ileri sürüldüğü toplantıda bazı üyeler, sözleşmenin, “toplumsal cinsiyet eşitliğini” düzenleyen maddelerinin, “eşcinsel birliktelikleri yasal teminat altına aldığı ve bu durumun ‘toplum yapısını bozduğu’nu” savundu. Sözleşmeye göre çocuk yaşta evliliklerin, “çocuğun cinsel istismarı” olarak değerlendirilmesi de şikâyet olarak Erdoğan’a iletildi.
Edinilen bilgiye göre, değerlendirmelerin ardından Erdoğan, “tartışmalı maddelere çekince konulması” ya da “sözleşmenin tek taraflı feshi”nin hukuki ve toplumsal sonuçlarının çalışılmasını istedi. Toplantıda özellikle kadın kurmayların, “kadının korunması” için mevcut düzenlemelerin yerinde olduğu, ancak uygulamadan kaynaklı sorunlar yaşanabildiğini vurguladığı öğrenildi. Bazı kurmaylar, sözleşmeden çıkılmasının Türkiye’nin “yüksek takdirle ilk imzacı olmasını sorgulatacağını” ve atılacak adım nedeniyle kadın dernekleriyle karşı karşıya gelineceğini savundu.
Türkiye ilk imzacı
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış ve Türkiye 12 Mart 2012’de sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştu. Kadın örgütleri ile mutabakat sağlanarak çıkarılan 6284 sayılı, “kadına karşı şiddetin önlenmesi” yasası da bu sözleşmeye göre hazırlanmıştı. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da geçtiğimiz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yaptığı konuşmada yasayı övmüştü.
MYK öncesi buluşma
MKYK ve MYK toplantıları öncesi Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş başkanlığında genel merkezde kahvaltı organize edildi. Bakanlar Çavuşoğlu, Selçuk ve Gül ile bazı grup başkanvekillerinin katıldığı buluşmada İstanbul Sözleşmesi konusu gündeme geldi. Toplantıda Bakan Selçuk’un İstanbul Sözleşmesi’nin hükümleri ve itiraz noktaları ile ilgili bir sunum yaptığı öğrenildi. Kurtulmuş’un toplantıda sözleşmenin imzalanmasını, “yapılan bir yanlış” olarak nitelediği ve sözleşmenin, “aile değerleri” ile çatıştığını söylediği kaydedildi.